CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün gerçekleşecek olan kurultayda yapacağı konuşmanın büyük bir bölümünü Kürt sorununa ve 'halkçı sol' mesajlarına ayıracağını dile getirdi. Anadilde eğitim için süreç başlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu,“Şimdi anadilde eğitim konusunda yeni bir süreç başlatacağız. O da şudur: Çocuğun üstün yararını dikkate alarak bu konuyu yeniden ele alıp irdeleyeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu 'halkçı sol' yorumuna ilişkin ise, "CHP halkın çıkarlarını savunan, halktan yana bir sol, sosyal demokrat partidir. Politikaları da hep halktan yana olacaktır. ‘Ben’ merkezli değil halk merkezli bir sol. ‘Halkçı sol’ diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Çakırözer'in Cumhuriyet'te "Halk merkezli sol" başlığıyla köşesine taşıdığı (5 Eylül 2014) Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin yazısı şöyle:
Kurultayda sloganının ‘Tek ses tek yürek CHP’ olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu partinin yönünü açıkladı
CHP’de bugün kurultay günü. İlk gün genel başkanlık seçimi gerçekleşecek. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve rakibi Muharrem İnce birer konuşma yaptıktan sonra delegelerin iradesi genel başkanı belirleyecek.
Kılıçdaroğlu, kurultayda yapacağı konuşma ve delegelerin iradesine sunacağı yeni parti meclisi listesi hazırlıkları için son 48 saati evinde geçirme kararı aldı. Dün yaptığımız kısa görüşmede bugün yapacağı kurultay konuşmasının temel mesajlarınıCumhuriyet okurlarıyla paylaştı.
Tek ses, tek yürek CHP
CHP liderinin tartışılacak mesajları şunlar:
“Kurultayda ana sloganım belli: Tek ses, tek yürek CHP. Yani bundan sonra çokseslilik değil uyum içinde çalışan, farklı tonlarda bile olsa aynı şeyleri söyleyen bir CHP olarak halkın karşısına çıkacağız.”
Önce parti içi barış
“Kendi içinde barışık, özgüveni yüksek, ülkenin sorunlarına kilitlenen bir CHP olacak. Ezilenlerin, mağdurların mazlumların yanında bir CHP olacağız.”
Güçlü CHP
“Güçlü bir Türkiye ve güçlü bir ekonomi için güçlü demokrasi şarttır. Güçlüdemokrasi ancak CHP ile mümkündür.”
Özgürlüklerin savunucusuyuz
“Uygarlığı savunan, özgürlükleri savunan, hukuk devletini ve güçler ayrılığı ilkesini en güçlü şekilde savunan bir CHP bulacak bundan sonra toplum karşısında.”
Üretip hakça bölüşeceğiz
“Ekonomide tüketerek değil, üreterek büyüyen, hakça bölüşerek zenginleşen birTürkiye’dir, hayalimiz ve hedefimiz. Böyle bir programla 2015’te halkın karşısına çıkacağız.”
Eğitimde sil baştan
“Bilgi toplumunu yakalamak için eğitimi sil baştan yeniden ele alacağız. Eğitimde yeni bir reform hareketi oluşturacağız.”
Aile sigortası yeniden
“CHP’nin kendi öz projesi olan ‘aile sigortası’ önerimizi yeniden ele alıp geliştireceğiz. Sosyal devleti güçlendireceğiz. Yoksulluğu önlerken insan onurunu koruyacağız. Kimsenin onurunu afişe etmeyeceğiz.”
Yeni yön: Halkçı sol
30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki aday tercihleri nedeniyle “partiyi sağa çekmekle” itham edilen Kılıçdaroğlu bugünkü konuşmasında, bu suçlamalara da yanıt hazırladığını açıkladı. Partinin yönü konusunda hiçbir kafa karışıklığı olmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu bu yönü şöyle tarif etti: “CHP halkın çıkarlarını savunan, halktan yana bir sol, sosyal demokrat partidir. Politikaları da hep halktan yana olacaktır. ‘Ben’ merkezli değil halk merkezli bir sol. ‘Halkçı sol’ diyebiliriz. CHP’nin sağa kaydığı iddiaları doğru değil. Bunu söyleyenler, ‘Ben olursam sol var, ben olmazsam sol gitti’ anlayışındaki arkadaşlarımız. Ben bu anlayışı şiddetlereddediyorum. Bunu da yarın (bugün) kurultayda açıkça ifade edeceğim.
