Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu, iktidarın yolunda gitmeyen işler için "dış güçler" gerekçesini kullandığını söyleyerek, "Hem de öyle bir dış güç ki, kendi vatandaşları markete gidince rafları bomboş ama bizim marketlerin raflarına ulaşıyor ve fiyatları artırabiliyor! Amerika’da Avrupa’da kuyruklar uzadıkça uzuyor, aç biilaç yaşıyorlar ama bizim paramızı pul etmeyi başarıyorlar! Kendilerini idare etmekten acizler ama bizim muhalefeti dizayn etmekten geri durmuyorlar! Tam dünyaya nizamat verecek oluyoruz, hemen çıkıp sinsi bir plan tezgâhlıyorlar! Dış güçlerin gücüne akıl sır ermiyor…" dedi.
Karaalioğlu, "Bir ülke ya iyi yönetilir ya kötü. İyi yönetmek, iç güç, dış güç fark etmez hepsinin üstesinden gelmek demektir. 'İyi şeyler benden, kötülüler iyi saatte olsunlardan geliyor' demek yönetmek değildir. Böylesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kolayına geliyor anlıyoruz ama ülkenin çok değerli zamanları ve kaynakları heba oluyor. Siyaseten kaybı ve yaklaşan seçim için giderek dezavantajlı hale gelmesi bir yana…
Türkiye gibi dertli ve problemli bir ülkenin bir yandan derdine dert eklerken öte yandan bu dertlere kayıtsız kalan bir siyaset diline mahkum olması haksızlıktır. Sadece siyaset dili çoraklaşmakla kalmıyor, toplam kalite önlenemez bir düşüşle baş aşağı gidiyor. Hamasetten şikayet edene daha fazla hamaset bindirmek, slogandan bıkana daha yüksek sesle slogan atmak artık hiç sempatik değildir. Ne gerçeğe dayanıyor ne de sadra şifa oluyor. Boşlukta asılı kalan bir siyaset -doğrusu siyasetsizlik- ülkeyi oyalayarak vakit öldürüyor" düşüncesini dile getirdi.
Yazının tamamı için tıklayın.