Gündem

Karar yazarı Ocaktan: 6’lı masanın toplumda yarattığı sinerjiyi zayıflatmaya kimsenin hakkı yok

30 Eylül 2022 10:48

Karar yazarı Mehmet Ocaktan, "Herkesin bilmesi gerekiyor ki 6’lı masanın toplumda yarattığı sinerjiyi zayıflatmaya kimsenin hakkı yoktur, aksi taktirde bu tarihi sorumluluğun vebali ağır olur." düşüncesini dile getirdi.

Ocaktan yazısında, "Ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de “Artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz?” şeklindeki meydan okuması, altılı masa açısından da yeni bir süreci başlatmış bulunuyor. Bilindiği gibi bu mesaj siyasi çevrelerde farklı yorumlara yol açtı. Ağırlıklı olarak parti teşkilatına yönelik olduğu belirtilse de bazı çevrelerde, bu mesajın hem teşkilata, hem de 6’lı masaya olduğu yönünde yorumlar yapıldı. Aslında bu mesajın esas itibariyle CHP teşkilatına ve tabanına yönelik olduğu son derece net. Kaldı ki masanın oluşumunda büyük emeği olan ve liderlerin hassasiyetlerini her şeyin üzerinde tutan Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masaya bir emrivakide bulunması düşünülemez. Anca öyle anlaşılıyor ki bu mesajın aynı zamanda muhalefete de verildiği yönündeki algı, masada yer alan partilerin tabanlarında da birtakım soru işaretleri doğurmuş." ifadesini kullandı. 

Ocaktan şunları kaydetti: 

"Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu’nun epey bir süredir adaylık konusunda önemli bir mesafe aldığı da dikkate alındığında 6’lı masanın hiç zaman kaybetmeden adaylık meselesini masaya yatırıp ciddi bir şekilde konuşup tartışmaları gerektiği kesin. Muhtemelen 2 Ekim’deki toplantıda tabanların hassasiyeti dikkate alınarak mesele konuşulup topluma daha net mesajlar verilecektir. Öncelikle bir gerçeği tespit edelim, altılı masanın oluşumundaki öncülüğü ve CHP’nin oy oranı dikkate alındığında adaylık meselesinde öncelikli söz hakkı Kemal Kılıçdaroğlu’nun… Bunun anlamı; bizzat kendisi aday olmayı isteyebileceği gibi bir başka CHP’li ismi de önerebilir demektir. Ancak burada önemli olan, Akşener’in de altını çizdiği gibi “kazanacak aday” konusunda ittifakın sağlanmasıdır.

İşte tam da bu noktada esas sorumluluk, masada yer alan liderlere düşmektedir. Bu öylesine bir tarihi sorumluluk ki muhalefetteki her bir liderin kılı kırk yaran bir hassasiyetle davranmalarını adeta mecbur kılmaktadır. Eğer Türkiye 2023’te bu kaostan kurtulup salimen güvenli bir limana ulaşamazsa, bir daha bu sınavın tekrara olmayacaktır. Dolayısıyla 6’lı masadaki liderler gerekirse içeride farklı alternatifleri tartışsınlar, hatta kıran kırana kavga etsinler ama hepsinin içine yatan bir aday konusuna ittifakla karar versinler. Diyelim ki Kılıçdaroğlu’nde ittifak ettiler, işte o saatten sonra her lider ve teşkilatları hiçbir tereddüde mahal vermeden, sandık gününe kadar ölümüne çalışmak durumundadırlar. Ve ayrıca herkesin bilmesi gerekiyor ki 6’lı masanın toplumda yarattığı sinerjiyi zayıflatmaya kimsenin hakkı yoktur, aksi taktirde bu tarihi sorumluluğun vebali ağır olur."