Politika

Karamollaoğlu: Diktatörlük lafını kullanmak istemiyorum ama…

"Meclis, cumhurbaşkanını denetleyecek güce sahip olduktan sonra ister cumhurbaşkanlığı ister parlamenter sistem olsun"

24 Mayıs 2018 19:20

Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Sakarya’da düzenlediği e-mitingte, 24 Haziran’daki seçimlerden galibiyetle çıkması halinde ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesini sağlayacak Anayasa değişikliğini ivedilikle gerçekleştireceğini söyledi. Karamollaoğlu, mevcut yönetim için “Diktatörlük lafını kullanmak istemiyorum ama diktaya eğilimi vardır” ifadesini kullandı.

"Geleceğin için" sloganı ile Cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanyasını başlatan Karamollaoğlu, bugün bir dönem Refah Partisi' nin kalesi olan Sakarya'da, sosyal medyadan da yayınlanan e-miting yaıyor. Sakarya'daki bir otelde kalabalık bir kitleye konuşan Karamollaoğlu, daha sonra sosyal medyadan da soruları yanıtlayacak.

15 Temmuz darbe girişiminde AKP' li milletvekilin darbeci kardeşi Mehmet Dişli ile adından söz ettiren Sakarya, Milli Görüş'ün kalesi olarak biliniyor. 1995 seçimlerinde Refah Partisi'nin genel seçimlerde aldığı oy oranı yüzde 28.2. 2009 yerel seçimlerde ise oy oranı yüzde 7.3. Bu nedenle SP, tabandan gelen destekle görkemli günlerine dönmek istiyor.

Karamollaoğlu'nun  50 dakikalık e-mitingini sosyal medyadan 120 bin kışı izledi.

Milli Görüş kadroları görevde

Genel merkez yönetimi, bir döneme damgasını vuran Milli Görüş kadrolarını yeniden canlandırıp 24 Haziran seçimleri için destek vermeye çağırdı. Milli Görüş'ün kalesi Sakarya daki durumu Akyazı İlçe Başkanı Selman Demirtaş T24'e değerlendirdi:

"Sakarya ağırlıklı olarak Milli Görüş tabanıdır. SP döneminde en iyi oy aldığı yer. Çok ciddi bir çalışma yapıyoruz. Geçmiş dönemdeki kendi tabanımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Tabanımız ittifaka olumlu bakıyor ve neden böyle bir ittifak yapıldığının nedenlerini biliyor. SP 16 yıldır mecliste değil. 24 Haziran'da bunu gerçekleştireceğiz."

Karamollaoğlu elinde tabletle sosyal medyadan gelen soruları yanıtladı. Rakamsal soru hatalarını da düzeltti.

Karamollaoğlu'nun konuşmasının ardından sosyal medyadan gelen soruları yanıtladı. Sorular bittikten sonra salondan bir partili "Türkiye uçuruma giderken freni siz çektiniz" deyince alkış koptu.

OHAL tutukluları ne olacak?

Karamollaoğlu, kendisine sosyal medya üzerinden soruları da
bilgisayardan okuyarak yanıtladı. Karamollaoğlu’nun verdiği kısa yanıtlar şöyle:

-OHAL tutukluları ne olacak?: Hiç kimse kendisinin masum olduğunu ispat etmek mecburiyetinde değildir. İspat iddia makamının görevidir. Adalet rayına oturtulacak.

-Ülkenin borcu nasıl ödenecek?: 480 milyar TL. Biz bu ödemeyi,
ihracatımızı arttırmadan sağlayamayız. Aklınıza ne geliyorsa ithal ediyoruz. Tarımda bu ithalatı kesecek adımlar atacağız. KİT’lerin devlet desteği ile yeni bir şekilde gündeme gelmesi gerekiyor.

-Üniversitelerin sorunları: Öğrenciler kolları sıvayacak. Herkes hazır olmalı. Eğitim sistemi değişecek, vasıflı eleman yetiştirilcek. Eli dişli görmemiş insan makine mühendisi oluyor. Bunu devletin sağlaması icap eder. Bina yapmakla değil, o binanın içini donatmakla olur.

-Evlilik kolaylaştırılacak mı: Evlenmek isteyen gençlere devletin birtakım imkânları sağlaması gerekir. Yolu inşallah bulunur.

Karamollaoğlu’nun konuşmasının öne çıkan bölümleri şöyle:

-Diktatörlük lafını kullanmak istemiyorum ama diktaya eğilimi vardır bu yönetimin. Şu anda taahhüt ediyorum ki, bu görev bizim omuzlarımıza yüklenirse, Anayasa değişikliğini yapmadan TBMM’yle çalışmaya kararlıyım. Kuvvetler ayrılığını sağlayacak anayasa değişikliğini süratle geçirmeye çalışacağım. Meclis, cumhurbaşkanını denetleyecek güce sahip olduktan sonra ister cumhurbaşkanlığı ister parlamenter sistem olsun.

-Bize bir ambargo uygulanıyor medyada, medya padişahınsa sosyal medya bizimdir. Bir mitingte ulaşabileceğimiz insanların çok daha fazlasına ulaşmış bulunuyoruz. Yüzde 90’a bizim çıkmamız yasak. Birazcık utanır insan, onu beklemek de bizim için hayal.

"Hep 'aldatıldık, yanlış yaptık, Allah bizi affetsin'; yeter ya!"

-Seçimler birkaç ay daha gecikseydi, bugün gördüğümüz dolardaki yükseliş başka sahalara intikal edecekti, hükümet ayakta kalma imkânı bulamayacaktı. Acele edilmesinin sebebi alınacak acı reçeteleri geciktirmekten ibaret. Hep “aldatıldık, yanlış yaptık, Allah bizi affetsin.” Yeter ya! Niye bunlarla beraber olmadınız diye soruyorlar, bunların vebalinin altına giremeyiz, dedim.

-Hala “biz” ve “öteki” diye tarif ediyorlar. Hala kutuplaştırmakta ısrarlılar. Kürdü ile Türkü ile; Alevi ve Sünnisiyle, ilericisiyle gericisiyle hepsini kucaklayacak kadarbsevgimiz var. Önce bu barış ortamı. Barıştan sonra adaletin tesisi gerek.

-Mili gelir hesabıyla oynuyorlar, 5 kat arttı diyorlar, hadi oradan. Niye insanlar açlık sınırında, Allah’tan korkun. Bunlar
bu işi beceremezler. Bu seçim karar seçimi, ya doğru dürüst oy
verilir. Ama değişiklik olmadan ülkenin selamete çıkacağını
göremiyorum.