Dünya
Deutsche Welle

Kazakistan'da çağ dışı gelenek: Gelin hırsızlığı

18 Ocak 2025 21:24

Güncelleme: 18 Ocak 2025 21:32

Kazakistan'da genç kadınların hiç tanımadığı kişiler tarafından kaçırılıp evlendirilmesi "sıradan" bir durum. Bu çağ dışı "geleneği" yok etmek için şimdi bir yasa hazırlanıyor.

Kazakistan, ülkede oldukça yaygın olan evlenmek için "gelin hırsızlığı" olarak da adlandırılan kız kaçırma suçunun cezasını arttırmayı planlıyor.

Bu eski "geleneği" ülke gerçeği olmaktan çıkarmak için de parlamentoda ilgili yasa değişikliğine yönelik çalışmalar yürütülüyor.

Kazakistan'da yaşayan genç kadınların neredeyse tamamı, evlenme amaçlı kaçırılabileceklerinin ve geleceğe dair tüm planlarının yok olabileceğinin farkında.

Tıpkı Gulmira K.'nın başına gelenlerde olduğu gibi.

Gulmira'nın çileli hikayesi

Almatı'da hemşire olarak çalışan ve soyadını söylemek istemeyen Gulmira, 19 yaşında iken nasıl kaçırıldığını DW'ye şöyle anlatıyor:

"Neredeyse 20 yıl önceydi. Üniversite eğitimi aldığım Almatı'da, akşam okuldan çıkmış eve dönerken yanımda bir araba durdu. Üç erkek dışarı fırladı ve beni zorla otomobilin arka koltuğuna bindirip üstümü örttüler. Bunlardan yanımda oturan ikisi beni tutuyordu. İki saat sonra bir köy evinin içindeydim. Adet olduğu üzere kadınlar başımı beyaz bir kumaşla kapattı. Oradan kurtulmam mümkün değildi ve biraz sonra daha önce hiç görmediğim, kocam olacak kişi ile karşılaştım. Aynı gün bekâretimi aldı."

Gulmira yaşananlardan ancak bir hafta sonra ailesi ile iletişime geçebilmiş. Ancak onlardan beklediği yardımı görememiş.

"Babam bana sadece her şeyden benim sorumlu olduğumu, tüm ailenin benden utandığını ve beni bir daha görmek istemediğini söyledi. Böylelikle maddi açıdan zar zor geçinebilen bir adamın karısı oldum. Ailem ise varlıklıydı" diyerek anlatıyor Gulmira, kaçırılmasının ardından yaşadıklarını.

Bu zorla evlilikten kendini dokuz yıl sonra kurtarabilen Gulmira, bu süreci de şu sözlerle aktarıyor:

"O dönemde iki çocuğum vardı. Bir hastanede tesadüfen eski bir okul arkadaşıma rastladım ve ona yaşadıklarımı anlattım. Bana çocuklarımı alarak Almatı'ya dönmemi tavsiye etti, ben de bunu yaptım. Arkadaşım daha sonra bana boşanma ve iş arama sürecinde de yardımcı oldu. Eski eşim olan bitenleri umursamadı. O zamanlar, bugünlerde tartışıldığı gibi, kız kaçırmaya cezai işlem uygulanıyor olsaydı hayatım çok başka bir yöne giderdi. Ancak (yaptırım olmadığı için) üniversite eğitimim yarıda kaldı."

On yıllardır süregelen tartışmalar

Kadınları zorla evlenmek üzere kaçırmanın cezaya tabi olmasına ilişkin tartışmalar 1990'lı yılların ortalarından bu yana Kazakistan'ın gündeminde. Aktivistler ve insan hakları savunucları, kız kaçırma olaylarına karışanların yaklaşık 30 yıldan bu yana herhangi bir şekilde cezalandırılmıyor oluşunu kabul edilemez buluyor. Oysa ülkede yürülükte olan ceza yasasının 125'inci maddesi, insan kaçırmanın dört ila yedi yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmasını şart koşuyor. Buna rağmen yetkililer bugüne dek, kadınları kaçıran ve yaptıkları zorla evliliğin ardından onları sözde özgür bırakan suçlulara karşı neredeyse hiçbir girişimde bulunmuyor.

