Kültür-Sanat

KGB'nin yasaklı kitabı Türkçede

Yazıldığı dönemde Sovyet yetkililerince üç yüz yıllık mahkûmiyet cezasına çarptırılan Yaşam ve Yazgı Türkçe'de.

22 Ocak 2012 02:00

T24 - Yazıldığı dönemde Sovyet yetkililerince üç yüz yıllık mahkûmiyet cezasına çarptırılan, yazıldıktan ancak otuz sene sonra yayımlanarak, zamanla milyonlarca okurla buluşan Yaşam ve Yazgı Türkçe'de.
 

Sovyet Yazar Vasili Grossman’ın 1960’larda kaleme aldığı Yaşam ve Yazgı, Stalin rejimi altındaki Sovyet Rusya’da yaşananları gözler önüne seriyor. Ustası Tolstoy’un izinden giden Vasili Grossman, Yaşam ve Yazgı’da yüzyılın en büyük muharebelerinden biri olan Stalingrad Savunması ve sonrasında yaşananları, parçalanan bir ailenin öyküsü üzerinden anlatıyor. Gerçekçi diyalogları, şiirsel dili ve felsefi sorgulamalarıyla, Yaşam ve Yazgı dünya edebiyatının başyapıtları arasındaki yerini alıyor.


Tarihin en büyük savaş muhabirlerinden biri olan Vasili Grossman, Stalingrad Savunması boyunca cephenin ön saflarından görev almış, her rütbeden askerle, toplumun her kesiminde sayısız insanla röportaj yapmıştı. Bugün bir klasik olarak kabul edilen savaş muhabirliği yazıları, Yaşam ve Yazgı’yı besleyen malzemeyi ona sağladı. İlya Ehrenburg’la birlikte Yahudi Soykırımının ilk ve en önemli belgeseli olan Kara Kitap’ın da ortak yazarı olan Grossman, annesini, diğer binlerce Yahudi’yle birlikte Ukrayna’daki kamplarda kaybetmişti. Ancak savaş boyu yaşanan tüm acıları, gerçekçi ve dokunaklı bir dille Yaşam ve Yazgı’ya aktaran Grossman, kitabının yasaklanmasına engel olamayacaktı. Roman bir yetkili tarafından, “Sistem için bir atom bombası” olarak tanımlanarak üç yüzyıllık mahkûmiyet cezasına çarptırılması ve sadece romana değil, daktilo şeritlerine bile el konulması üzerine, Vasili Grossman kendini şu sözlerle savunmuştu: “Benim hayatımı adadığım kitap hapiste olduğu sürece benim bugünkü halimde, fiziksel özgürlüğümde bir anlam ya da doğruluk yok. Çünkü ben o kitabı yazdım, onu reddetmedim ve reddetmiyorum... Kitabımın özgür bırakılmasını istiyorum.”


Ancak KGB yetkililerin fark etmedikleri şey, Grossman’ın romanın iki kopyasını daha yaptırmış olduğuydu. Batı’ya kaçırılarak ancak seksenlerde yayımlanabilen Yaşam ve Yazgı, eleştirmen George Steiner’ın sözleriyle, “yirminci yüzyılda büyük edebiyat olarak anılan eserlerin tümünü gölgede bırakan bir roman” olarak, bugüne kadar milyonlar tarafından okunmaktadır.


Edebiyat tarihinin en kapsamlı romanlarından biri olan Yaşam ve Yazgı’da, ardı ardına gelen kısa hikâyeler ve yüzlerce farklı karakterin yer aldığı ikincil olay örgüleri, bir ailenin kuşak kuşak öykülerinde birleşerek Sovyet döneminin geniş bir panoramasını oluşturuyor. İnsanoğluna dair tüm duygu ve tecrübeleri resmeden Vasili Grossman, daha önce hiçbir edebiyatçının başaramadığı bir şeyi başarıyor: Yazar, tarihin en karanlık ve trajik döneminde bile, yaşamın indirgenemez özü olarak özgürlüğün, asla yok edilmeyeceği gerçeğini açığa çıkarıyor!


Sadece taşıdığı edebi nitelikle değil, tarihi açından da büyük bir öneme sahip olan Yaşam ve Yazgı, büyük bir savaşın ve baskı rejiminin insanlarda yol açtığı yaraları gerçekçi ve sakınmasız bir şekilde gözler önüne seriyor. Totalitarizm işleyişinin çarpıcı şekilde tasvir edildiği Yaşam ve Yazgı’da, farklı sınıflardan, hatta farklı milliyetten insanların acıları, korkuları, boyun eğişleri ve başkaldırıları, birer Çehov hikâyesini andıran yüzü aşkın kısa bölümde ince ince işlenerek bir bütünde birleşiyor.


