Karar yazarı İbrahim Kiras, konsolidasyon kavramının siyaset literatüründe bir partinin taraftar kitlesinin -herhangi bir duruma tepki olarak- kenetlenmesi, yani “safları sıklaştırması” anlamına geldiğini belirterek, "Savaş, doğal afetler gibi kriz durumlarında toplumun ülke yönetiminin yanında kenetlenmesi. Bir de konsolidasyon siyaseti diye bir şey var. O da işte bu 'Bayrak altında toplanma' etkisini olağan süreçlerde de devam ettirme çabası demek oluyor. Bunun için bir 'tehdit' algısına ihtiyaç var öncelikle. Algılanan tehdidin mesela ülkeyi yönetenlerin sorumlu olduğu konuları ve yaşanan sıkıntıları size unutturacak derecede ciddi olması lazım. Söz gelimi birilerinin iş başına gelmesi durumunda her şeyinizi kaybetmenizin söz konusu olması lazım" dedi.
Kiras, "Konsolide olduk böyle oldu" başlıklı köşe yazısına şu şekilde devam etti:
"Bütün bunlar kaç seçimdir dozu sürekli artarak karşımıza çıkıyor. Su faturalarını PKK’lıların dağıtmasını istemiyorsanız belediye seçiminde 'onlara' oy vermeyin çağrısından, 'onlar' iktidara gelirse erkekler erkeklerle evlenmek zorunda kalacak tuhaflığına kadar… Komik ama işe yarıyor. Çünkü olayın tamamı bu kadar karikatürize değil. İnsanların sahici korkularına dokunan bir propaganda yapabilirseniz başarıyorsunuz.
İlk olarak ne zaman keşfettiler bu sihirli oyuncağı? Galiba 2007 seçiminin sonucunu gördüklerinde. O seçimde kendiliğinden bir konsolidasyon oluşmuştu Ancak milletvekili seçiminden önce mecliste cumhurbaşkanı seçilecekti. Ne olduysa o zaman oldu. AKP’nin oyları tek başına cumhurbaşkanını seçmeye yetiyordu ve kulislerde bu makama en uygun adaylar olarak Erdoğan ile Gül’ün adı konuşuluyordu.
İşte bu ortamda 'Eşi başörtülü birinin cumhurbaşkanı olmasına' itiraz eden bir zümre siyasi ve toplumsal muhalefetin ana temsilcisi gibi sahneye çıkmıştı. İşte böyle bir atmosferde 2007 milletvekili genel seçimine gidildi. AKP daha birkaç ay öncesine kadar hiç kimsenin tahmin edemeyeceği oranda yüksek bir oyla seçim zaferi kazandı. Milliyetçi muhafazakâr sağ taban -kendi varlığına yönelik olarak algıladığı- tehditler karşısında konsolide olmuştu…
2007 seçimindeki konsolidasyon kendiliğinden gerçekleşti; daha doğrusu 'karşı taraf'ın taarruzu bu tarafta doğal bir müdafaa hattı oluşturdu. Ancak burada iktidar partisinin uğradığı taarruz karşısında takındığı tutum da kendi kitlesine bir yön verdi.
Bu kriz, AKP açısından, iyi yönetilmiş bir süreçti. Bundan sonraki benzer süreçlerde iyi yönetim örneklerine pek şahit olmayacaktık artık. İktidar partisinin başarıyla uyguladığı konsolidasyon siyasetinin hangi aşamalardan bugüne geldiğini ve gelecekte nereye ulaşabileceğini tartışmaya devam edelim…"
Yazının tamamı için tıklayn