Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, Ayasofya'nın ibadete açılmasının İslâmi çevreler tarafından her zaman heyecanla karşılandığını belirterek, "Ayasofya semboldür. Oraya baktığımda bir yandan “iktidarı zorlamaktan kaçınma”, bir yandan “Biz yerimizi belli edelim, iktidar ne yaparsa ona da saygılı olalım” gibi bir tavrın içinde görünüyorlar. Bu arada Cumhurbaşkanı’nın “bilmediğiniz şeyler var, provokasyon vs.” sözlerinin getirdiği bir kaygı atmosferi de gözleniyor.
Peki ama “Ayasofya’yı açmanın uluslararası sıkıntıları” dikkate alınıyorsa, peş peşe gelen tv programları vs. ile iktidar merkezli bu heyecan yükselmesinin sebebi nedir? Acaba “zaten her yer düşman, yalnız kaldık, buna bir de Ayasofya eklense ne olur ha bir fazla ha bir eksik?” gibi bir psikoloji içine mi girdik?" diye yazdı.
Ahmet Taşgetiren, Ayasofya için Danıştay kararının beklenmesine vurgu yaparak, "Tayyip Erdoğan’ın arzusuna kalsa Ayasofya’yı 18 yıl önce açardı. Şimdi de açar bir karar ile. Danıştay’ı falan beklemez. Danıştay’ın işi değil bu çünkü. Danıştay’a havale, biraz şu anda “komisyona havale” gibi gözüküyor" ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...