TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nun bugünkü toplantısında UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Kapadokya için yapılacak AKP'nin 11 maddelik kanunu teklifinde, Ekrem İmamoğlu'na destek veren sanatçıları, kentteki hiçbir etkinlikte sahneye çıkarmayacağını bildiren AKP'li Belediye Başkanı Rasim Arı'nın sözleri tartışma çıkardı.
TIKLAYIN - TBMM'de Kapadokya teklifi kabul edildi
CHP, HDP ve İyi Parti Milletvekillerinin yüklendiği belediye başkanına AKP'li vekiller sahip çıktı. CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'nın 'tek adam rejimi' sözleri de AKP kanadında tepkiyle karşılanırken teklif sahibi AKP'li Nevşehir Belediye Başkanı Mustafa Açıkgöz, "Nasıl ki o sanatçı arkadaşlarımız kendi düşüncelerini özgürce söyleyebiliyorlarsa, Rasim Başkanımız da… Kapadokya'ya almama gibi bir yanlış anlaşılma yok. Bunu lütfen başka yere çekmeyiniz" deyince CHP'li Yıldırım "Yasak getiriyor" diye müdahale etti. Karşılıklı tartışmalar sürerken AKP'li Kahramanmaraş Milletvekili Habibe Öçal "Sanatçılar gayet güzel hedef gösteriyor" derken, İyi Partili Şenol Sunat, "Tek adamlıktan... İnsanlara bu kadar baskının olduğu bir ülkede bunu yapmaya kimsenin hakkı yok" diye konuştu.
Komisyonda tartışmalar şöyle:
YILDIRIM KAYA (Ankara) –Yerel yönetimler bunun neresinde? Nevşehir Belediye Başkanı, son günlerde, Peri Bacalarını ve Kapadokya bölgesini koruma ve orada yeni bir anlayışı, dünyayı oraya çekecek bir uygulamayı hayata geçirmek yerine -oturduğu yer ile müdahale ettiği yer, İstanbul birbirinden tamamen farklı diyor ki: "Her şey güzel olacak diyen sanatçılar Kapadokya'ya giremez." Oysa "Kapadokya'yı berhava edecek, Kapadokya'nın burnunun dibine, Peri Bacalarının burnunun dibine 3 katlı, 4 katlı binalar yap ılırken bunlara ruhsat vermeyeceğim, asla burayı talan edecek müteahhitlere açmayacağım." Dese ayakta alkışlarız ama o dünyaya Kapadokya'yı tanıtacak sanatçılara bile burayı kapatacağını söylüyor. Dolayısıyla, bizim meseleye bütünlüklü bakmamız gerekiyor.
Kapadokya alan komisyonuna verilen yetkilerle, 2863 sayılı Kanun, 3194 sayılı İmar Kanunu ve yerel yönetimler burada çok açık bir şekilde baypas edilmiştir.
Biz, Kapadokya'nın ne yaşayacağını, hangi sorunlara n asıl müdahale edeceğini, Ankara'da oluşturacağımız, sarayda oluşturacağımız kurullarla yanıt üretemeyiz. Buraya yanıt üretecek olan, Kapadokya bölgesinde olan belediyelerin sözü nasıl yansıyacak? Belediyeler buraya nasıl katkı sunacak?
BAŞKAN – Sayın Kaya, ben bu hususu hatırlatmak istedim; bir. İç Tüzük'e uygundur. İkincisi "tek adam rejimi" diyorsunuz, bu sözü size iade ediyorum. 16 Nisanda millet bir karar vermiş, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçmiştir. "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" demeniz gerekirken "tek adam" diyerek Sayın Cumhurbaşkanımızı itham etmeniz doğru değildir, yakışık almıyor. Dolayısıyla, bu söyleminizi düzeltmenizi rica ediyorum.
