Gündem
BBC Türkçe

Kapatılan TV'lerin yöneticileri kapatma kararını nasıl değerlendiriyor?

12 televizyon ve 11 radyonun yayının KHK kapsamında durdurulmasına, bu medya kuruluşlarının yöneticilerinden tepki geldi. Yöneticiler kendilerine resmi tebligat yapılmadığını söylüyor

30 Eylül 2016 03:29

Hatice Kamer

Türkiye'nin ilk Kürtçe yayın yapan çocuk kanalı Zarok TV'nin de aralarında bulunduğu 12 televizyon ve 11 radyonun yayının durdurulmasına, bu medya kuruluşlarının yöneticilerinden tepki geldi.

Türkiye'nin Zazaca yayın yapan ilk televiyon kanalı Jiyan TV Genel Yayın yönetmeni Emrah Kelekçier kanalın kaybolmaya yüz tutan bir dili yaşatmak gibi kültürel bir misyonu olduğuna da dikkati çekti.

Anadolau Ajansı'nın kapatılan TV kanalları arasında olduğunu bildirdiği İMC TV Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Burç, 'seçilen televizyonlar ve temsil ettikleri kesime bakıldığında asıl hedefin demokratik kesimlerin sesini bastırmak olduğunu' savundu.

Zarok TV, Hayatın Sesi, Azadi TV, Jiyan TV, Van TV, TV 10, Denge TV'nin de aralarında olduğu yayın kuruluşları, Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) kapsamında, yayın yaptıkları TÜRKSAT uydusundan çıkarılarak yayınları durduruldu.

Anadolu Ajansı'nda konuyla iligli yayınlanan bir habere göre kararın dayanağı OHAL ilanından sonra çıkarılan 668 sayılı kararname.

Kararnamede, "Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları, ilgili bakan tarafından oluşturulacak komisyonun teklifi üzerine ilgili bakan onayı ile kapatılır" ifadesi yer alıyor.

Zarok TV'nin Genel Yayın Yönetmeni Dilek Demiral, daha önce herhangi bir uyarı ya da ceza almadıklarını söyledi.

Çok eğlenerek ve büyük bir heyecanla hazırladıkları yeni yayın dönemini çocuklara sunmayı beklerken yayının durdurulmuş olmasından dolayı şoke olduklarını söyleyen Demiral şunları aktardı:

"Gülsek mi, ağlasak mı bilemiyorum. Yayınımız dünden beri kapatılmış ve bununla ilgili hiçbir resmi tebligat yapılmış değil. Tebligat yapılmış olsyadı, resmi yollardan itiraz edebilir ve belki kararı geri aldırabilirdik. Dünden beri birçok yetkiliyle görüştük ama hespi topu birbirine atıyor. Ama ortada net bir gerekçe yok, sadece Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş başkanlığında bir komiyonun 27 Temmuz tarihli KHK'ya dayanarak dün bu kararı aldığını öğrendik."

Dilek Demiral, bu komisyonun, "bölücü ve yıkıcı yayın yapan ve FETO'yü destekleyen medya kuruluşlarıyla ilgili kapatma kararı alma" yetkisine sahip olduğunu öğrendiklerini söyledi.

Yayınlanan tüm programların 24 saat RTÜK denetiminden geçtiğini belirten Demiral, bu durum karşısında hayretler içinde olduklarını söyledi:

"Biz nasıl bölücü faaliyetler içinde olabiliriz ki? Sünger Bop, Şirinler gibi dünyaca ünlü birçok çizgi filmi Kürtçeye çeviriyoruz. Tüm programlar çocukların pedagojik gelişimine göre hazırlanıyor. Dünyada Kürtçe'nin Kurmanci ve Zazaca lehçelerinden yayın yapan tek televizyonuz, herşeye çok dikkat ediyoruz."

Demiral, "Eğer Sünger Bop ya da Şirin Baba, Gargamel gibi karakterler bir takım terör faaliyetlerine girmişse bilemem ama televizyonumuzun kapatılmasının mantıklı hiçbir gerekçesi yok. Aklımıza sadece bir neden geliyor, tırnak içerisinde söylüyorum, bize dönük belki söylenebilecek tek şey Kürtçe yayın yapmak olabilir ama Kürtçe yayını da zaten devletin ilgili mercilerinden aldığımız izin doğrultusunda yaptık. Dolayısıyla geriye hiçbir sebep kalmıyor" sözleriyle şaşkın olduğunu ifade ediyor.

