Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş uğradığı saldırıyı anlattı: Kaosa fırsat vermeden bu günleri atlatacağız

DHA'nın haberine göre, Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş, “Motosikletli karşı yönden geldi. Süratim yavaştı. Motosikletli önüme kırdı. Bende durmak zorunda kaldım. Bana bir şey soracaklar zannettim. 2 kişilerdi. Öndeki kasklı, arkadaki kapüşonlu ve maskeliydi. Arkadaki indi yanıma geldi. '15 numara neresi?' diye sordular. Ben de geride kaldığını söyledim. Camım yarıya kadar açıktı.

Sonra bana hakaret, küfür ederek yumruk atmaya başladı. Kapıyı açmaya çalıştı. Açamadı kapıyı. Sonra bir arbede yaşandı. 3-4 dakika sürdü. Ben kendimi yan koltuğa atarak ayaklarımla kendimi savunmaya çalıştım. Bana sürekli yumruk atarak darbediyordu. Bende yaralandım. Araç durunca bir süre daha kargaşa devam etti. Aracın kornasına sürekli basılı tuttum. O sırada motosikletten inmeyen kişinin yanına giderek motora binip gittiler. Matem günlerimizde bu tür olaylar hoş olmuyor. Bizim birliğimizi dirliğimizi zedelemeye çalışan sağduyuyla bu tür insanlara fırsat vermeyeceğiz” dedi.

"Ankara'daki olayların devamı niteliğinde"    

Sarıtaş, “Polis ekiplerinin konuyu derin bir şekilde araştırdığını düşünüyorum. Mutlaka ortaya çıkacaktır. Ankara'daki olayların devamı niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Suç duyurusunda bulunduk. İfademizi de o doğrultuda verdik. Alevi toplumu olarak bu tür olaylar yaşayabileceğimizi düşünüyoruz. Alevi toplumu barış, hoşgörü ve kardeşlikten yana bir toplumdur. Yüzyıllardır bu böyle devam etti. Sağduyulu bir şekilde kaosa fırsat vermeden bu günleri atlatacağız. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya, Kartal Kaymakamı ve Kartal Emniyet Müdürü'ne teşekkür ederim. Olayın olduğu dakikadan itibaren çok yakın ilgi ve alaka gösterdiler” ifadelerini kullandı.

Daha önce de Ankara’daki Şah-ı Merdan Cemevi, Batıkent Serçeşme Cemevi, Tuzluçayır Ana Fatma Cemevi, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı ve Gökçebel Köy Derneği’ne, 30 Temmuz günü saldırılar düzenlenmişti. Saldırılarla ilgili soruşturmada gözaltına alınan 3 kişiden 1'i tutuklanmış, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.