T24 Haber Merkezi
Karar yazarı Ali Bayramoğlu, Suriye'de yaşananların ardından Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı Rojava'ya dikkat çekerek, " Batı’da, Rojava’da Kürtlere farklı bir isim ve statü ile bir alan tanınarak Türkiye’nin bunu kabul etmesi, buna karşılık Kürt Hareketi’nin hem Türkiye içinde hem de dışında silah bırakması gibi bir senaryo gündeme gelebilir." dedi.
"Suriye’deki gelişmeler sonrası Ankara’nın iki temel meselesi var" diyen Bayramoğlu'nun köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
"İlk olarak Suriye’de nizamın nasıl ve kimler tarafından kurulacağı sorusunu Türkiye açısından oldukça kritik hale getiriyor. Diğer bir deyişle, HTŞ’nin tek başına yönetici olmayacağı açık; muhtemelen başka gruplarla ittifak yapacaklar. PKK’nın bu gruplar arasına katılma isteği ortada. Türkiye ise, PKK’nın Suriyeli olmadığını belirterek şimdiden buna karşı çıkıyor. Bu tür tartışmalar ve Suriye’nin statüsü hem Türkiye hem de diğer ülkeler için gündemin ana başlıkları arasında yer alacak gibi görünüyor.
İkincisi, Kuzey Suriye, Rojava meselesi…
Malum, 911 kilometrelik Suriye sınırı boyunca yaşayan Kürt toplulukları ve sınırın büyük bir bölümüne hakim olan Kürt örgütleri var.
Malum Fırat’ın doğusu ve batısı iki ayrı kontrol bölgesi. IŞİD’in yükseldiği dönemlerde, Amerika Birleşik Devletleri, Kürt örgütlerini IŞİD’e karşı müttefik olarak kullanmış ve onların bölgede yerleşmesini ve güç elde etmelerini sağlamıştı. Doğu’da ise İran ve özellikle Rusya, Türkiye’nin Kürtlerin yerleştiği bazı kritik bölgeleri ele geçirmesini, örneğin Membiç ve Tel-Rıfat gibi yerleri tasfiye etmesini engelliyordu. Türkiye açısından baktığımızda, oyundan düşen Rusya ve İran, birlikte, Türkiye’nin hareket alanını genişletmiş oldu. HTŞ’nin harekâtıyla birlikte, batıdaki Kürt örgütlerini ÖSO’yla tasfiye etti. Fırat’ın batısında, yani Hatay’ın altında kalan bölgelerdeki Kürt hareketi unsurlarını doğuya doğru itti.
Peki ne olabilir?
Çatışma ihtimali daha düşük görünüyor. Batı’da, Rojava’da Kürtlere farklı bir isim ve statü ile bir alan tanınarak Türkiye’nin bunu kabul etmesi, buna karşılık Kürt Hareketi’nin hem Türkiye içinde hem de dışında silah bırakması gibi bir senaryo gündeme gelebilir. Bu, elbette, alternatiflerden yalnızca biri. Türkiye’nin MHP lideri Devlet Bahçeli’nin söylemleriyle başlattığı hamle ile bu gelişmeler arasında ciddi bir paralellik olduğu da göz ardı edilmemeli. Bu durum, hem iç hem de dış güvenlik politikalarıyla eş zamanlı ilerleyen bir mekanizma gibi görünüyor."