Karar gazetesi yazarı avukat Figen Çalıkuşu, "Maşeri vicdan, devleti çökerten, insanların hayatlarını çalan bu suçluların isimlerini bilmek istiyor" görüşünü savundu.
Çalıkuşu yazısında, "Toplum, yolsuzlukların, cinayetlerin, uyuşturucu ticaretinin üzerinin nasıl pişkin bir pervasızlıkla örtüldüğünü söylenerek, sinirlenerek ve hayıflanarak izliyor. Kirli, karanlık, çürümüş kurumları ve onların icraatlarını görüyor.- Erdoğan da maşeri vicdanın bu kısmını duymak, görmek istemiyor, “kimliği meçhul kalabalıklar” diyerek baştan reddediyor. Ama olup biteni daha farklı izleyenler de var... Sedat Peker, kendisine gelen bilgi, belge ve kayıtların “devletin içindeki namuslu görevliler tarafından ulaştırıldığını” söylüyor. Daha önce de yazdığım gibi, tam bir 2. Susurluk kamyonu... Devletin içindeki namuslu görevliler, namuslu olmayanları izliyor, kayda alıyor, öyle mi? Devletin içinde hepimizi ilgilendiren ve ürkütmesi gereken bir durum var..." düşüncesini dile getirdi.
Çalıkuşu şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa Mahkemesi Başkanı, Anayasa’nın “kasten ihlal edilmesi” konusunda her fırsatta uyarılar yapıyor... Yargıda, Anayasaya aykırılık konusunda verilen bir karara “direnen”, aykırılıkta ısrar ederek anayasayı “kasten ihlal eden” birileri nasıl olur?Yargı içinde bu anayasal düzene bilinçli bir şekilde kast edenler kimler? Anayasayı kasten ihlal edenler adı üzerinde suç işleyenler...
Yargıda görev yapan ama Anayasa’nın 129 maddesi gereği anayasa ve kanunlara sadakatle bağlı olmamayı tercih eden kişiler. Zaten suç da tam bu... Sayıları da çok fazla değil. Bu noktada, anayasayı ve yasaları “kasten yok sayanlar” isim isim deşifre edildiklerinde suç işleyenleri toplum açıkça bilmeye başlar. Vergileriyle kimlere maaş verdiğini görür...Toplumun buna baştan sona hakkı var...
İster, muhalefet cephesi deyin.. İster, anayasal düzen cephesi deyin... İster, meşruiyet cephesi deyin...Bu cephe, “devlete namusu ile hizmet etmeyenleri” kamuoyuna yönelik bir programla sistematik bir şekilde deşifre etmelidir... Bu görevi üstelenmelidir. Resmi kurumlarda saklanarak, anayasal düzeni dinamitleyenleri bu toplum isim isim bilmelidir. Bu cepheye şüphesiz Barolar, hukuksal vicdan sahibi tüm hukukçular, hukuk fakültesi dekanları, hocaları da katılmalıdır. Devlette anayasayı imhaya yönelmiş görevliler var... Çürüme hızlandı...
Maşeri vicdan, devleti çökerten, insanların hayatlarını çalan bu suçluların hukuka hesap vermesini istiyor... Suçluların isimlerini bilmek istiyor. Meşruiyet cephesi için bütün ülkede kampana çalma zamanıdır... Suçlular, “maşeri vicdanın” kendilerini izlediğini iyi bilmeli..."