İstanbul Sultanbeyli'de oturan Ş.Ş., polis merkezinde makatına soda şişesi sokulmaya çalışıldığı iddiasıyla, 5 polisten şikayetçi oldu.
Sultanbeyli'de otomotiv ve inşaat işleriyle uğraşan 26 yaşındaki Ş.Ş.'nin savcılığa taşıdığı olay iddiasına göre şöyle gelişti: Ş.Ş. önceki gün akşam saatlerinde, kendisine gelen mahkeme celbini almak için Sultanbeyli Fatih Polis Merkezi'ne gitti.
DHA'nın haberine göre, Ş.Ş., polis merkezinden çıkarken, aralarında husumet bulunan tanıdığı iki grubu görerek yanlarına gitti. Taraflardan biri, karakolluk olduklarını fakat kendisinin araya girerek barıştırmasını istedi. Ş.Ş., "Tabii ki elimden geleni yaparım ama siz sonuçta buraya gelmişsiniz. Benim işim bu değil, siz kendiniz yardımcı olun. Emniyete söyleyin ne gerekiyorsa yapsın" dedi. Ş.Ş. evine gittikten yarım saat sonra bir polis tarafından telefonla arandı. Polis, iki grubu uzlaştırması için Ş.Ş.'yi karakola davet etti.
'Silah kabzasıyla kafama vurdular'
Davet üzerine tekrar karakola giden Ş.Ş. burada işkenceye uğradığını öne sürdü.
Olayı anlatan Ş.Ş., "Emniyette beni yukarıya aldılar. Bir polis 'Sen kimsin uzlaştırıyorsun bunları, kim zannediyorsun kendini' dedi. Durup dururken bana vurmaya kalkıştı. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi hastaneden rapor almaya gönderdiler. Hastaneye gönderirlerken akrabalarımın ve arkadaş çevremin orada olduğunu görünce bana rapor aldırmadan tekrar yukarıya götürdüler. Ben ne olduğunu anlamadan tekrardan coplarla, maden suyu şişeleriyle, silah dipçikleriyle kafama, elime vurdular. Elim daha önceden kırıktı tekrardan kırdılar, beni yerlerde sürüklediler. Ben 1.5 saat baygın taklidi yaparken, hastane polisini aradılar, hastane polisine oradaki doktoru emir altına almasını, bu geldiği zaman hiçbir şekilde rapor tutmamasını söylediler. Cebimde olan 2 bin lirayı aldılar" dedi.
'Maden suyu şişesiyla bana zorla bir şeyler yapmaya çalıştılar'
Götürüldüğü hastanedeki doktorunun hiçbir şekilde rapor vermediğini iddia eden Ş.Ş., "Hastaneden geldikten sonra, nasıl olsa hastaneden geldi diyerekten 3'üncü defa bir daha dövdüler beni. Sol bileğim kırıldı, sağ bileğimdeki damarlar kesildi. Bileğimden beni sürüklediler tekrardan. Maden suyu şişesiyle bana zorla, baskıyla birşeyler yapmaya çalıştılar. Ama ben yine de bir şey söylemedim oradan çıkıncaya kadar. Avukatım da gerekli yazıları yazdı. Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ambulansla kaldırıldım. Ben konuyla ilgili devletimize güveniyorum. Elimden geleni de sonuna kadar yapacağım, geri de çekilmeyeceğim" diye konuştu.
Kalça kemiği kırık
Sabıkası olmadığını ve ilk defa polis merkezine gittiğini ifade eden Ş.Ş. "Maden suyu şişesini bilerek uzvuma sokmaya çalıştılar. Ama ben engelledim diye kalça kemiğim şu an kırık, ortopedik minder üzerinde oturuyorum.
Karakola polis tarafından çağrılmasaydım zaten gitmeyecektim. Sizin ortak arkadaşlarınız bunlar, gelin burada barıştırın, savcılıkla falan uğraşmayalım. Buyurun gelin siz bunları uzlaştırın dediler. Ben böyle bir muameleyle karşılaşacağımı da bilmiyordum. Tek suçum oraya uzlaştırıcı olarak polis tarafından çağrılmam ama işkence görerek geri dönmem" ifadesini kullandı.
'Bana ayağını öptürdü'
Ş.Ş., 5 polisten dayak ve işkence gördüğünü iddia ederek "Komiserim dedikleri kişi bana öyle bir kafayı takmıştı. Bana ayağını öptürdü. Yoruldu, 15 dakika sonra yine geldi, bana yine vurmaya başladı. Defalarca beni ellerim kelepçeli yerlerde sürüklediler. Kelepçenin normalde bir tane izi olur, elimde 11 iz var. Elimi kalçama doğru götürdüler, ayak bileğimi de enseme doğru getirdiler. Bana dedi ki; 'Nasılsa burası kırılmaz şişer, doktor da görmez bunu. Ben tecrübeliyim, 39 tane dosyam var 40'ıncıyı da sende yapıp iki ay sonra emekli olacağım' " diye konuştu.
'Kamerasız oda kullandılar'
Ş.Ş.'nin aralarında husumet bulunan tarafla kendilerini barıştırması yönünde istekte bulunan C.Ö., kendilerinin de dayak yediğini iddia etti.
C.Ö. , "Bizim aramızda husumet vardı. Daha sonra karakola gittik. Arayı bulması için Ş.Ş.'yi çağırdık. Memur arkadaşlar da Ş.'yi öğrenince bizi yukarı aldılar. Ş.Ş.'yi aradılar karakola çağırdılar. Ş.Ş. karakola gelince bize ters kelepçe yaptılar. Ş.Ş.'i aldılar içeriye, kamerasız bir odaya. Ters kelepçe yaptılar, bizim gözümüzün önünde darp etmeye başladılar.
Biz müdahale edince bizi de darp etmeye başladılar. Adamın hiçbir alakası yok, sadece, insanlık namına ara bulmaya gelmiş. Yapılmadık işkenceler yaptılar. Beni yere yatırdılar, biber gazı sıktılar. Bana şu teklifte de bulundular. Bu adamdan şikayetçi olun sizin suçunuzu görmezden gelelim, serbest bırakalım gibisinden. Biz de kabul etmedik. Kabul etmediğimiz için biz de darp edildik karakolun içinde. Özellikle kamerasız bir oda kullandılar" dedi.
15 gün iş göremez raporu alan Ş. Ş.. dün akşam avukatıyla birlikte Anadolu Adliye sarayına giderek 5 polis hakkında şikayette bulundu.
