-KILIÇDAROĞLU: "HALKLA KUCAKLAŞMALI" ANKARA (A.A) - 29.10.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasilerde halkla kucaklaşmanın önemini belirterek, ''Halkı kucaklarsanız, terini koklarsanız, halkı dinlerseniz size sırtını dönmez. Onun için diyorum; güçlü olmanın yolu halka gitmekten geçer. Daha fazla halka gideceğiz, bunların yarattığı korku imparatorluğunun kalıplarını kıracağız'' dedi. Kılıçdaroğlu, CHP Gençlik Kolları tarafından parti genel merkezinde düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinliğine katıldı. Etkinlikte ilk olarak ''AKP Eziyetleri'' adlı sergiyi gezen Kılıçdaroğlu, daha sonra konferans salonunda gençlere hitap etti. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin çok zor şartlarda kazanıldığını anlattı. Kurtuluş Savaşı'nı kazanan Türkiye'nin, o yıllarda toplu iğne üretemez halde olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün savaşın hemen ardından, galibiyeti ekonomi alanındaki hamlelerde perçinlediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Kurtuluş Savaşı'nı kazananlar, düşmanı İzmir'de denize dökenler, ekonomik savaştan da başarıyla çıktılar. Bildikleri tek şey; yurt ve insan sevgisiydi. Çünkü, onlar devrimciydi'' diye konuştu. -''GENÇLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR''- Türkiye'nin halen çağdaş uygarlık seviyesini yakalamak için mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, özellikle gençlere büyük görevler düştüğünü söyledi. ''Bize karamsarlık yakışmaz'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Gençleri umutsuzluğa itmek doğru değil. Zaman zaman karamsarlıklar çökebilir ama gençlerin önünü açmamız lazım. Ne yazık ki Türk siyaseti bu anlamda üzerine düşeni yapamamıştır. 87 yılda halen öğrencilerimizin yurt sorunu çözemiyorsak, bir sorun var demektir'' görüşünü ifade etti. Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında öğrencileri karanlık odaklara mahkum etmeyerek, yurt sorununu 6 ay içerisinde çözeceklerini de ileri sürdü. Cumhuriyetin, ''kimsesizlerin kimsesi'' olmak zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Eğer durum böyleyse, sosyal hukuk devletinden bahsedebiliriz. Eğer bu ülkede birileri yatağa aç giriyorsa, birilerinin yoksulluğu bazılarına siyasi rant sağlıyorsa, sosyal devletten bahsedemeyiz. Kimselerin ulaşamadığı yoksullara ulaşıp, onlara sosyal devleti anlatmamız lazım. Kadınlar da çok önemli. Kurtuluş Savaşı sonrası medeni hukukunu aldığımız Batılı ülkelerden çok daha önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını vermişiz. Ancak bugün gelinen noktada, kadınlarımız hak ettikleri yerlerde değil. Evinde tencere kaynamayan kadın mutsuz kadındır. Geleceğe güvenle bakamaz, o durumu kabullenmişse de özgür düşünemez. İnsanın karnının doyması lazım. Ama şunu da biliyoruz; hak verilmez alınır. Eğer Halide Edip, Kurtuluş Savaşı'nda Sultan Ahmet'te emperyalistlere karşı direniyorsa, 21. yüzyılda kadınlar daha güçlü mücadele etmelidir.'' Kılıçdaroğlu, kadınların seçimlerdeki ''kota'' uygulamasını da mücadeleyle aşmaları gerektiğini söyledi. -ÜNİVERSİTELER KONUŞMUYOR- Üniversitelerin YÖK'le adeta susturulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, bunun halk oylaması sırasında da görüldüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Bunu Batılı dostlarıma söyledim. 'Sizin ülkenizde anayasa değiştirilse, üniversiteler konuşur mu konuşmaz mı?' dedim. Şaşırdılar. Üniversiteler niçin konuşamadı? Çünkü, başlarında YÖK belası var. 21. yüzyılda bir ülkede üniversiteler konuşamıyorsa, o ülkede demokrasi yoktur. Üniversiteleri konuşamaz hale getirenler demokrasi düşmanıdır'' diye konuştu. Gençlerin düşüncelerinde hiç bir zaman ''çıkar'' bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, onların tek hedefinin ülkenin gelişmesi ve bağımsızlığı olduğunu vurguladı. Gençlerden daha kararlı olmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Genç, bizim önümüzde olmak zorunda, bizim beklentilerimizden daha ilerisini düşünmek zorundadır. Gençler o açıdan geleceğe güvenle bakan bir toplumun kilit taşıdır. Onlar iyi yetişecek, geleceği iyi görecekler. Gençlerin üzerine düşen pek çok görev vardır. Gençler yeri ve zamanı geldiğinde bizi de eleştirecekler ve bizler de onların eleştirilerinden ders çıkarma olgunluğunu göstermeliyiz. Eğer, gençler baskı altında kalırlarsa, baskıya direnmesini bilmelidirler. Gençlerin şikayet etmeye hakkı yoktur. Demokraside esas olan halkı ikna etmektir, halka inmektir, halkla daha fazla iç içe olmaktır. Halkın doğrularını dinlemektir, eleştirilerini dinlemektir. Halkı kucaklarsanız, terini koklarsanız, halkı dinlerseniz size sırtını dönmez. Onun için diyorum; güçlü olmanın yolu halka gitmekten geçer. Daha fazla halka gideceğiz, bunların yarattığı korku imparatorluğunun kalıplarını kıracağız. Yollar kapalıysa yeni yol açmak bize yakışır.'' Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda gençlerin ve tüm ülkenin Cumhuriyet Bayramını kutladı. -SORULAR- Kemal Kılçdaroğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Villanın tapusunu almak isteyenler, Cumhuriyetin de tapusunu almak istiyorlar...'' sözlerine Kılıçdaroğlu, ''Cumhuriyetin tapusu Lozan'da imzalandı, o tapu sağlamdır, o tapu milletin emanetine teslim edilmiştir'' karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla düzenlenen resmi geçit töreninde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile tören boyunca konuşmaması hatırlatarak, ''Bir küslük var mı?'' sorusunu yönelten gazeteciyi de ''Sadece iki kez tokalaştık, niye küs olalım'' diye yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Konuşmalarınızdan dolayı Sayın Başbakanın size tavır aldığını düşünüyor musunuz?'' sorusuna, ''Sanmıyorum'' karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, bu akşam İstanbul'da halkla Cumhuriyet yürüyüşüne katılacağını da söyledi.