Karar yazarı Ali Bayramoğlu, “Siyasi parti düzenlerinin, toplum-siyaset ilişkisinin, siyasi katılımın kişi iktidarları karşısında diz çöktüğü, ‘siyasette şahsileşme’nin at koşturduğu bir dünyada yaşıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Fransa’da, ABD’de aralarında kimi muvazzafların da olduğu asker grupları, hakim kimlik adına hükümet ve kimi siyasetçilere karşı açıklamalar yapıyor ve Batı’nın demokratik ön kabulleri yerlerde sürünüyor. Çok kültürlülüğü savunan düşünce adamları, akademisyenler ağır saldırı altında bulunuyor. Türkiye’nin etkileşim içinde olduğu dünya böyle bir dünya” diyen Bayramoğlu, “Bu dünya ne Türkiye’den değişim bekliyor ne de entegre olunacak, değişim baskısı üretecek bir model sunuyor. Tersine, Türkiye’den, istisnalar dışında, güvenlik tamponu görevi talep ediliyor, mevcut rejimle uzlaşılıyor. Türkiye değişmek istiyorsa, sadece kendi iç dinamiklerinin estireceği rüzgâra güvenmek zorunda” görüşünü ifade etti.
Bayramoğlu devamında, “Aksi halde, keyfi ve otoriter siyaset hattı, geri dönüş ihtimalini iyece zayıflatan bir derinleşme yaşayacaktır. O zaman, karşımızdaki soru, iç siyasi dinamiklerin seferberliği, siyasi anlamda muhalefet sorunudur” diye yazdı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.