Oğulları için Kandil'e giden Elif Uludağ, 6 yıl sonra Türkiye'ye döndü. Anne oğullarına, "Barış gelince siz de gelirsiniz" dedi. Hâkime de, "İki oğlumun dönmesi için çalışacağım" diye ifade verdi.
Demokratik açılım sürecinde Habur'da teslim olan 26'sı mülteci 34 kişilik grupta yer alan ve iki oğlu halen örgütün dağ kadrosunda bulunan 51 yaşındaki Elif Uludağ, "Ben geldim, barış ortamı oluşursa iki oğlum da gelir" dedi.
İşte, Sabah gazetesinin haberine göre 2003 yılında 'canlı kalkan' olarak gittiği Kandil'de örgüte katılan anne Elif Uludağ'ı 2009'da Silopi'ye sürükleyen süreç: Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinden yıllar önce göç ettiği İskenderun'da Şanlıurfa Birecikli Baki Uludağ (49) ile evlenen Elif Uludağ'ın bu evlilikten Haki (29), Doğan (25), Öner (20) adında üç çocuğu oldu. Haki ve Doğan, doğdukları Birecik'e gidiş-gelişleri sırasında terör örgütü PKK'nın Siverek grubuyla tanıştı. İki kardeş, ailelerini bırakarak örgüte katıldı.
Oğluyla aynı kampta
Aile, yıllarca oğullarının hasretini çekti, oğullarından 6 yıl sonra, Elif Uludağ 2003 yılında operasyonların durması için oluşturulan 'canlı kalkan' grubu içinde Kandil'e gitti. Oğullarıyla buluşan anne Uludağ, örgüte katılarak dağda kaldı. "Zelal" kod adını alan Elif Uludağ, "Suwar" kod adlı büyük oğlu Haki ile örgütün aynı kampında yaşamaya başladı. Oğullarının ardından örgüte katılan anne, kampta aşçılık yapıyordu. Demokratik açılım sürecinde 'barış grubu' oluşturularak Türkiye'ye teslim olunacağını öğrenince hemen başvurdu. Oğullarını da dağdan indirecek bu sürece dahil olmak isteyen Elif Uludağ yola çıktı. Yola çıkmadan önce de aynı kampta bulunduğu oğlu Haki'ye, "Ben gidiyorum. Sen ve kardeşin de yakında döneceksiniz. Sizin için iniyorum" dedi. Örgütün Kuzey Irak'taki başka bir kampında bulunan diğer oğlu Doğan'a da "Ben gidiyorum. Size haber göndereceğim. Barış gelince siz de gelirsiniz" diye not bıraktı.
"Onları bırakamadım"
Diğer gruplardaki 33 kişiyle birlikte Habur'da teslim olan Elif Uludağ, ifadesini alan özel yetkili savcılar ve sevk edildiği mahkemenin hakimine, "Ben oğullarımı görmek amacıyla dağa gittim. Onları bırakıp yeniden dönmedim. Geçen sürede genelde Kandil sahasında kaldım. Eyleme katılmadım. Benim örgütsel faailetim bundan ibarettir. Türkiye'de bir demokratik açılım süreci gerçekleşti. Ancak gelinen noktada bu sürecin tıkandığını gördük, bu sürece katkıda bulunmak amacıyla barış grubu olarak Türkiye'ye geldik. Bu sürecin sonundaki engeller kalkarsa, bizim gibi, dağdaki herkes sürece dahil olur. Biz de bunun için çalışacağız" dediği öğrenildi.
"Et tırnaktan ayrılır mı?"
Elif Uludağ'ın, Pazarcık'taki en büyük ablası 57 yaşındaki Zeliha Yıldız, "Kendisini 15 yıldır görmüyordum. Annem babam arkalarından çok gözyaşı döktüler. 6 yıl içinde ikisi de öldü. Kendisine kızgındım, resimlerini bile yırttım. Ama et tırnaktan ayrılır mı? Dönmesine çok sevindim" dedi. Bayramgazi köyü muhtarı Mehmet Omurca da, "Bu açılım, Türkiye için bir fırsattır. Artık barış zamanı gelmiştir" diye konuştu.