Kentsel dönüşümün en kötü örneklerinden birinin gerçekleştiği İstanbul Fikirtepe’de kritik bir gelişme yaşandı. Başlamadan biten Brooklyn projelerinin 131 mağdurunun şikâyeti üzerine başlayan soruşturmada İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı. İddianame İstanbul (Anadolu) Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
BirGün'den Uğur Şahin'in haberine göre yapımcı Raci Şaşmaz ile Ahmet Mahir Şaşmaz, Aydoğan Selimoğlu, Hızır Selimoğlu’nun da aralarında bulunduğu Pana Yapı ve Selimoğlu İnşaat firmasının ortak ve yöneticisi 12 şüphelinin ‘Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı’ suçundan 131 defa hapisle cezalandırılmaları istendi.
131 şikâyetçi arasında toprak sahibi konumundaki 77 mağdur ile “Brooklyn” isimli projelerden daire satın alan ancak daireleri teslim edilmeyen 54 kişi bulunuyor. Şikâyetçiler arasında yer alan eski milletvekili İhsan Özkes, “Brooklyn” isimli projeden aldığı 3 dairenin borcunun 566 bin TL’sini ödediğini ancak teslim alamayarak dolandırıldığını söyledi.
Şirketi, işçiye devrettiler
İddianamede dikkat çeken bir başka nokta yapımcı Raci Şaşmaz’ın Pana Yapı’yı firma çalışanı Muhammed Muhit Kayaoğlu isimli işçiye devretmesi oldu.
İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Raci Şaşmaz, şirket yöneticisini suçladı. Şaşmaz şu iddialarda bulundu: “Esas işim medya. İnşaat alanıyla fazla ilgilenemedim. İşler, şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olan Kürşat Coşkun Ufuk tarafından takip ediliyordu. Sorumluluk ondadır. İtibar edip verilen belgeleri imzaladım. “Broklyn Park” projesi tamamlandı. Ancak bağımsız bölümlerin ipotekli olduğunu sonradan öğrendim. Mali yapısı bozulan şirketimizin medya alanındaki şirketlerimize sirayet etmemesi için M. Muhit Kayaoğlu’na devrettik.”
Sanıklar birbirini suçladı
Kürşat Coşkun Ufuk ise Kayaoğlu’na devredilmesinde amacın şirketin içini boşaltmak, diğer şirketlere kaynak aktarmak olduğunu söyledi. Kurtlar Vadisi isimli dizide ‘catering sorumlusu’ iken Selimoğlu Yapı’nın tamamının kendisine devredildiğini söyleyen M. Muhit Kayaoğlu ise şirketi almak için herhangi bir bedel ödemediğini aktardı.
İddianamenin ‘sonuç ve değerlendirme’ bölümünde ise özetle şu ifadelere yer verildi:
Projenin maketleri oluşturularak, reklamlar yapıldı, “Pana Holding’in” diğer alanlardaki yatırımlarına değinilerek projelere dikkat ve ilgi artırılıp satışlara başlandı.
Selimoğlu Yapı İnşaat Ticaret A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Şaşmaz ile Başkan Yardımcısı Ufuk arasında çekişme yaşanmaya başlandı. Ufuk hisselerini Şaşmaz’a devretti.
Şirketin sürekli olarak artırılan öz sermayesi, 3 milyon 621 bin 830 TL’ye düşürüldü. Firma, Şaşmaz’ın şirketinde işçi olarak çalışan Kayaoğlu’na karşılıksız devredildi. Projeler tamamen durdu. Varlık sadece kâğıt üstünde devam etti.
Bu sonucun ortaya çıkmasına şirket yönetiminde yer alan şahısların eylem ve işlemleri sebebiyet verdi.
Şikâyetçileri maddi kayıplara uğratan şüphelilerin atılı eylemi işlediklerine dair haklarında kamu davası açmaya makul şüphe oluşturacak maddi deliller elde edildiği anlaşıldı.
İddianamede şüpheliler hakkında, TCK 158 (nitelikli dolandırıcılık) uyarınca işlem yapılması, uygulamanın ise her bir şikayetçi için ayrı ayrı yapılması talep edildi. Şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılıktan 131 defa ceza istendi. Bu suçun cezası 3 yıldan 10 yıla kadar hapis.
İddaname İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.
"Raci Şaşmaz şirketlerin içini boşalttı"
Toprak sahibi ve mağdurlardan Engin Akgüzel iddianameye ilişkin yaptığı açıklamada “Raci Şaşmaz şirketlerin içini boşaltarak, yanında çaycılık yapan personelinin üzerine geçirip kenara çekildi” dedi. Akgüzel olayların gelişimini şöyle özetledi:
Brooklyn Dream, Brooklyn Life’ projesinde, insanların evlerini yıkıp hafriyatı aldıktan sonra bıraktılar. Şaşmaz, kendisine düşen dairelerin büyük kısmını sattı. Tüketicilerden ödemelerinin büyük bir kısmını tahsil etti. Tahsil edemediği senetleri faktoring, bankalar ve özel şirketlere kırdırıp tüketicilere hacizler gitmesine sebep oldu. Arsa sahipleri 2,5 yıldır kira yardımı almadan, zor şartlar altında çadırlarda yaşamaya mahkûm edildi.
Brooklyn Park’ta ise inşaatın yüzde 90’ı tamamlandı, eksik ve kusurlu işler yüzünden iskan alınmamış şekilde evleri teslim etti. Tüm daire ve ticari alanları sattı. Satışlarını yaptığı daireler üzerine kredi çekip bankalara ipotek ettirdi. Tapularını teslim alamayan yüzlerce tüketicinin evine bankalardan icralar geldi. Dairelerin kıymet takdirleri yapılıp icradan satışa çıkarıldı.
Brooklyn City’de arsa sahipleri çadırlarda yaşamaya mahkûm edildi.
