Sözcü yazarı Saygı Öztürk, suç çetelerine gerçekleştirilen operasyonlarda ele geçirilen lüks otomobillerin polis teşkilatının hizmetine verilmesini değerlendirdiği bugünkü yazısında, “Polise verilen lüks otomobillere itiraz hakkı var" dedi.
Öztürk’ün aktardığına göre, Yargıtay Onursal Üyesi, “Yargı kararı olmadan el konulamaz” derken, bir ceza avukatı da, “Yargıtay tarafından cezası onanmış yani kesinleşmiş yargı kararı yoksa el konulan bu araçların polise verilmesi Anayasa ve Ceza Usul Kanunu’na aykırıdır. Yapılan işlem fiili el koymadır” yorumunu yaptı.
Peki İçişleri Bakanlığı bu durumda araçlara nasıl el koydu? Bir bakanlık yetkilisi bu soruya, 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanuna 2 Ocak 2017’de eklenen ek 12. madde ile açıkladı:
“Terör veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen ya da Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar ile göçmen kaçakçılığı ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları sebebiyle el konulan, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemesinin delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde, bu eşyaların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilmesi, mahallin en büyük mülki amiri tarafından soruşturma evresinde hakim veya kovuşturma evresinde mahkemeden talep edilebilir. Talep üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilebilir. Soruşturma veya kovuşturma sonunda el konulan eşyanın iadesine karar verildiği takdirde iadenin konusunu rayiç değer oluşturur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet, İçişleri, Maliye ve Milli Savunma Bakanlıklarınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
Öztürk, “Bu araçları sadece trafik polislerinin kullanacağı belirtiliyor. Ama bazı müdürlerin araçları görünce ‘İnsanın trafik polisi olası geliyor’ dediği de esprili bir dille anlatılıyor. O araçlarda müdürlerin görülmesi de sürpriz olmaz” yorumunu yaptı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.