Üçüncüsü, Türkiye'de, başkentte "saray" diye bir şey yoktur, Beştepe Külliyesi vardır. Lütfen, bunları usulüne uygun kullanırsanız memnun oluruz.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Ramazanın ilk gününde sarayın içinde davullarla karşılandığını gördük.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Kanunlar hazırlanırken uluslararası sözleşmeleri dikkate alarak… Ne yazık ki bizim Türkiye Büyük Millet Meclisinde biz bazen kanunları hazırlarken uluslararası sözleşmelerin altına imza atmış olmamıza rağmen o sözleşmelere uygunluk göstermeyen teklifler de dönem dönem getirmekteyiz, bu da onlardan bir tanesi. Zaten üç temel maddeyi söyledim, hangi maddelere itiraz ettiğimizi. Siz şöyle bir şey yapabilirsiniz: "Kurul oluşturuluyor." diyor. Dikkat ederseniz, sayın vekilimiz konuştu, hem teklifi getiren milletvekilimiz hem Bakan Yardımcımız bu komisyonların, bu kurulun kimlerden ve nasıl oluşacağına dair bir yanıt veremedi çünkü taslakta da yok.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Şimdi, bakın, UNESCO da bir iş birliği şartı getiriyor, UNESCO, açın, bakın. Arkadaşlar, kanunu hazırlayan arkadaşlar ve Bakan Yardımcısı bu konunun ayrıntılarına hâkim. Bırakın, Bakan Yardımcısı konuya yanıt üretecekse, kanun teklifini veren arkadaşlar da konuya yanıt üreteceklerse ben üç temel noktanın altını çizdim: "Bir: Uluslararası sözleşmelere aykırı." dedim. Şerhimi koydum, yazıp getireceğim. İki: UNESCO iş birliğinde UNESCO'nun bize ve tüm kurumlara söylediği şudur: Tek yaklaşımla değil ortak akılla bunların…
BAŞKAN – Elbette, bir komisyon kuruluyor orada. Tek kişiden oluşmayacak ki bu komisyon.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Kimlerden oluşuyor bu komisyon?
BAŞKAN – O Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle belirlenecek.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Ya, niye Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle belirleniyor?
BAŞKAN – Yeni sistemde bu Cumhurbaşkanının yetkisine verilen bir husus.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Sayın Başkanım, kanun teklifi getiren arkadaşlar oraya yazsınlar o zaman "Komisyonun kimlerden oluşacağı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle belirlenecek." desinler, bundan niye çekiniyorlar?
BAŞKAN – Sayın Açıkgöz, sizin açıklamanız olacak mı bu konuda?
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Evet.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Tabii, öncelikle bu tek adam rejiminden bir an önce kurtulmak gerekiyor çünkü Cumhurbaşkanımız 24 Haziranda yüzde 52 oyla seçilmiş ve ülkenin de rejimi Cumhuriyettir, Yeni bir hükûmet sistemine kavuşmuştur. İnşallah bundan kısa zamanda Cumhuriyet Halk Partisi Kurtulur. Tabii, Rasim Başkanımızla ilgili de, Rasim Başkanımız orada sadece bu sanatçılarımızla ilgili bir etkinlikte yer vermeyeceğini belirtmiştir.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Bu yetkiyi nereden alıyor Rasim Başkanınız? Kim o?
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Bir saniye Sayın Vekilim. Kendi düzenleyeceği etkinliklerde bu sanatçılara yer vermeyeceğini… Kendi inisiyatifi. Nasıl ki o sanatçı arkadaşlarımız kendi düşüncelerini özgürce söyleyebiliyorlarsa, Rasim Başkanımız da… Kapadokya'ya almama gibi bir yanlış anlaşılma yok. Bunu lütfen başka yere çekmeyiniz.
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Yasak getiriyor.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Hayır, olur mu, lütfen… Açıklama burada. Açıklamayı düzgün okursak, açıklamayı doğru okursak, açıklamayı başka yerlere çekmezsek hepsi burada. Kendi düzenleyeceği sanat etkinliklerinde bu arkadaşları davet etmeyeceğini ya da kullanmayacağını söylüyor?
İSMAİL KONCUK (Adana) – Sebebi ne peki? Gerekçesi ne, gerekçesi? İnsanların hür iradesini seslendirmesini…
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Sanatçılarımızın hür iradesiyse, Rasim Başkanımız da kendi…
BAŞKAN – Sayın vekiller, karşılıklı konuşmayalım.
İSMAİL KONCUK (Adana) – Hangi görüş olursa olsun…
BAŞKAN – Bir dakika…
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Hiç sıkıntı yok.
