Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin Kırıkkale İl Kongresi'nde konuştu. Saadet Partisi lideri, konuşmasında yerli üretimin öneminin altını çizerek iktidarın ekonomi politikalarına yüklendi. Karamollaoğlu, "Ekonominin düzelmesi Türkiye'de üretime yönelik yatırımların artmasıyla mümkündür. Ekonomi havaalanıyla, hızlı trenle, binayla düzelmez. Elbette onlara da ihtiyacımız var. Ama biz onu borçla değil, kendi kazancımızla yapacak noktaya gelmeliyiz. O yollardan taahhüt ettiğin kadar adam geçmeyince parayı kim veriyor? Sen veriyorsun, ben veriyorum" ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Düne kadar ithal etmediğimiz birçok ürünü buğday dahil, ithal eder hale geldik"
"2000'li yılların başından beri AK Parti Türkiye'deki sanayiyle ilgili ne tesis varsa yıktı. Şeker fabrikalarımız kapattılar. Ben sigara içmem, tavsiye de etmem ama Türkiye, 2000'li yıllara kadar ciddi anlamda tütün çiftliği yapan ve 400-500 bin ailenin geçimini sağladığı bir alandı. Tütün fabrikalarını sattılar. Amerika'nın tütününü içiriyorlar artık.
Düne kadar ithal etmediğimiz birçok ürünü buğday dahil, ithal eder hale geldik. Kanada'dan nohut ithal ediyoruz. Biz dışarıdan tütün, ayçiçeği, pamuk ithal ediyoruz. Biz bir zamanlar pamuk ihraç ederdik."
"Çalışan insan geçinemiyor"
"Faizin yükselmesi, doların artması, şu, bu... Burada yapılanlar başka şeylere sebep oluyor. Bizi ilgilendiren, sokakta yürüyen bir insanımızı karşımıza alıp derdin ne diye sorsak ortaya çıkan manzara şu: Çalışan insan geçinemiyor. Daha da önemlisi 'işin var mı' diye soruyorsunuz. 'Yok' diyor. Kimisi de 'sosyal yardımla geçiniyorum, Allah razı olsun' diyor. Bu ülkenin röntgeni. Sen işsizliği önleyemiyorsan, başarılı bir ekonomi politikan yok demektir."
"Yüzde 60 enflasyon var şimdi, hal böyleyken nasıl %50 zam yaparsın?"
"50-60 yıldır Türkiye'de toplu sözleşme yapılır. Bu sözleşmede açlık sınırının üstündeyse asgari ücrete 'vay be çok iyi' derler. Kimi zaman da altında kalır. Yüzde 60 enflasyon var şimdi, hal böyleyken nasıl yüzde 50 zam yaparsın? Şu an AK Parti'nin en büyük destekçisi bankada 1 milyon doları olanlar.
Faizi 2 puan indirmek Nass kabul ediliyor. Eğer faiz haramsa 1'i de 10'u da aynı."
"Ekonomi havaalanıyla, hızlı trenle, binayla düzelmez"
"Ekonominin düzelmesi Türkiye'de üretime yönelik yatırımların artmasıyla mümkündür. Ekonomi havaalanıyla, hızlı trenle, binayla düzelmez. Elbette onlara da ihtiyacımız var. Ama biz onu borçla değil, kendi kazancımızla yapacak noktaya gelmeliyiz. O yollardan taahhüt ettiğin kadar adam geçmeyince parayı kim veriyor? Sen veriyorsun, ben veriyorum. Sen buna 'yap işlet devret' modeli sırtımıza yük yüklemiyor nasıl dersin? Hiçbir paralı yol, tünel, havaalanı kendini kurtarmıyor. Siz buna nasıl kalkınma modeli diyorsunuz? Türkiye böyle ayağa kalkar mı? Bu politikalarla Türkiye ekonomisinin düzelmesi, geçim sıkıntısının çözülmesi mümkün değil. 20 senede bunu halledemeyen iktidar daha 20 senede de halledemez. Onun için ekonominin düzelmesi için ihtiyacımız olan her şeyi biz kendimiz üretecek noktaya geleceğiz. O tesislerde kendi insanımız çalışacak, işsizlik bitecek."
"Talimatı onlar veriyor, en çok da İsrail kazanıyor"
"Biz ilacı dışarıdan alıyoruz, tohumu dışarıdan alıyoruz, hep dışarısı kazandı. Talimatı onlar veriyor, en çok da İsrail kazanıyor. Geçen Cumhurbaşkanına dua ettiler, artık sırtı yere gelmez herhalde.
Eğitimi düzeltme sözü verdiniz, düzeltemediniz. Çünkü eğitim, binadan tahtadan ibaret değil. Öğretmene ihtiyacımız var bizim, atamıyorsunuz. Kimisi sözleşmeli, kimisinin eline ayda 1500 lira geçiyor."
"İsrail'in, Mavi Marmara'yı batırmasını nasıl unutacağız; sen zalimin yanında duruyorsun"
"Bugün Amerika'da Irak Savaşı'na katılan bazı askerler intihar ediyor. Adamlar anlatıyor diyor ki, bir silahsız sivili öldür, üç gün izinlisin. 'Geceleri uyuyamıyorum' diyor. Biz de Suriye'ye girdik, niye girdik Suriye'ye? O zamanlar Esad diyordu ki biz Türkiye gibi olmak istiyorduk. Ne oldu?
Bugün bütün ülkeler İsrail'i tanımak için sıraya giriyor, biz de girdik. Ama İsrail'in, onların Mavi Marmara'yı batırmasını nasıl unutacağız? Sen suç işliyorsun, zalimin yanında duruyorsun."
"Türkiye'de asgari ücret yoksulluk sınırına geldiği zaman, Türkiye yeniden büyük Türkiye olur"
"Adaleti tesis etmek, inanç hürriyetini sağlamak bizim görevimizdir. Biz Müslüman'ın, kalbimizde Cenab-ı Allah'ın sevgisi var. Zalimle bir arada olamayız. O yüzden milli görüşçüler olarak buna karşı olacağız. Sanayileşme, yatırımlarla işsizliğin önüne geçme, geçim sıkıntısını çözme, milli geliri artırma amacında olacağız. Bizim iktidarımızda, çalışan biri açlık sınırında ücret alamaz. Türkiye'de asgari ücret yoksulluk sınırına geldiği zaman, Türkiye yeniden büyük Türkiye olur. İnsanlar ben de yurtdışına kapağı atayım diye düşünmez."