Konuyla ilgili olarak hukuki durumun değiştirileceğine dair ilk umut ışığı 2023 yılının Ağustos ayında yandı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in insan hakları sorumlusu Artur Lastayev o tarihte, ofisinin kız kaçırmalara cezai müeyyide uygulanmasını öngören bir yasa tasarısı hazırladığını duyurdu. Lastayev, başkent Astana'da gazetecilere konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Başsavcılığa talimat vererek sadece 125'inci madde kapsamına girmeyen suçlarla ilgili ayrı bir liste hazırlamasını istedik. Tasarı komşu ülkelerin deneyimlerini ev Birleşmiş Milletler'in tavsiyelerini temel alıyor" ifadelerini kullanmıştı.

Başsavcılığın da bu girişime destek vereceğini açıklamasına rağmen sonraki süreçte herhangi bir gelişme yaşanmadı. Altı ay sonra ise ülkenin lideri, Devlet Başkanı Tokayev olayı bizzat ele alarak şunları dile getirdi:

"Ülkemizde sözde ulusal geleneklerimizin ardına sığınarak kız kaçırmayı meşrulaştırmak isteyen insanlar var. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez ve her bir kişinin onurunun, hakkının ve özgürlüğünün tartışmaya kapalı değerler olduğu gelişmiş toplum ideallerine de aykırıdır."

"Kız kaçırma hiçbir zaman gerçek bir gelenek değildi"

Kız kaçırma suçuna yıllardan bu yana çok daha sert ve caydırıcı cezalar talep eden, Kazakistan'da hükümette olan Amanat Partisi Milletvekili Murat Abenov, DW'ye Devlet Başkanı'nın bu çıkışı sayesinde konunun ülke çapında gündem olduğunu ifade ederek "Kolluk kuvvetlerimiz içinde mutlaka bu çarpıtılmış geleneği tolore eden insanlar var" diyor.

Abenov, ayrıca günümüzde özellikle ülkenin güney ve batı bölgeleri ile Astana ve Almatı'da görülen kız kaçırma olaylarının Kazakistan geleneklerinde olmadığını aktararak "Kız kaçırma Orta Çağ'da, sadece askeri operasyonlar dahilinde bir nevi zafer hatırası olarak kabul görüyordu. Savaşa katılmayan ailelerin kızlarının kaçırılması ise çok ağır bir suçtu ve cezası da idamdı" ifadelerini kullanıyor.

İnsan Hakları savunucusu Lastayev'in amacı, zorla evlenme amaçlı kız kaçıranların üç yıla kadar hapisle cezalandırılmasını sağlamak için ceza yasasındaki 125'inci maddeye bir paragraf eklemek. Tasarının, söz konusu suçun 18 yaşın altındaki kızlara karşı işlenmesi halinde cezanın beş yıla çıkmasını öngördüğünü belirten Abenov, "Kaçırılan kişi açısından bu eylemin ağır sonuçları olması durumunda ise suçlu hakkında on yıla kadar hapis cezası talep edilebilecek. Tecavüz vakaları ise ayrıca ele alınacak" diyor.

Yasa değişikliğinin ardından kız kaçırma olayları sebebiyle şikayetlerde büyük bir artış yaşanacağı öngörüsünde bulunan Murat Aebnov, "Son üç yılda resmi olarak 214 şikayette bulunuldu. Oysa ben çok daha fazla şikayet girişimi olduğunu biliyorum. Yapılan şikayetlerden ise sadece 10 tanesi mahkeme önüne geldi. Diğer şikayetlerde, yani geri kalan yüzde 93'ünde ise yeterli delil olmadığı gerekçesiyle hukuki süreç durduruldu" bilgisini paylaşıyor.

Devletin eğitim sistemine eleştiri

Avukat ve insan hakları aktivisti Halida Aşigulova, Kazakistan devletinin hukuk eğitiminde de sınıfta kaldığını savunarak bunun özlellikle kız kaçırma suçunun yoğun olarak işlendiği bölgelerde çok bariz olduğunu vurguluyor.

DW'ye yaptığı değerlendirmede, "Gençlerimize ne okullarda ne de üniversitelerde insan hakları konusunda yeterli bilgi veriliyor. Evlilik ve aile yasası hakkında da çok az şey öğreniyorlar. Oysa ilgili yasa uyarınca evlilik, 2011'den bu yana sadece, tarafların özgür ve mutlak iradesi ile gerçekleşebiliyor" diyen Aşigulova, Milletvekili Murat Abenov'un, kız kaçırma suçunun daha ağır cezalandırılması için öneriler hazırlayan çalışma grubunu da destekleyen bir isim.

Halida Aşigulova'nın umudu ise kendi deyimi ile eski adetlerle arasına giderek daha fazla mesafe koyan Kazak gençlerinde.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle