Politika

Kılıçdaroğlu: Suriçi'ne silah depolanırken 400'ün üzerindeki ihbara valinin dokunmayın dediğini biliyorum

“Bunları rahatlıkla konuşabilseler iktidarın gerçek yüzünü görme imkanına kavuşmuş olacağız”

03 Şubat 2016 22:37

CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın programına konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Zeyrek ve Hande Fırat'ın sorularını yanıtlıyor. Güneydoğu'daki sokağa çıkma yasaklarına değinen Kılıçdaroğlu "Sur içine silah depolanırken en az 400 ün üzerinde ihbarın emniyete gittiğini biliyorum. Vali dokunmayın dediğini gayet iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.

AKP'nin kurucularından, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Erdoğan'ın Dolmabahçe mutabakatından haberi vardı" sözleri nedeniyle başlayan tartışmayı yorumlayan Kılıçdaroğlu, “Bunları rahatlıkla konuşabilseler iktidarın gerçek yüzünü görme imkanına kavuşmuş olacağız” dedi. Kılıçdaroğlu, Arınç ve Erdoğan arasındaki tartışmayı değerlendirirken "Arınç gerçekleri fazlasıyla biliyor ama söylemiyor. Arınç’ı vicdanen rahatsız eden birçok şey var. Yolsuzluklar gibi. Bu çıkışlar bir yerde kalıyor" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu sözlerine "Arınç gün yüzü görmemiş hakikatleri söylemeyecekse hiç konuşmasın" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, CHP'de bir milletvekilinin Atatürk posterini odasından indirdiği iddialarıyla gündeme Gelen Aylin Nazlıaka'nın disiplin kuruluna sevk edilmesini yorumlarken "Aylin Hanımın Şu kişidir demesi lazım, bunu yaparsa zaten bir sorun yok. Bu yapılmadığı içindir ki bütün milletvekilleri töhmet altında. Yazık günah" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun CNN Türk'te yaptığı açıklamaların satırbaşları şöyle:

AKP’nin kendi içerisinde derin bir vicdan sorgulaması var. Acaba, İmralı, Oslo ve diğer görüşmeler mi? Bizim bilmediğimiz başka ayrıntılar mı? Emin olun rahatlıkla konuşulabilse bunlar, iktidarın gerçek yüzünü görme imkanına kavuşmuş olacağız. Bu açıdan bakılınca Arınç’ın yaptığı açıklamayı, Erdoğan’ın rahatsız edici uslubuyla yansıması günlük bir tartışma. Mümkün olsaydı daha farklı bir ortamda bunları tartışabilseydik. Sayın Arınç da burada olsaydı tartışabilseydik.

Tartışma bize bazı gerçekleri gösteriyor. Şu veya bu şekilde bildiğimiz ve kanıtlayamadığımız, düşünce olarak kapalı kapılar ardında baız gerçekler var. Arınç, kimsenin bilmediği bir gerçeği ortaya koymuş değil. Bunun ötesinde çok daha ağırlıklı hakikatlerden bahsediyor ki asıl merakımız o güneş yüzü görmeyen hakikatler nelerdir. 17-25 Aralık olaylarıyla mı ilgili? Başka aktörlerle mi ilgili?

Sayın Gül, iç politikayla ilgilenmemesi mümkün değil. Gül’le AKP içindeki politikaları görüşmem doğru değil sadece geçmiş olsun dileklerimi ilettim.

Arınç’ın bir ağırlığı var parti içinde. Hepimiz de biliyoruz bunu zaten. Öyle bir noktaya geliyor ki Arınç Bey patlama noktasına gelmiş durumda. Kendisini değil sadece, bir grup biliyor de rahatsız ettiği anlaşılıyor.

Ben örgütlü bir kalkışma görmüyorum. Eski tas eski hamam devam eder, Arınç ve arkadaşları bir köşede otururlar. Yeni bir siyasi parti çıkacağını düşünmüyorum. Böyle bir yeni hareketin ortaya çıkacağını sanmıyorum. AKP bir rant partisidir, rant dağıttığı sürece ihaleleri dağıttığı sürece bir ayrışma falan beklemek mümkün değil.

Eleştirdiğim nokta, Arınç çok şey biliyor. Çınarın gölgesinde hakikatleri kendisi biliyor. Ankara için de bütün gerçekleri biliyor. Diyor ki ben bakanlık yönettim elim harama uzanmadı, çıkar peşinde koşmadım, görevimi yaptım diye vurgu yapıyor. Bu vurguyu yapmasının nedeni sizin etrafınızdaki insanlar besleniyor. Bu gerçeğe dikkat çekiyor. Bunların hepsini görebiliyorsunuz.

Arınç’ı vicdanen rahatsız eden birçok şey var. Yolsuzluklar gibi. Bu çıkışlar bir yerde kalıyor. Ben ilk çıkışından sonra ikinci bir yanıt vermez diye düşünüyordum. Özel bir tanımlama yaparak Arınç’ı, Erdoğan’ı hedef alması, ben bunun cevabını vereceğim deyip 17.25 cevap vermesi elbette anlamlıdır.

Bu olay ortaya çıktıktan sonra yazıldı çizildi, bunların hepsini bir tarafta sessiz sakin izlerken olayı araştırmak istedik. Duyarlılık gösteren vekillerimiz vardı. Önce baştan söyleyeyim, CHP’ye ve Atatürk bağlamında gösterilen duyarlılık için teşekkür ediyoruz. Biz olayı sessiz sakin iç hukukumuzun çerçevesinde çözmek istedik. 

Arkadaşlarımızın raporu çıktı ortaya, görüştük bugün. Aylin hanım PM üyesi olduğunu için i yüksek disiplin kuruluna sevki için PM’yi de toplayacağız, MYK talebini aktaracağız. Bu saatten sonra benim yapacağım herhangi bir yorum disiplin kurulunun alanına girmek olur. Onlar asıl işi götürecekler. 

Biz bize gelen ön raporu aldık, kanaati de değerlendirdik. PM’den geçip geçmeyeceğini bilmiyoruz. 

PM, önemli bir karar kurumudur. PM gerek yoktur derse onu da gerekçelendirmek zorundadır. Hangi gerekçeyle yok diyor, tartışacağız. Disiplin kuruluna sevki gerekiyorsa gerekçeyi yazacaktır.

Aylin Nazlıaka'nın bana isim  söyleyip söylememenin çok daha ötesinde ilgili komisyona söylemesi lazım. Şu kişidir demesi lazım, bunu yaparsa zaten bir sorun yok. Bu yapılmadığı içindir ki bütün milletvekilleri töhmet altında. Yazık günah. 

Atatürk posteri indirilmedi mi, indirildi. Bugüne kadar odalarda böcek araması falan yapıldı ve bu işlem sırasında posterler indirildi. Ama tabi bu taramayı yapan biz değiliz, uzmanları var. Daha önce Atatürk tablosunun arkasında dinleme cihazı çıkmıştı. Bir CHP milletvekilinin Atatürk resmini indirmesi mümkün değil.  Aylin Hanım'ın açıklaması doğrultusunda tüm vekiller töhmet altında. Ya çıkar Aylin hanım der ki 'şu kişi indirdi' biz de o kişiyi çağırırız, 'kardeşim sen niye indirdin' deriz.

Atatürk üzerinden bize saldırmak isteyen çevrelerce olay büyütüldü. Tartışılan Aylin Hanım'ın sözleri. Bir milletvekili indirmiş ve Aylin hanım bunu söylemiyorsa, bütün vekiller töhmet altında kalır. Gelsin bunu açıklasın.

Aylin Hanım, resmi indiren milletvekili varsa gördüyse bunu bize söylemeli. Atatürk resmini indiren bir kişi CHP'nin kapısından içeri giremez, ama ben olduğunu sanmıyorum. Bir dedikodudan beslenen kişilerin CHP'de yeri yoktur. Atatürk üzerinden dedikodu yapılmaz.

Çift başlılık diye bir sorun yok. Sayın Davutoğlu koltuğunun hakkını vermiyor. Cumhurbaşkanı müdahale ediyor. 

Üniversite kendi rektörünü seçemez mi? Üniversiteler kendi rektörünü seçsin. Buna Başbakan Davutoğlu'na söyledim.

Bir cumhurbaşkanına atamaları doğrultusunda eleştri gelebilir. Bu onların tarafsızlıklarının yitirdikleri anlamına gelmez. Ama Ahmet Nejdet Sezer doğrudan x partisini hedef gösteriyorsa tarafsızlığını kabetmiş olur.

Sivil kayıpların olmaması lazım. Terörden masum insanların mağdur olmaması lazım. Bu yönde problemler var. Küçük çocukların, yaşlı insanların öldürülmesi gibi. Bunlar doğru şeyler değil. O kayıplara kim neden oldu bunu da bilmiyoruz. Uzun süreli sokağa çıkma yasağını doğru bulmuyoruz. Terörle mücadele hiç bir zaman yanlış yapıyorsunuz demedik. PKK, 17 ilçeyi silah deposu haline getirirken neredeydiniz? Sur içinde silah depolanırken en az 400 ihbarın gittiğini biliyoruz. bu bilgi bana geldi. Vali, 'dokunmayın' demiş. PKK'yı dağdan şehrin içine AK Parti indirdi. 14 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Devraldığınızda ortaya hiç bir şey yoktu.

Hendekler kazılırken bu ülkeyi yönetenler neredeydi? Heddeklerin içine bomba konurken yetkilliler neredeydi? Hendeklere karşıyız. Suriçi'nde hiç bir kimse kapısını kapatmayacak diye talimat verilmiş. Biz bunların fotoğraflarını gördük.

Sivil kayıpların olmaması lazım. Sivil kayıplar konusunda problemler var. Çocukların ve yaşlı insanların ölmesini doğru bulmuyoruz. Mesala uzun süreli sokağa çıkma yasağı bunu doğru bulmuyoruz. On gün sokağa çıkma yasağı nasıl olacak?

Sur içine silah depolanırken en az 400 ün üzerinde ihbarın emniyete gittiğini biliyorum. Vali dokunmayın dediğini gayet iyi biliyoruz.

Bürokratik kanattan bize bir bilgi geldi. Bodrumun içinde PKK'lıların olduğu ve kaçırılmaya çalışdığı bilgisi geldi.

Bizim bildiğimiz PKK'nın eylemi polsi kapıtan çıkar tarar. Ama bu olay çok karanlık. Yukarı çıkacaksınız, kapıyı açıcaksınız iki kişiyi öldürüp çıkacaksınız.