Nijerya'da kaçırılan 220 kadar genç kız, 130 günden uzun bir süredir Boko Haram militanlarının elinde. Başlangıçta tüm dünyada manşetlere taşınan olay bugün eskisi kadar gündemde değil. Kaçırılan kızları savunan #BringBackOurGirls aktivistleri, her gün Abuja'nın merkezindeki Unity Fountains'ın etrafında toplanıyor. Avukatları Meryem Uvais, mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyor: "Nijerya'da pek çok şey oluyor. Pek çok yeni kriz var. Şimdi de ebola. Bu nedenle manşetlerde artık o var. Bu yüzden günlük buluşmalarımıza devam etmeye ve bu konu hakkında konuşmaya çalışıyoruz.“
Ancak kesin olan tek bir şey var. O da Nijerya'da şiddetin durmaksızın devam ettiği ve ülkenin kuzeyinde terör örgütü Boko Haram'ın daha fazla ilerlediği. Geçen perşembe günü Borno ve Yobe eyaletlerinde bazı şehirleri ele geçiren Boko Haram, köyleri basıp onlarca genci kaçırmıştı. Kaçırılan gençlerin militan olarak yetiştirilmeleri ve cinsel tacize maruz kalmalarından endişeleniliyor.
Halk sadece Boko Haram'dan değil, ordudan ve özel birliklerden de korkuyor. Abuja'daki Kalkınma ve Demokrasi Merkezi'nin müdürü Idayat Hasan, bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Nijerya güvenlik birimleri insanların kalbini kazanma konusunda başarısız oldu. Bu başarılmadığı sürece, bu güvensiz durum da sona erdirilemez. Burada konunun sadece askeri çözümden ibaret olmadığı uzun süredir açıkça ortada.“
Askeri çözüm mümkün mü?
Çoğu asker de artık askeri çözüme inanmıyor gibi görünüyor. Çok sayıda askerin ordudan kaçtığı yönünde haberler geliyor. Asker eşleri 11 Ağustos'ta Maiduguri'de gösteri düzenleyerek eşlerinin teröristlere karşı mücadelede çok kötü silahlandırıldığı eleştirisinde bulunmuştu. Uluslararası Af Örgütü de mayıs ayında yaptığı bir araştırmada bu sonuca varmıştı. Örgütün Nijerya uzmanı Makmid Kamara, "Bu çok endişe verici çünkü Nijerya'nın kuzeyinde misyonlar için çok fazla para harcandığını biliyoruz. Ancak tabana ulaşılıp ulaşılmadığı inceleme gerektiren başka bir soru. Nijeryalı politikacı ve yetkilileri bundan sorumlu buluyoruz. Daha şeffaf hareket etmeliler" diyor.
Çoğu politikacı şu anda bu konu hakkında konuşmuyor. Özellikle 2015 şubat ayında yapılması planlanan seçimlere yönelik kampanyaların başlamasının ardından. Fakat avukat Uwais, kaçırılan kızların yeniden ailelerine döneceği yönündeki umudunu kaybetmiyor ve bir uyarıda bulunuyor: "Ancak sadece cinsiyet konusuna yani onların kız çocuğu olmasına odaklanırsak, erkek çocuklarına yaptıklarını tehlikesizmiş gibi göstermiş oluruz. Tabii ki kadınlar bir hedef çünkü çoğu kişi kadınları istiyor. Ancak yaptıklarını hafife almamalıyız. Topluma zarar veriyorlar.“