Alman polis şefi, Türk polisinin Karaman’ın ofisine baskın yapmayı reddettiğini açıkladı
Frankfurt Kriminal Polis Şefi Aleksander Böhm, Deniz Feneri davası sürerken Türk gazetecilere Türk polisinden yardım talebinde bulunduklarını, ancak “Bu olay polisiye yardımı gerektirmiyor” yanıtı verildiğini söylemişti. Böhm, bu konunun detaylarını açıkladı:
* OFİSLERE BASKIN İSTEDİK: Hazırlık soruşturması sırasında Alman savcılığının bilgisi dahilinde, Türk polisinden Ankara interpol aracılığıyla yardım talebinde bulunduk. Talebimiz Zekeriya Karaman’ın Türkiye’deki ofislerine polisin baskın yapmasıydı. Çünkü Almanya’daki soruşturmada talimatların Türkiye’den verildiğini tesbit etmiştik.
* YARDIMLIK BİRŞEY YOK: Türk polisi eğer Karaman’ın ve diğer şüphelilerin adreslerine operasyon düzenlerse kuvvetli göstergeleri delillendirebilecektik. Ancak Türk polisi bize ’Bu davada polisiye yardımı gerektirecek bir durum yoktur, adli yardımlaşma için başvuruda bulunun’ yanıtını verdi. Oysa uluslararası ve organize bir suçla karşı karşıya olduğumuz açıktı. Olayın gerçek sorumluları ve asıl failler Türkiye’deydi. Türk polisi sanıyorum bu konuda kendi adına karar vermemişti.
Kanal 7'de para mı kaçırılıyor* DELİLLER KARARTILMASIN: Polis, İçişleri Bakanlığı’na sorarak yanıt verdi bize. Operasyonun baskın şeklinde olması gerekiyordu. Çünkü aksi halde deliller karartılabilirdi. Türk polisinden aldığımız bu yanıttan sonra adli yardım talebinde de bulunmadık. Dolayısıyla Deniz Feneri soruşturmasının Türkiye ayağı araştırılamadı. Ancak şimdi buna fırsat var. Eğer deliller ele geçirilebilirse elbette.
* TELEFON KAYDI VAR MI?: Böhm Almanya’daki Euro 7 ve Deniz Feneri e.V’nin binalarına polis baskını yapılmasının çok tartışıldığını ancak, amaçlarının delil kaçırılmasını engellemek olduğunu söyledi.
Böhm, “Almanya’daki sanıkların, Türkiye’deki isimlerle suç unsuru oluşturan telefon kayıtları var mı?” sorusuna yanıt vermekten kaçındı. Böhm “Alman polisinin dava dosyasındaki delillerle ilgili herhangi bir açıklama yapma yetkim yok” dedi.