Gündem

KCK: Dolmabahçe mutabakatına dönün, silahsızlanma kongresini hemen toplayalım

'AKP, PKK’nın savaşmasını istiyor'

19 Mayıs 2015 14:23

KCK Eşbaşkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat, çözüm sürecinin akıbetine ilişkin olarak, "Dolmabahçe deklarasyonundan sonra Erdoğan’ın tutumu ile diyalog süreci de kesildi. Yaklaşık iki aydır önderliğimiz ile görüşme de olmuyor" açıklaması yaptı. Cemil Bayık, Abdullah Öcalan'ın 28 Şubat'ta gerçekleşen Dolmabahçe'deki ortak basın açıklamasında silahsızlanma için PKK'ya yaptığı kongre toplama çağrısına ilişkin olarak, "Eğer Önder Apo’nun Dolmabahçe’de geliştirdiği mutabakatı esas alırlarsa, İzleme Heyeti Önder Apo ile görüşürse, parlamentoda çözüm için bir komisyon oluşursa, hakikatleri araştırma komisyonu çalışırsa biz böyle bir kongreyi toplamaya ve silahlı mücadeleyi sona erdirdiğimizi açıklamaya şimdi bile hazırız" dedi.

“Türk ya da Erdoğan usulü Başkanlık rejimine karşı olduklarını dile getiren Hozat ve Bayık, “Erdoğan’ın kafasındaki başkanlık sisteminin padişahlık sisteminden bile geri olduğunu" ifade ettiler.

Özgür Gündem'in sorularını yanıtlayan Hozat ve Bayık'ın açıklamaları şöyle:

 

‘Kaoston HDP kurtarır’

 

Kamu oyunun en çok merak ettiği sorulardan birisi de, şu ya da bu şekilde HDP baraj altında bırakılırsa, seçimlerden sonra neler olacağı sorusu...

Hozat: Mevcut durumda Türkiye’de savaş derin bir şekilde yaşanıyor. Türkiye, bölgede yaşanan savaşın içindedir ve bu savaşın başını çekiyor. Suriye’de yaşanan savaşın bu kadar derinleşmesi, IŞİD’in bu savaşta halkların başına bela olacak biçimde bu kadar güçlenerek çıkması AKP ve Türkiye’nin verdiği destek sayesindedir. Ve bu savaş Türkiye’de de yaşanıyor. AKP’nin Türkiye ve bölgede uyguladığı siyaset Türkiye’yi büyük bir kaosun içerisine koydu. HDP’nin seçim başarısı bu kaosu önler. Tersi durumda AKP’nin “iç savaş” siyasetinin önünü almak mümkün değil. Türkiye’yi bu büyük kaostan, tehlikeden AKP’nin Türkiye’ye koyduğu bu derin savaş krizinden kurtacak tek güç ve parti mevcut durumda HDP ve bu seçimlerde kazanacağı başarıdır. HDP Türkiye’yi kurtarabilir...

 

’Ateşkesi seçim hatırına sürdürüyoruz’

 

Ateşkes süreci devam ediyor mu?

Hozat: Ateşkes devam ediyor. Bu ateşkes durumu da seçimlerin hatırına devam ediyor. AKP seçimlere dönük yoğun bir provokasyon çabası içerisindedir. HDP’ye yönelik saldıraları yoğunlaştırarak bir konsept yürütüyor. Bu siyaseti boşa çıkarmak için, biz ateşkesi sürdürmek istedik. Mevcut durumda AKP zaten süreci bitirmiştir. AKP savaş ilan etmiştir ve bir savaş yürütüyor. Şu anda ateşkes tek taraflı yaklaşımımız ile devam ediyor.

Kamuoyu şunu bekliyordu sizden; “PKK, kongreyi toplayacak, o kongreden silahsızlanma çağrısı çıkacak”, Bu olacak mı, olmayakcak mı?