'Delege çizerse saygı göstereceğiz'
CHP’de genel başkanın kim olacağı kadar merak edilen bir diğer konu da yarın yapılması beklenen parti meclisi seçimleri. Kılıçdaroğlu dün evinde kendi listesi üzerinde de çalıştı. Öncelikle “çarşaf liste” konusunda kesin kararlı. Bu yöntemde, CHP liderinin en yakın çalışma arkadaşları ve partiye davet ettiği bazı isimlerin “çizik”yeme olasılığı bulunuyor. Kılıçdaroğlu bu riski anımsattığımızda şu yanıtı verdi: “En yüksek irade delegelerdir. Onların oyuna, takdirine hepimiz saygılı olmak zorundayız.”
Tasfiye kurultayı değil
CHP lideri kamuoyunda dillendirilen “Bazı isimler tasfiye edilecek” söylentilerine de yanıt vererek “Bu bir tasfiye kurultayı değil. Birlik ve kardeşlik kurultayı. Daha da bütünleşerek çıkacağız. Artık hepimizin hedefi parti içi kavgalar değil iktidar olmaktır” dedi.
Anadilde eğitime yeşil ışık
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasının önemli bir bölümünü de demokrasi ve özgürlükler konusuna ayıracak. Bu bölümün en önemli mesajları Kürt sorunuyla ilgili gelecek. Kılıçdaroğlu dünkü konuşmamızda, bugün vereceği kritik mesajın sinyalini şu ifadelerle verdi: “Kürt sorununda bugüne kadar en sağlıklı, en tutarlı çözümü üreten CHP’dir. CHP, 1989 raporundan bu yana Kürt sorununa sürekli demokrasi ve özgürlükler penceresinden baktı. Bu çerçevede son dönemde 17 maddelik özgürlük ve demokrasi manifestosu yayınladık. Seçim barajının düşürülmesini savunduk. Bunların arkasında durmaya devam edeceğiz.”
Terör olmazsa çözüm kolay
“Şiddetin olmadığı yerde sorunların çözümü çok daha kolay olur. Sorunları ortak aklı egemen kılarak, daha uygarca tartışma olanağı kazanmış oluruz.”
Anadilde yeni süreç
“Şimdi anadilde eğitim konusunda yeni bir süreç başlatacağız. O da şudur: Çocuğun üstün yararını dikkate alarak bu konuyu yeniden ele alıp irdeleyeceğiz.”
Babacan’a güvenmek hata
CHP lideri Kılıçdaroğlu ile sohbetimiz sırasında gazetemizin dünkü manşeti de gündeme geldi. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın bir işadamı ile yaptığı ve yeni bir banka kurulması konusunda bilgiler aktardığı konuşma kamuoyunda çok büyük etki yarattı. Babacan’ın “dürüst, güvenilir” imajı ile çelişen konuşma konusunda CHP lideri şu değerlendirmeyi yaptı:
“AKP kabinesinde güvenilir isim yok. Yanlış da buradan başlıyor zaten. Güvenilir, dürüst bir isim olsa o kadar yolsuzluktan sonra itiraz eder ve kabinede görev almazdı. Ses çıkarılmaması tüm bu yolsuzlukların ortağı olunduğunu gösterir.”
Kılıçdaroğlu, iç ve dış piyasalarda Babacan hakkındaki “olumlu” imajın yanıltıcı olduğunu belirterek bu algının gerekçesini şöyle izah etti: “Babacan’a piyasalar neden güveniyor sanıyorsunuz? Yüksek faiz yüzünden. Çünkü sıcak paraya daha yüksek faiz getirisi sağlıyor. Yurtiçinde yaratılan tüm katma değeri faiz olarak dışarı aktarıyor. Bütün Cumhuriyet hükümetleri döneminde ne kadar faiz ödenmiş? Bir ona baksınlar. Bir de Babacan’ın yönetimde olduğu döneme baksınlar. Bunları yan yana koyunca tablo kendini gösteriyor zaten. Yarın (bugün) kurultayda da bunu örnekleriyle anlatacağım zaten.”