Gündem

Kavala: Üç kez tutuklandım, bir kez dahi savcı yüzü görmedim, bir kez dahi ifadem alınmadı; onlar adına ben utanıyorum

CHP milletvekili Çakırözer, Kavala ile görüşme notlarını paylaştı

15 Mart 2020 23:32

T24 Haber Merkezi

Gezi Parkı davasında 2 yıl 4 ay tutukluluğunun ardından beraat eden, aynı gün başka bir suçlamayla yeniden tutuklanan ve son olarak 'casusluk' suçlamasıyla hakkında bir kez daha tutuklama kararı verilen sivil toplum kurucusu ve iş insanı Osman Kavala, "Üç kez tutuklandım, bir kez dahi savcı yüzü görmedim, bir kez dahi ifadem alınmadı; onlar adına ben utanıyorum" dedi. 

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gezi Parkı Davası’ndan beraat ettiği gün 15 Temmuz davasından tutuklanan ve sonrasında da casusluk suçlamasıyla karşı karşıya bırakılan Osman Kavala’yı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti.

Kavala, tutuklama kararlarına ilişkin "Bugüne kadar tutukluluğum hukuksuzdu. Şimdi artık yasalara da aykırı. Hukuk devleti açısından ürkütücü" dedi.

Ziyaretin ardından değerlendirmelerde bulunan Çakırözer de "Osman Kavala, 2 yıl 4 ay içinde 3 kez tutuklandı, bir kez tahliye edildi. Bir kez de beraat etti. Hâlâ içeride. Bu dava Türkiye’de yargının durumun, hukuku devletinin durumunu gösteren turnusol kağıdı. Kavala bir an önce serbest kalmalı" diye konuştu. 

"Gece 9'da apar topar götürdüler"

Kavala, ziyarette Çakırözer’e cezaevindeyken 'casusluk' suçlamasıyla geçen hafta bir kez daha tutuklandığı gecenin hikâyesini şöyle anlattı:

"Gece 9’da koğuşta kitap okuyordum. Gelip infaz memurları aldılar. Ben de ne olduğunu anlamadım. Apar topar SEGBİS ile hakim karşısına çıkardılar. Bu sefer de casusluk iddiası! Böylece iki buçuk yılda üçüncü kez tutuklanmış oldum. Ama casus olabilmem için devletin sırlarını vs. bilebilmem ya da bilebilecek pozisyonda olmam lazım.

"AİHM’i atlatmak için üçüncü tutuklama"

Kavala, kendisinin gece hakim karşısına çıkarılışının gerekçesine ilişkin değerlendirmesini ise şöyle paylaştı:

"'AİHM’in kararını uygulamadı’ gözükmemek için bu zorlama yolu seçtiler. Çünkü AİHM, iki yıl önce yaptığımız başvuruyu karar bağlarken hem Gezi’nin organizatörü olduğum iddiası hem de 15 Temmuz darbe girişiminin planlayıcısı olduğum ile ilişkilendirme girişimlerini değerlendirmiş ve hak ihlaline karar vermişti. 10 Aralık’taki karardan bu yana derhal tahliye edilmem gerekiyordu. Tutukluluğumun devamı için AİHM’in karar verdiği iddialar dışında bir suç maddesi gerekiyordu. O yüzden bu üçüncü casusuluk suçlamasını icat ederek AİHM engelini aşmış olacaklarını düşünüyorlar. Çünkü tam da o gün Adalet Bakanlığı’nın neden tahliye edilmediğim konusunda AİHM’e yanıt yazması gerekiyordu."

"Tutukluluğum için manevra yapıyorlar"

Yeni dosyanın bir başka gerekçesinin de Yargı Reformu olduğunu belirten Kavala şöyle devam etti:

"Gezi’den beraat edince ikinci tutuklandığım 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin suçlama ile ilgili iddianame aradan geçen iki yıla rağmen hâlâ hazırlanmadığı için geçen yıl çıkarılan Yargı Reformu kapsamına girmişti. Yani iki yıl iddianame hazırlanmaması nedeniyle tahliyem zorunluydu. Nitekim bu gerekçeyle ben Gezi davasından beraat etmeden o dosyadan tahliye kararı da çıkmıştı. Ama Gezi Davası’nda beraat çıkınca, apar topar beni o iddia ile yeniden tutuklamışlardı. Ama yargı reformunda getirilen iki yıl şartı nedeniyle tutabilme şansları yoktu. Çünkü yargı reformundaki madde açıktı. Yapılan açık seçik hak ihlaliydi. Resmi itirazımız vardı. Onun da kararını vermeleri için son günleriydi.. Sanırım bu yüzden gecenin bir vakti apar topar hakim karşısına çıkarıldım."

"Hukuksuzluktan kanun tanımamazlığa"

Yargının kendi davasında takındığı tutumu ise Kavala şöyle değerlendirdi:

"Hem ‘Yargı Reformu’nun gereğini hem de AİHM’nin verdiği kararı uygulama zorunluluğu ortaya çıkınca bunların gereğini yerine getirmek yerine etrafından dolaşmayı tercih ediyorlar! Tutukluluğumun devamını sağlamak için manevra yapıyorlar. Ama bu yapılan kanunsuzdur. Yasaların, reformun AİHM sözleşmesinin lafzına yani ruhuna da aykırı bir durum... Bugüne kadar tutukluluğum hukuksuzdu. Şimdi artık yasalara da aykırı."

"Onlar adına ben utanıyorum”

"866 günlük tutukluluğumda üç kez tutukluluk yaşadım. Bu iki buçuk yıllık süreçte üç kez tutuklanmam esnasında bir kez dahi savcı yüzü görmedim. Bir kez dahi ifadem alınmadı. Böyle adil yargılama mı olur? Beraat ediyorum, cezaevinden çıkmayayım diye acil başka bir dosya. O düşüyor bu sefer üçüncü dosya! Bana yaşatılanlar hukuk devleti açısından ürkütücü. Kamu görevlilerinin bu şekilde hareket etmesi hepimiz için ürkütücü. Bu yaşananlardan artık ben onlar adına utanıyorum."

"Üç tutuklama, bir beraat bir tahliye...  Pes!”

Ziyaretin ardından Kavala’nın tutukluluğuna ilişkin Çakırözer de şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Osman Kavala iki yıl dört ay içinde üç kez tutuklandı bir kez tahliye edildi. Bir kez  de beraat etti. hâlâ içeride. Pes doğrusu!  Hukuk devleti standartlarına kesinlikle uymamaktadır. Yargının tarafsızlığını nasıl yitirdiğini Kavala’nın tutukluluğu turnusol kağıdı gibi gösteriyor. İktidarın tutukluluğu devam ettirme azmi var ve bunu tüm hakları ihlal ederek yapıyor. Bu, iktidarın hesaplaşma çabasıdır ve bu hesaplaşmaya kişiselleştirmesidir. Gece vakti apar topar SEGBİS aracılığı ile hakim karşısına çıkarılmasının amacı nedir? Tutuklu kalması için yapılanlar hukuksuzluk değil midir? Kavala bir an önce serbest kalmalıdır."