Bayık: Şimdi Önderliğimiz Dolmabahçe ile birlikte bu süreci başlattı. Bunu Newroz’da da yine dünyaya ilan etti. Niyetini belirtmişti. Müzakareler başlarsa on madde temelinde, izlemeyi heyeti de oluşursa, izleme heyetiyle konuşacağını, onlarla görüşürse hakikat komisyonunu geliştireceğini ve o zaman PKK’nin kongresini toplayıp bu durumları değerlendirmesi gerektiğini yeni bir karara ulaşması gerektiğini belirtmişti. Biz bu temelde örgüt olarak hazırlıklara başladık, kongre hazırlıklarına, hazırlıklarımızı tamamladık. Dolmabahçe’deki mutabakata dayanarak böyle bir PKK kongresini toplamayı hedefledik. Tüm hazırlıklarımızı tamamladık, böyle bir kongreyi yapacaktık ama Erdoğan’ın sürece müdahale etmesi, müzakareyi reddetmesi, masayı reddetmesi, tarafı reddetmesi, ‘Kürt sorunu diye bir sorun yoktur, bölücülüktür, kim ki müzakereden, taraflardan bahsederse, bu Türkiye devletini yıkmadır’ deyip aslında kongrenin gerçekleşmesinin de koşullarını ortadan kaldırdı. Çünkü süreci bitirdi. Önder Apo’nun büyük çabalarla geliştirdiği çözüm sürecini ki müzakere aşamasına getirdi, buradan PKK bir kongreyle silahlı mücadeleye son verecekti, demokratik siyaseti geliştirecekti, fakat Erdoğan bu sürece müdahale ederek bitirdi. Bunun üzerine biz kongreyi yapmayı erteledik, durdurduk. Yoksa kongreyi yapacaktık, ama şimdi bunu durdurmuş durumdayız. Eğer Önder Apo’nun Dolmabahçe’de geliştirdiği mutabakatı esas alırlarsa, o on maddeyi müzakere maddesi olarak kabul ederlerse, müzakereyi bu temelde başlatırlarsa, izleme heyeti Önder Apo ile görüşürse, parlamentoda çözüm için bir komisyon oluşursa, hakikatleri araştırma komisyonu çalışırsa biz böyle bir kongreyi toplamaya ve silahlı mücadeleyi sona erdirdiğimizi açıklamaya şimdi bile hazırız. Şu an bunları eğer Türkiye yaparsa, şu anda böyle bir kongreyi toplamaya bu kararı almaya hazırız. Bunun kamuoyu tarafından bilinmesi gerekiyor.

 

‘Ateşkese sahip çıkın!’

 

Çok ilginç bir durum çıktı ortaya, ben şöyle anladım, KCK kongre yapmayı bir bütün olarak reddetmiş değil, tam tersine eğer PKK Önderi’nin açıkladığı deklarasyondaki koşullar yerine gelirse siz bu kongreyi hemen şimdi toplamaya hazır olduğunuzu söylemiş bulunuyorsunuz. Böylece bu kongreden silahlı mücadelenin de sona ereceğine dair bir kararın çıkacağını ifade etmiş oluyorsunuz, bu tam da her şeyin bittiği sanılan noktada Türkiye’nin önüne sanırsam yeni bir şans kapısı açıyor ve siz bu kapıdan hükümet girecek mi girmeyecek mi sorusunu şu anda tartışıyorsunuz bizimle. Bu yeni bir durum. Acaba ben doğru mu düşünüyorum. Ne dersiniz?

Bayık: Belirttikleriniz tamamen doğrudur, Biz buradan, Türkiye’nin aydınlarına, yazarlarına, sanatçılarına, işverenlerine, bütün halklarına, bütün kültürlerine şu çağrıyı yapıyoruz: Erdoğan Türkiye cumhuriyetini temsil ediyor. Türk devleti adına ateşkesi ortadan kaldırdı. Türkiye’de yaşayan bütün vicdanlı insanların, Türkiye’yi seven insanların, Türkiye’yi bir felaketten kurtarmak isteyenlerin ateşkese sahip çıkması gerekiyor. Biz ateşkesin korunması için çaba yürütüyoruz. Çabalarımız bir yere kadardır. Eğer Türkiye toplumu bütün kesimleriyle bu ateşkese sahip çıkmazsa bizim tek yanlı çabalarımız bu ateşkesi korumaya yetmez. Bunu bilmeleri gerek. Eğer sahiplik yapmazlarsa Türkiye savaşa gidecektir. Burada savaş isteyen Türkiye’dir, Erdoğan’dır. PKK falan değildir. PKK tek taraflı barışı korumaya, ateşkesi korumaya çalışıyor. Müzakereyi hala yürütmeye çalışıyor.

 

‘AKP, PKK’nin savaşmasını istiyor’

 

Besê Hozat: AKP, PKK’nin savaşmasını istiyor. Şu anda AKP’nin tutumu budur. Aslında AKP Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi durdurmasını istemiyor.  AKP bunu kendi çıkarına görmüyor. Çünkü PKK’nin Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi durdurması için AKP’nin demokratik adım atması gerekiyor. AKP’nin Kürt sorununu müzakereyle çözmesi gerekiyor. Önderliğimizle İmralı’da izleme heyetinin de hazır olduğu bir ortamda bu süreci on başlık üzerinden müzakere etmesi gerekiyor, bunu meclisin gündemine getirmesi gerekiyor. Yasa çıkarması gerekiyor, anayasayı değiştirmesi gerekiyor. AKP bunu istemiyor.  Doğal olarak PKK hiçbir adımın atılmadığı yerde kongreyi toplayıp, Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi durdurma kararı almaz.

 

‘Önder Apo’ya herkes sahip çıkmalı’

 

“Türkiye’de demokratik ulusu geliştiren, Türkiye’yi felaketten kurtarmak isteyen Önder Apo’dur” diye sözlerini sürdüren Cemil Bayık, “AKP’lilerin kendisi bile işte barışı isteyen Önder Apo’dur demişlerdi. Ama şimdi Önder Apo ile 5 Nisan’dan beri herhangi bir ilişki yoktur, Önderliğimiz hakkında herhangi bir bilgi yoktur. İlişkiler tamamen kesilmiş durumdadır. Kürtler ve Türkiye’de barış isteyen güçler açısından bu hassas bir konudur. Onun için herkesin Önder Apo’nun tecridine karşı durması gerekiyor. Önder Apo’nun müzakereyi başlatma çabalarına destek olması gerekiyor. Türkiye’de demokrasiye sahip çıkmak demek Önderliğe sahip çıkmak demektir. Bu tecride karşı durmak demektir. Tecride karşı durulmadığı sürece Türkiye demokrasisi gelişemez.

Kandil’de KCK eşbaşkanları Besê Hozat ve Cemil Bayık ile Türkiye’deki seçimleri ve ‘Çözüm Süreci’ni konuştuk: AKP Dolmabahçe Mutabakatı’na geri dönerse kongreyi hemen toplarız

 

'Darbeye karşı AKP’nin bile güvencesiyiz'

 

HDP’nin baraj altında kalması ve AKP’nin Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunluk elde etmesine karşı, şu sırada sıkça sözü edilen bir darbe durumunda KCK nasıl bir tutum alır?

Bayık: AKP’liler böyle bir darbenin olabileceğinden de korkuyorlar. Biz kim darbe yaparsa yapsın, hangi görünüm altında hangi biçimde darbe yaparsa yapsın darbelere karşıyız. Darbelere karşı herkesin, hatta AKP’nin de güvencesiyiz. Bunu AKP’nin tabanının da, Türkiye toplumunun da bilmesi gerekiyor. Önder Apo olmasaydı, belki Türkiye’de çoktan darbeler gerçekleşirdi. Önder Apo, darbeleri sürekli deşifre etti ve önledi. Eğer bugün Erdoğan Cumhurbaşkanı olmuşsa, eğer AKP hala iktidarda kalabildiyse bunu Önder Apo’nun çabalarına borçludur. Önder Apo ve hareketimiz demokrasi ve özgürlüğe bağlılığın bir gereği olarak sürekli darbe karşıtı olmuştur ve darbelerle mücadeleye devam etmiştir. Bundan sonra da devam edecektir. Türkiye bugün büyük bir felaketle karşı karşıyadır. Önder Apo, Türkiye’nin böyle bir felakete gitmesinin önünü almaya çalışıyor.

 

'Bir oy barışı getirir...'

 

Hozat: Türkiye’deki bütün demokrasiden, barıştan, Kürt sorununun demokratik çözümünden, Türkiye’nin demokratikleşmesinden yana olan ama herkesin bu seçimlere gidip oy kullanması gerekiyor, oyunu HDP’ye, demokrasi güçlerine vermesi gerekiyor. Oyunu koruması gerekiyor, sandıkları koruması gerekiyor. Hilelerin önünü alması gerekiyor. Bir oy, bir oydur. Bir oy süreci değiştirebilir, savaşın önünü alabilir, Türkiye’yi barışa götürebilir. Onun için herkesin bu yönlü çaba yürütmesi gerekiyor. Özellikle Türkiye’de aydınlara çağrıda bulunuyorum, AKP’yi iktidara taşıyan, onu meşrulaştıran aydınlar bugün AKP, Erdoğan gerçeğini çok iyi görmüş durumda ve bunlar nasıl ki iktidara taşıdıysa iktidardan alaşağı etmesini de bilmelidir. Osmanlı tokadı meşhurdur. İşte bu seçimlerde herkes demokrasi güçleri buna öncülük eden aydınların bu tokadı Erdoğan’ın yüzünde patlatması gerekiyor. AKP’nin yüzünde patlatması gerekiyor.