DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, 30 Ağustos resepsiyonuna DTP’lilerin davet edilmemesinin ötekileştirme politikası olduğunu söyledi.
Kaplan, “Yeni Genelkurmay Başkanı bir akademisyen. Akademisyenler daha geniş bir perspektifte konulara bakarlar. Keşke bazı şeyler o çerçevede değerlendirilse” dedi. Kaplan, “Kürtler de simokin giyer. Ahmet Türk de, resepsiyona davet edilse, o da smokinini giyse gitse ne olur” diye serzenişte bulundu. Erdoğan ve Baykal’ı da, DTP’ye yönelik tutumlarından dolayı eleştiren Baykal, “Kongremizi yeni yaptık. Bir telefon açsalardı, ’hayırlı olsun’ deselerdi ne olurdu? Siyasette bunlar olmaz mı? Elbette olur?. ’Hayırlı olsun’ deyince dilleri mi şişerdi?” diye konuştu.
Destek turuna çıktılar
16 Eylül’de Anayasa Mahkemesi’ne sözlü savunma verecek olan DTP, partinin kapatılmaması için destek arayışına çıktı. DTP yönetimi basın kuruluşları ve elçilikleri ziyaret ederek, partilerinin kapatılmaması gerektiğini anlatıyor. DTP davasının Türkiye için bir demokrasi sınavı olduğunu vurgulayan parti yöneticileri, düşüncelerini bir bir dosya halinde ziyaret ettikleri kurumlara sunuyor.
Dosyada yer alan ana başlıklar ve görüşler şöyle:
- TBMM de 21 kişilik grubuyla temsilini bulan Türkiye’nin dördüncü büyük partisidir.
- DTP kapatılamaz çünkü kapatma kararı çoğulcu demokrasilerin ilkeleriyle çelişir.
- DTP’nin kapatılması düşünce ve ifade özgürlüğünü de ayaklar altına almaktadır.
- DTP’yi kapatmak Kürt sorununda çözümsüzlükte Isrardır.
- DTP sorunların çözümünü parlamentoda arayan bir partidir.
- DTP bölücü değil birleştirici bir partidir. DTP yayılmacı, saldırgan devlet politikalarına karşı çıkan tek partidir.