Katar Enerji Bakanı Saad el-Katabi 2019 yılının Ocak ayında, 57 yıl önce üye oldukları Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı OPEC'ten ayrılacaklarını duyurdu. Katar OPEC kartelinin kuruluşundan bir yıl sonra, 1961'de teşkilata katılmıştı.
El Katabi Katar'ın küçük bir OPEC üyesi olduğunu ve ‘bütün gayret kaynaklarını çok az söz sahibi oldukları bir kuruluşun hizmetine vermekten zararlı çıktıklarını' söyledi. Enerji Bakanı bundan böyle en önemli gelir kaynakları olan doğalgaza odaklanacaklarını duyurdu.
Katar doğalgaz üretimini en geç 2024 yılına kadar yılda 77 milyon tondan 110 milyon tona çıkarmayı hedefliyor. Katar, bu enerji hammaddesini dünyanın en büyük rezervinin bulunduğu karasularından elde ediyor. Dünyanın bir numaralı sıvılaştırılmış gaz üreticisi olan Katar İran ile birlikte geliştirmekte olduğu üretim alanından çıkardığı doğalgazla küresel sıvılaştırılmış gaz talebinin yüzde 30'unu tek başına karşılayabiliyor.
Doğalgazın geleceği parlak
Hamburg'daki GİGA adlı düşünce kuruluşundan Thomas Richter Katar'ın OPEC'ten ayrılmasının başlıca nedeninin doğalgaz ticaretine odaklanması olduğunu söylüyor. Richter Deutsche Welle'ye yaptığı değerlendirmede, şu an en büyük sıvılaştırılmış gaz üreticisi olan Katar’ın yatırımlarını bu alanda yoğunlaştırmasının beklenebilir bir gelişme olduğunu belirtti.
Katar aynı zamanda Suudi Arabistan ile karşılaştırıldığında OPEC'in en az ham petrol üreten ülkesi sayılıyor. Katar günde 600 bin varil ham petrol çıkarırken, Suudi Arabistan 11 milyon varil ihraç ediyor.
Bu açıdan bakıldığında Katar'ın önceliklerini değiştirmesinin doğal bir süreç olduğunu belirten Thomas Richter petrol üretiminin Katar'a ayak bağı olduğunu ve doğalgaz fiyat mekanizmasının geçen yıl ham petrol piyasasından ayrılmış olması nedeniyle Katar açısından OPEC'in öneminin kalmadığını söyledi.
Siyasi perde arkası
Katar'ın OPEC'ten ayrılma kararında ekonomik gerekçeler kadar, başta Suudi Arabistan olmak üzere komşularıyla arasının açılmasının da etkili olduğu tahmin ediliyor.
2017 yılının Haziran ayından bu yana Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır Katar'a ekonomik ambargo uyguluyor. Riyad yönetimi Katar'ı ezeli düşmanı İran ile işbirliği yapmakla ve terör örgütü addettiği Müslüman Kardeşleri desteklemekle suçluyor. Aynı zamanda Katar'dan öncelikle Arap ülkelerinde etkili rol oynayan El Cezire televizyonunun yayınlarına son verilmesi de isteniyor. Doha yönetimi ise Suudi Arabistan'ın bütün taleplerini ret ediyor.
Katar Enerji Bakanı el Katabi geçen yıl El Cezire'ye verdiği röportajda OPEC'ten ayrılmalarının nedenlerinden birinin de dört ülkenin aldığı ambargo kararı olduğunu ima etmiş ve "Katar'a ve Katarlıların ekonomik durumuna katkıda bulunmalarından dolayı kendilerine teşekkür borçluyuz. Bu anlaşmazlıktan güçlenerek çıkacağız", demişti.
El Katabi röportajda ambargo uygulayan devletlerle iyi ilişkiler kurmak için yıllarca emek harcadıklarını belirttikten sonra sözlerini şöyle sürdürmüştü: "İlişkilerin aniden kopması bize zarar vermez. Ticaret yapmamızı engellemez. Ufak tefek adımlar atabilirler ama uzun vadede bize değil, kendilerine zarar verirler."
ABD'ye verilmiş bir mesaj mı?
Thomas Richter siyasi faktörlerin de OPEC'ten ayrılma kararında rol oynadığını tahmin ediyor. Richter bozuşmuş olmalarının bölgedeki dengeleri sarsmayacağını ve Katar'ın İran kadar, Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi Arabistan ile arasına soğukluk giren Türkiye ile de iyi ilişkiler içinde olduğunu hatırlattı. Söz konusu ülkeler arasındaki ilişkileri üçlü ittifak olarak adlandırmanın doğru olmayacağını ifade eden Thomas Richter, ABD ile arasının açılmasını istemeyen Katar'ın İran'a çok fazla yaklaşmak isteyemeyeceğini söyledi.
GİGA adlı düşünce kuruluşunun Körfez ülkeleri uzmanı Thomas Richter OPEC'ten ayrılma kararının bu yönde yorumlanabileceğini belirtti ve "Trump fiyat politikasından dolayı OPEC'i sık sık eleştiriyor. ABD Başkanı ülkesinde akaryakıt fiyatının artmaması için OPEC'in varil fiyatına zam yapmasını istemiyor", dedi. Richter'e göre ayrılma kararında Katar'ın fiyat politikasına artık ortak olmadığını ABD'ye göstermek istemesi de rol oynamış olabilir. Katar zaten ABD'nin sıkı müttefikleri arasında yer alıyor. OPEC'ten ayrılma kararının ilişkileri daha da pekiştirmesi beklenebilir. Katar ile ABD arasındaki dostluğun Suudi Arabistan'ın işine gelmeyeceğini kestirebilmek güç olmasa gerek.
Kersten Knipp
© Deutsche Welle Türkçe