Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, “Yeni yılınız ‘mübarek’ olsun” başlıklı yazısında, “Bu başlığı yadırgadınız değil mi? Ben de yadırganacak bir başlık olarak seçtim. Biraz yeni sene sohbeti olsun diye, biraz da yaşamakta olduğumuz derin kültür buhranını yansıtmak üzere…” görüşünü savundu.
Akyol, "Evet 'mübarek' kavramı dilimizde kutsallık çağrıştırır. Yeni yılın ise bir kutsallığı yok. Yılbaşı bir “kandil” bile değildir. Bir seneyi bitirip yenisine girmenin özel gününde bir araya gelip hoşça vakit geçirmek, hediyelerle dostlukları tazelemek ve hele de çocukları sevindirmek, sevdiklerimize mutlu yıllar dilemektir yılbaşı dediğimiz şey Yılbaşı ışıklarını, çocukların heyecanını, dostlukların hatırlanmasını çok sevdiğimi belirtmeliyim." düşüncesini dile getirdi.
"Bugün yılbaşlarına 'mübarek' demiyoruz ama bir zamanlar manşetler böyle diyordu" diyen Akyol Cumhuriyet gazetesinin 1 Ocak 1929 günkü manşetini paylaştı.
Akyol, "Cumhuriyet gazetesinin manşetini görüyorsunuz. Kutlu kelimesi yaygınlaşmadığı için yılbaşları için de 'mübarek' deniliyordu. Artık 'mübarek' sadece dinî ve ulvî alanda kullanılıyor. Seküler alanda 'kutlama' yapılıyor. Yaş günleri ve evlilik yıldönümleri… Ve yılbaşı kutlamaları… Partiler propagandalarında 'kutlu yürüyüş, kutlu dava' kavramlarını reklam unsuru olarak kullanabiliyorlar ama 'mübarek' diyemiyorlar kendilerine. Kelimelerdeki bu değişimlerin sosyolojik anlamı 'dinî' nitelikte olanlarla 'dünyevî' nitelikte olanların daha da ayrışmakta olmasıdır. 'Mübarek' daha bir dinî ve ulvi ama 'kutlu' ve 'kutlamak' daha seküler tona sahip." ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın