7 Şubat gecesi Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmünde kararnameyle (KHK) Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki görevinden ihraç edilen Prof. Dr. Funda Şenol Cantek, "Akademi bizimle birlikte sokağa yayıldı. Bu da onlara dert olsun" dedi.
T24’e konuşan Cantek, "İlk iki KHK ile ihraç edilen arkadaşlarımızın odalarını toplarken, onlarla vedalaşırken çok ağlayıp üzüldük. Bir avuç insandılar, ama sonra toplu olarak atılınca, inanılmaz rahatladık ve üzüntüden çok öfke doluyuz. Bir de, arkamızda bıraktığımız şey artık bir akademi değil, dört duvar. Akademi bizimle birlikte sokağa yayıldı. Bu da onlara dert olsun" dedi.
Ankara Üniversitesi BAK imzacıları olarak rektörlükçe soruşturmanın açılması ve yapılması sürecinde çok mağduriyet yaşadıklarını belirten Cantek, şu açıklamayı yaptı:
"Başka üniversitelerde de aynısının olduğunu biliyorum. Zaten soruşturma açılması bizatihi gereksiz ve anlamsızdı. Bunun yanında, soruşturmanın sonucu yasal süre çoktan dolduğu halde bize bildirilmedi. Bir toplu dilekçeyle soruşturma sonucunu sorduk, yanıt gelmedi. Darbe girişiminden sonra ise rektörlükçe yapılan hukuksuz uygulamalar iyice arttı. Kamu personeline yurtdışı çıkışlar izne bağlanmıştı. İlk zamanlar izin alamamamızı normal karşıladık ama daha sonrasında, bu yasak gevşeyince bile Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş'in keyfi uygulamasıyla birçoğumuz (eşlerimiz ve çocuklarımız dahil) yurtdışına çıkıştan men edildik. Tatil amacıyla bile çıkmamıza izin vermedi. İmzacı olan birçok kişiyi, ben de dahil, idari görevlere atamadı. Bunun yanında genel sorunlar da yaşandı. Mesela YÖK artık imzacılara doçentlik jürisi görevi vermemeye başladı. TÜBİTAK bursları ve projeleri alamadık.
"Kısacası, bir itibarsızlaştırma ve edilgenleştirme politikası uygulandı Türkiye akademisinde. Meslektaşlarımızın, özellikle kendisine, solcu yahut demokrat diyenlerin ilgisiz veya eleştirel tavrı da ayrı bir hadise. "Bir imzayla kahraman oldular" diye alay edenler mi istersin, destek metinlerine imza atmamak için bin dereden su getirenler mi, selamı sabahı kesenler mi?”
"Her şey bir tarafa, dışarda çok güçlü bir destek olduğunu" söyleyen Cantek, “Akademi bizimle çıkmış o dört duvarın arasından, onu anladık. Eski ve yeni dostlar, çeşitli vakıflar, kurumlar destek vermek için sıraya girdiler adeta. Sarılıp sarmalandık. O kadar iyi geldi ki bu. Hasılı, iyiyiz, moralimiz yerinde, güçlüyüz. Çünkü haklıyız. Umarım Türkiye daha barışçıl, huzurlu ve demokrasi kültürünün yerleştiği bir ülke haline gelir bu vesileyle. Mesleğinden ihraç edilen, gelirsiz ve itibarsız bırakılmaya çalışılan sadece akademisyenler değil. Öğretmenler, doktorlar, işçiler, sendikacılar, aklınıza gelebilecek her meslekten insan, solcu, demokrat veya aktivist oldukları için ihraç edildiler, haksızlığa uğradılar. Onlarla kardeşiz ve kader ortağıyız” diye ekledi.
Funda Şenol Cantek kimdir?
1970 Ankara doğumlu. A.Ü. İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir süre basın sektöründe çalıştı. Lisansüstü eğitimini Ankara Üniversitesi SBE, Gazetecilik ABD’nda tamamladı. 1994 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2010 yılından bu yana Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde görev yapıyordu. İhraç edilene kadar, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı idi. Başlıca ilgi alanları, gazetecilik uygulamaları, iletişim sosyolojisi, kent sosyolojisi, basın tarihi, toplumsal cinsiyet çalışmaları ve sözlü tarih çalışmalarıdır. Doktora tezi, “Yabanlar ve Yerliler: Başkent Olma Sürecinde Ankara” adıyla İletişim Yayınevi tarafından 2003 yılında basıldı. Yine aynı yayınevinden 2006 yılında,“Sanki Viran Ankara” adlı derleme ve 2010’da "Kenarın Kitabı: Arada Kalmak, Çeperde Yaşamak" adlı derleme kitabı yayımlandı. 2012 yılında ise “Cumhuriyet’in Ütopyası: Ankara” adlı derleme kitabı, Ankara Üniversitesi Yayınevi tarafından yayımlandı.