Yazıldığı dönemde yasaklan, ancak bugün milyonlar tarafından okunan, tiyatro ve radyo oyunlarına uyarlanan, hakkında her yıl paneller ve seminerler düzenlenen Yaşam ve Yazgı, insanlık tarihindeki en büyük trajedilerden birini konu alsa da savaşın ve faşizmin insanoğlunun özgürlüğüne asla galip gelemeyeceğini gözler önüne seren ölümsüz bir yapıt!


“Yaşam ve Yazgı, bir bakıma totalitarizm altında yaşamanın yol açtığı güçlüklerin bir ansiklopedisi gibidir ve bir bireyin totalitarizmin baskılarına karşı koymasının ne kadar güç olduğunu Grossman’dan daha iyi dile getirmiş kimse yok.” Richard Chandler (Önsözden)


Kitabın çevirisi, bir buçuk yıllık özenli ve zahmetli bir çalışmayla Grossman’ın edebi dilini bütün sıcaklığıyla Türkçeye aktaran Ayşe Hacıhasanoğlu’na ait!


“Bu roman sadece kitap diye adlandırılamayacak çok büyük bir yapıttır. Roman içinde birkaç romandır aslında; biri geçmişte, diğeri gelecekte iki tarihi olan bir yapıttır.” - Heinrich Böll


Tarihçi ve yazar Antony Beevor, Yaşam ve Yazgı’yı II. Dünya Savaşı’nı anlatan en iyi roman olarak gösteriyor! - The Wall Street Journal


“Vasili Grossman’ın romanı görünüşte, Sovyetlerin savaş muhabiri olarak görev aldığı II. Dünya Savaşı’yla ilgilidir. Ancak romanın asıl meselesi, totalitarizmin hisleri köreltici insanlıkdışı yapısına rağmen –rastlantısal, banal ya da kahramanca- iyiliğin gücünü göstermektir. Romanın son sayfasıyla Naziler de Stalin’in Rusya’sı da adeta buharlaşır ve geriye, bizi insan yapan şeyin, sonucu ne olursa olsun içgüdüsel iyilik olduğu gerçeği kalır.” - Linda Grant, The Wall Street Journal


“Grossman eninde sonunda, hatta çok yakında 20. Yüzyılın en büyük yazarları arasında anılacak…” Guardian VASILI GROSSMAN


1905’te Ukrayna’da, asimile olmuş Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Moskova’da kimya mühendisliği eğitimi gördü, Donbass havzasında kimya mühendisi olarak çalıştı. 1930’dan sonra yazar olmaya karar vererek öyküler, roman ve oyunlar kaleme aldı. İkinci Dünya Savaşı’nın başından itibaren savaş muhabiri olarak Sovyet ordusuyla birlikte Moskova, Stalingrad, Kursk ve Berlin savaşlarına katıldı; özellikle Stalingrad Savunması sırasında yazdığı yazılar ve sergilediği cesaretle bir efsane oldu. Savaşın ardından, İlya Ehrenburg’la birlikte, Almanların, işgal altındaki SSCB topraklarında Yahudilere uyguladıkları vahşeti anlatan Çornaya Kniga (Kara Kitap) adlı çalışmayı hazırladı. İlk kez tanıklıklara dayalı bir belge niteliği taşıyan ve gerek tarihî, gerekse insani açıdan büyük öneme sahip bu kitap, Stalin’in “kozmopolitizm”e karşı başlattığı kampanya nedeniyle imha edilerek, ancak yıllar sonra gün ışığına çıkabildi. Başyapıtı Yaşam ve Yazgı’yı 1960’ta bitiren Grossman, müsveddelerini Znamya dergisine verdi. Ancak roman reddedilmekle kalmadı, devlet güvenlik organları romanı mahkûm ederek ilgili her şeye el koydu. Grossman, yaşamının son on yılını Sovyet rejiminin yoğun baskısı altında, eserlerinin hemen hemen hiçbirinin yayımlandığını göremeden geçirdi ve 1964’te Moskova’da umutsuzluk içinde öldü. Yaşam ve Yazgı, rejim muhalifleri tarafından ülke dışına çıkarıldı ve bazı eksikliklerle de olsa ilk kez 1980’de, İsviçre’de basıldı. Yazarın ölümünden, yetmiş yıl sonra yüzbinler tarafından okunan, eleştirmenlerce “yirminci yüzyılın Savaş ve Barış’ı” olarak nitelendirilen Yaşam ve Yazgı, aynı zamanda tarihin en önemli savaş muhabirlerinden biri olarak kabul edilen bir yazarın başyapıtıdır. Ölümünden sonra derlenerek yayımlanan İkinci Dünya Savaşı yazıları, eleştirmen ve tarihçilere göre bu alandaki en önemli çalışmalardan biridir.


Vasili Grossman’ın başyapıtının, üç ciltlik ilk baskısı Can Yayınları'ndan çıktı.