Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, Katar’ın Türkiye’de 20 milyar dolar yatırımının bulunduğunu belirterek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Katar sermayesi ile hiç sorunu olmayan Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin ‘müşteri temsilcisi’ olmak gerekmez mi bu lafları etmek için? Memleketi ‘sevmemek’ ve ‘operasyona hazır hale getirmek’ değilse derdi, nedir?" dedi.
Kılıçarslan, bugünkü yazısında, yabancı sermayeli haber portallarının haberlerini eleştirdi.
“Independent’taki istikrar kimsede yok. Üstelik Suud ve Dahlan iyi bir harman yakalayarak 'kullanışlı loserlar'dan kurmuş kadroyu. Ben bir meselede hafif itiraz etsem 'sen Reis’e şirk mi koşuyorsun?' diyen adamların şu an gösterdikleri performans cidden göz yaşartıcı” diyen Kılıçarslan, 2 Temmuz’da, Çetin Kaya Koç’un, “Soru: Türkiye, Netzwerksdurchsuchungsgesetz denilen Alman sosyal medya düzenleme yasasını tercüme ettirip Aynısını mecliste onaylasa ve kanunlaştırsa, kim karşı çıkar? Cevap: Almanya tarafından fonlanan STKlar” paylaşımının ardından DW’nin “Türkiye’de tartışılan sosyal medya yasası için Almanya örnek gösteriliyor. Ancak uzmanlar Almanya’nın hukuk devleti normları yüksek bir ülke olduğunu ve otokrat rejimlerin Almanya’daki yasayı referans gösterip kötüye kullanma riskine dikkat çekiyor” ifadelerinin yer aldığı bir haber yaptığını yazdı.
Kılıçarslan,“Yani diyor ki DW: “Bizim Almanya son derece gelişmiş bir ülke olduğu için sosyal medyada terörü destekleyen gönderilerin sahiplerinin bilgilerine ulaşabilir, onlara hukukun gereğini yapabilir, ama geri kalmış Türkiye, kendisine sosyal medya üzerinden terörle ilişkili her türlü saldırıyı sineye çekmek zorundadır” diye yazdı.
“Adamlar, Türkiye’ye diledikleri operasyonu yapabilecekleri konusunda muazzam bir özgüvene sahipler. Bu özgüvenlerini de hiç şüphe yok ki Türkiye’de buldukları karşılıktan alıyorlar” diyen Kılıçarslan şöyle devam etti:
“Bir örnekle bitireyim. Dünyadaki yatırımı ağırlıklı Avrupa’da olmak üzere 350 milyar doları aşan ve bu yatırımın sadece 20 milyar dolarını Türkiye’ye yapan Katar hakkında “ülkemize daha fazla yatırım yapsalar keşke” demek yerine “memleketi Kataristan yaptılar, Arapları istemiyoruz” diye niye bağırır Kemal Kılıçdaroğlu? Katar sermayesi ile hiç sorunu olmayan Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin 'müşteri temsilcisi' olmak gerekmez mi bu lafları etmek için? Memleketi 'sevmemek' ve 'operasyona hazır hale getirmek' değilse derdi, nedir?”
Yazının tamamını okumak için tıklayın