Dünden beri izleyicilerden duygusal mesajlar aldıklarını anlatan Demiral, ailelerin Zarok TV'nin kapatılma gerekçesini çocuklarına izah etmekte güçlük çektiklerini ifade ediyor:

"Yeni Zellanda'dan tutun Duhok'a, Avrupa'nın birçok ülkesinden destek mailleri geliyor. Çocukların çok üzüldüğünü söylüyorlar. Biz büyük bir heyecanla yeni yayın dönemini hazırlamıştık ama maalesef böyle bir karar alındı. Elimizden geldiğince yayınlarımıza internet üzerinden devam etmeye çalışacağız. Umarım ki yetkililer bu yanlış karardan geri adım atar."

Altı ay önce yayın hayatına başlayan ve Türkiye'nin Zazaca yayın yapan ilk televiyon kanalı Jiyan TV de yayını da durdurulan kanallar arasında.

Televiyonun genel yayın yönetmeni Emrah Kelekçier, hiçbir televizyon kanalına resmi bir tebligat yapılmadığını, bu yüzden yasal itiraz yollarının da kapalı olduğunu belirtti.

Kelekçier, Zazaca'nın Unesco'nun, Zazaca'yı kaybolmaya yüz tutan 300 dil arasında gösterdiğini hatırlatarak kanalın kaybolmaya yüz tutan bir dili yaşatmak gibi kültürel bir misyonu olduğuna da dikkati çekiyor.

Program içeriklerinin ve yayın akışlarının RTÜK'ün belirlediği yasal çerçevede olduğunu belirten Kelekçier, kanalın kapatılmasının yasal hiçbir dayanağının olmadığını savunuyor:

"KHK ile yayınımız durduruldu, Türksat ve RTÜK yayınların KHK kararıyla durdurulduğunu söylediler. Onun dışında bize iletilen resmi bir tebligat yok. Biz bu adımın siyasi olduğunu düşünüyoruz çünkü kapatılan kanalların çoğu muhalif kanallardı. Bu kararla muhelefet olan tüm sesleri kapatmak istiyorlar".

Lokman Aydoğan, İki yıl önce yayına başlayan ve Kürtçe-Tükçe yayın yapan Azadi TV'de program yapımcısı ve sunucu. O da diğer kanallarda çalışan herkes gibi şaşkın ve üzgün.

Bu kararı beklemediklerini söyleyen Aydoğan, yayını durdurulan kanalların mal varlıklarına da el konulduğunu da hatırlatıyor. Kendisiyle birlikte 30 çalışanın bir günde işsiz kaldığına dikkat çeken Aydoğan şöyle konuştu:

"Kanun hükmünde kararname ile yayınımız durduruldu, bu kararla hem Türksat yayınından çıkartıldık hem de KHK, televiyonun mal varlığına el koyma yetkisine de sahip oluyor. Maliye ve polis ekipleri, Batman'da yayın yapan Denge TV ve Van'da yayın yapan Van TV'ye baskın yaparak televizyonlara el koyup kapıları mühürlemişler. Biz her an polis gelecek diye bekliyoruz."

Anadolu Ajansı, Şubat ayında Türksat yayını durdurulan İMC TV'nin de yayını durdurulan kanallar arasında olduğunu bildirdi.

Televiyonun Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Burç, 'seçilen televizyonlar ve temsil ettikleri kesime bakıldığında asıl hedefin demokratik kesimlerin sesini bastırmak olduğunu' savunuyor.

Tebligatın İstanbul Valiliği'ne ulaştığını ve valiliğin polisi gönderip kapıyı mühürlemesini beklediklerini söyleyen Eyüp Burç şöyle konuşuyor:

"Kapatılan televiyon kanallarının hedef kitlesine baktığımızda, Türkiye'nin demokratik güçlerinin sesini duyran kanallar. Ve şimdi o sese müdahale ediliyor. İMC TV Türkiye'nin demokratik kanallarından biri, kapatılıyor. TV On Alevilerin kanalı, kapatılıyor. Sol, sosyalist ve emekçilerin kanalı Hayat TV, Kürtlerin demokratik kanalı Azadi TV kapatılıyor. Türkiye'deki demokrasi cephesinin bütün unsurlarının, dinamiklerinin sesi olan bu kanallar bir listeyle kapatılıyor.

"Bundan sonra daha büyük baskıların, cenderenin oluşmasının da önünü açılacağı korkusu ve kaygısı var bende. Seçilen televiyonların niteliğiyle yapmak istedikleri arasındaki bağı kurduğunuzda otoriter bir sistemin demokratik kesimleri bastırma hareketi olarak değerlendirmek mümkün ve bana sorarsanız asıl şimdi darbe başlıyor.

Televiyon kanallarının kapatılmasına yönelik görüşlerini almak üzere Başbakanlık Baş Danışmanı Muhsin Kızılkaya ve Diyarbakır Ak Parti milletvekili Galip Ensarioğlu ile görüşmek istedik ancak yanıt alamadık.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir