Sağlık

Karton kutulardaki sütler gerçekten sağlıklı mı?

Uzmanlar, sütün en sağlıklı halinin ineğin memesinden çıktığı hali olduğuna dikkat çekiyorlar.

08 Ocak 2009 02:00

Trakya Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Dr. Olcay Karaman, son zamanlarda UHT süt konusunda bazı televizyon kanallarında yayınlanan reklam kampanyalarını eleştirerek, bu reklamların süt tüketicilerini yanlış yönlendirdiğini ve süt üreticilerini olumsuz yönde etkilediğini belirtti.

Karaman, Zaman gazetesine yaptığı açıklamada "Özellikle bir sanatçının 'çiğ süt çok sağlıksız, aksine UHT tekniği ile satılan sütler çok sağlıklıdır' şeklindeki sözleri bilimsel açıdan yanlış ve halk sağlığı açısından ise kabul edilemez niteliktedir" dedi.

Uzman bir veteriner hekim ve aynı zamanda titiz bir süt üreticisi olarak bu tür reklamların kontrol edilmeden yayınlanması ve tüketici bilincinin yanlış yönlendirilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Dr. Olcay Karaman, konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi: "Sütün en kaliteli hali yani en sağlıklı şekli ineğin memesinden çıktığı halidir yani doğal halidir. Bu sütler, süt hayvanlarında bakım, beslenme, hayvan sağlığı ve sağım aşamalarında gereken tüm hijyen koşullarına uyularak elde edilirse, gelişmiş ülkelerde sertifiye çiğ süt adı altında, en besleyici ve pahalı sütler olarak satılır. Pastörize sütler ise tuberkuloz ve brucella gibi mikrobiyolojik tehlikelerin önlenmesi amacıyla sütlerin 60 ila 85 santigrat derecelerde belirli sürelerde ısı işlemine tabi tutulması ile elde edilir. Buna karşılık UHT(Ultra high temperature) sütler çok yüksek ısıda (135-1400C) 1- 4 sn süre ısıl işlem uygulaması ile elde edilir. Bu teknolojide, süte uygulanan yüksek ısı, sütlerdeki tüm mikroorganizmaların yok olmasına neden olmakla birlikte, sütteki C, B6, folik asit, B12, thiamin, gibi ısıya duyarlı vitaminlerin parçalanmasına, serum proteinlerinin denaturasyonuna, proteinlerin biyolojik değerlerinin azalmasına, lezzet ve renk değişikliklerine neden olur. Bu sebepten dolayıdır ki Avrupa ülkelerinde ve ABD'de artık UHT tekniği ile işlenmiş süt tüketimi tamamen bırakılmış ya da çok aza inmiştir. Bunun yerine pastörize süt ya da çiğ sertifiye süt (memeden çıktığı haliyle mikropsuz süt) kullanımı çok yaygındır ve bunun çok sağlıklı olduğu görüşü kabul görmektedir."

Bilinçli tüketicinin, besin değerlerini kaybetmiş UHT sütleri alıp tüketmek yerine, özellikle çocukların ve gençlerin beslenmesinde çok önem taşıyan besin unsurlarını içeren çiğ sertifiye veya pastörize sütleri tercih ettiğine değinen Karaman, ancak Türkiye'de tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi sütte yeterli düzeyde tüketici bilinci oluşturulamadığı, bazı büyük firmaların pazarlama metotları ve astronomik çıkar elde etme amaçları nedeniyle tüketicinin çok yanlış yönlendirildiğini ve mağdur olduğunu ifade etti.

Türkiye'de süt üretiminin yüzde 90'ı köylerde amatör diyebileceğimiz küçük aile işletmelerinde üretilirken, geri kalan kısmı profesyonel sayılabilecek hijyen koşullarına önem veren büyük çaptaki işletmelerde gerçekleştiriliyor. Köylerde üretilen sütler, köy toplama merkezlerine getirilerek soğutma tanklarına boşaltılarak +40 C ile +60 C arasında soğutuluyor. Buradan toplayıcı firma tarafından toplama kamyonları ile süt fabrikalarına naklediliyor. Gerekli kontrollerden geçirildikten sonra belirli ısı işlemleri uygulanarak pastörize ve UHT-sütler elde edilerek tetra pak ambalajlarında piyasaya sunuluyor. Birçok fabrika sütleri UHT tekniği ile işledikten sonra sütün içerisindeki önemli besin maddelerini özellikle sütün en değerli besin maddesi olan süt yağını özel tekniklerle ayırıyor. Bu ayırımdan sonra sütleri yarım yağlı veya hafif(light) süt diye tabir edilen ama içerisinde artık sütün kalmadığı teknolojik katkı maddelerinin çok fazla olduğu sıvıları süt diye pazarlıyor.

Trakya Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Dr. Olcay Karaman, ülkemiz süt işletmelerinde sertifiye çiğ süt üretimine uygun hijyen koşulları sağlanamadığından "sertifiye çiğ süt" üretimi olmadığını, buna ilaveten sağlık açısından sakınca arz eden sokak sütlerinin satışının da yasaklandığını hatırlattı.

Hal böyle iken, bir taraftan süt pişirildiğinde içerisindeki bütün besin maddeleri kayboluyor derken diğer taraftan çok yüksek ısı uygulanan UHT sütlerin besin öğeleri açısından sağlıklı olduğunu iddia etmenin tam bir çelişki ve bilgisizlik göstergesi olduğunu dile getiren Karaman, diğer taraftan, sütün steril hale getirilmesi yani mikropsuz hale getirilmesinin de sağlıklı olduğu anlamına gelmediğini vurguladı.

Bu işlem esnasında yararlı olan mikroorganizmalarda öldürülmekte ve süt doğal yapısından uzaklaşmakta olduğunu kaydeden Karaman, "Örneğin, içindeki faydalı mikroorganizmalar ile üretilen geleneksel yoğurdumuzun faydaları bütün dünyada kabul görmektedir. Tüketicileri yanlış yönlendiren ve yanlış beslenmelere neden olan bu tür haber ve reklamlara karşı gereken tepkiler gösterilmeli ve yasal başvurular yapılmalıdır. Bu konuda sayıları 500 'den fazla Süt Üretici Birlikleri ile sayıları 60 'tan fazla olan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliklerinin sayın yönetici ve başkanlarını tüketicileri korumak ve üretici haklarını savunmak adına gereken tepkilerini almaya davet ediyorum." dedi.

Gelişmiş bütün ülkelerde sütün stratejik ürünler sınıfına sokulduğunu ve bu stratejik ürünler sınıfı içerisinde son derece sıkı bir şekilde devletler tarafından denetlemelere tabi tutulduğunu hatırlatan Karaman, "Bu da gösteriyor ki hem üretimi çok zor olan hem taşıması çok zor olan ve hem de tüketimde çok hassas davranılması gereken sütün başıboş bırakılmaması gerekmektedir. Biz üreticilerin, ülkemiz insanlarına en ucuz, en sağlıklı sütü içirmek, en ucuz, en kaliteli ve en sağlıklı eti yedirmekten öteye geçmeyen hedefimiz doğrultusunda; hayvansal kaynaklı proteini en çok tüketen toplumların gelişmiş ülkelerin insanları olduğu gerçeğini bir kez daha kamuoyuna duyurmak vazifemizdir" şeklinde sözlerini tamamladı.