Kar fırtınasının bilançosu ağır

ABD'nin doğu kesimlerini etkileyen şiddetli kar fırtınasında en az 25 kişi öldü. Kar kalınlığının 60 santimi geçtiği afet bölgesinde kamu hayatı tamamen durdu. Yaklaşık 4 bin 450 uçak seferinin iptal edildiği New York, Philadelphia, Washington ve Baltimore havalimanları kapatıldı. Kar fırtınasından 85 milyon kişi etkilendi.

Havanın sakinleşmesiyle özel araçlarla yolların kardan temizlenmesine başlandı ve araçların trafiğe çıkmasına izin verildi. Binlerce yolcunun mahsur kaldığı hava limanlarında uçak seferleri de normale dönmeye başladı.

Kızak ve kayaklarla yolları dolduran New Yorklular otomobilsiz hafta sonunun tadını çıkarırken Washington'da binlerce kişinin katılımıyla 'kartopu savaşı' düzenlendi. Önümüzdeki günlerde sıcaklığın artacağı ve güneşin açacağı bildirildi.

ABD'nin kuzeydoğu eyaletlerindeki trafik kazalarında ve kar kürerken geçirilen kalp krizleri sonucunda en az 25 kişi hayatını kaybetti. New York Belediyesi kent sakinlerini evlerinden çıkmamaları hususunda uyarmış, ayrıca yollar da trafiğe kapanmıştı. Tren, otobüs ve günde 700 bin yolcunun yararlandığı metro seferleri de iptal edilmişti. Amerikan Temsilciler Meclisi'nin de hafta boyunca kapalı kalacağı açıklandı.

Hayat durdu

Başkent Washington'a bir günde 56 santim kalınlığında kar yağarken New York'taki kar kalınlığı 68 santimi buldu. Müze ve mağazalar kapalı kaldı. Müzikaller iptal, spor karşılaşmaları ise tehir edildi. Pazar gününden itibaren New York'ta hayat normale dönmeye başladı.

Kar fırtınası sırasında yolların donması trafiğin tıkanmasına yol açmış, buzlanma nedeniyle sürücüler saatlerce otolarında mahsur kalmıştı. 200 bin kişi elektriksiz kalmış ve yardım çalışmaları için milli muhafız mensupları görev başı yapmıştı.

New York eyaletinde olağanüstü hal ilan edilmişti. Resmi tahminlere göre kar fırtınası yaklaşık bir milyar dolarlık zarara yol açtı. Zamanında uyarılan bölge sakinleri gıda maddesi stoklamış ve Washington'daki okullar Cuma günü tatil edilmişti. Belediye Başkanı Muriel Bowser kar fırtınasının hafife alınmaması gerektiğini ve ‘dışarıya çıkmak için hiçbir neden görmediğini' söylemişti.