İSMAİL KONCUK (Adana) – Hangi görüş olursa olsun…
BAŞKAN – Bir dakika Sayın Koncuk.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Kapadokya dünya mirasıdır. Kapadokya'ya her türlü görüşten, her türlü fikirden insan gelebilir.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Sayın Rasim Başkanımız da burada, kendi düzenleyeceği etkinliğe…. Bakın, lütfen başka yere çekmeyiniz, başka amaca hizmet etmeyiniz. Burada söylediği şey, kendi düzenleyeceği etkinli ğe çağırmak istemiyor.
İSMAİL KONCUK (Adana) – Böyle bir hakkı var mı belediye başkanının? Böyle bir hakkı var mı?
BAŞKAN – Sayın Koncuk…
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Kapadokya herkesin ortak malıdır. Kapadokya'ya herkes davetlidir, herkes gelebilir. Lütfen, Sayın Belediye Başkanımızın söylediği sözü başka bir siyasi mecraya çekmeyiniz. Diğer taraftan...
YILDIRIM KAYA (Ankara) – Bir yere çektiğimiz yok ya! Bir belediye başkanı...
ŞENOL SUNAT (Ankara) – Çağırmayabilir ama böyle ilan etmeye hakkı yok!
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Niye arkadaşlar? Sanatçılar ilan ediyor da benim başkanım ilan edemez mi? Lütfen ya! Arkadaşlar, Kapadokya hepimizin ortak malıdır, herkes gelebilir, herkes ziyaret edebilir ama etkinliğe davet etmek başka bir şeydir.
BAŞKAN – Sayın Açıkgöz, lütfen kanunun içeriğine gelelim.
ŞENOL SUNAT (Ankara) – Böyle bir açıklama yapamaz, hedef gösteremez. Bunu yapıyorsunuz hep.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Kimseyi hedef göstermiyoruz.
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) – Sanatçılar hedef göstermiyor mu Sayın Vekilim?
ŞENOL SUNAT (Ankara) – Kim?
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) – Sanatçılar gayet güzel hedef gösteriyor.
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Kimseyi hedef göstermiyoruz.
BAŞKAN – Sayın vekiller, karşılıklı lütfen...
ŞENOL SUNAT (Ankara) – Tek adamlıktan... İnsanlara bu kadar baskının olduğu bir ülkede bunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
BAŞKAN – Sayın Sunat, lütfen, size söz vermedim; Sayın Açıkgöz konuşuyor.
ŞENOL SUNAT (Ankara) – Siz yapıyorsunuz!
FEHMİ ALPAY ÖZALAN (İzmir) – Galatasaray camiasının geçen günkü açıklamasını duydunuz değil mi?
ŞENOL SUNAT (Ankara) – Demek ki insanlarda buraya kadar geldi!
MUSTAFA AÇIKGÖZ (Nevşehir) – Olur mu arkadaşlar, lütfen!
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen, karşılıklı konuşmayalım.
NAZIM MAVİŞ (Sinop) – Böyle bir müzakere yöntemi olur mu? Biz de buradan bağıralım o zaman.
ŞENOL SUNAT (Ankara) – İnsanlar bu kadar baskı altında tutulmaz.
---
FARUK SARIASLAN (Nevşehir) –Öncelikle, ben de bir Nevşehir Milletvekili olarak Nevşehir Belediye Başkanının açıklamasını en hafif deyimiyle, şık ve doğru bulmuyorum. Neden şık ve doğru bulmuyorum? Sanatçının görevi, muhalif olmaktır, aykırı ş eyler söyleyebilmektir ve bu söylediğinden dolayı da üzerinde psikolojik baskının oluşmaması gerekir. Gelişmiş bütün ülkelere baktığınız zaman, sanatçıların her biri iktidarın yanında olmak zorunda kendilerini hissetmezler. Mesela, sahadan bir örnek vereyim size: Ozan Arif; Ozan Arif'in çok güzel, çok da beğendiğim bir şiiri var. -Ben sol kökenli bir insanım, kendisi de sağ kökenli bir insan- Dış Güçler diye bir şiiri var. Ben belediye başkanı olsam mesela, onu CHP'den çağırır, okuttururdum; hiçbir mahzuru yok.
Şimdi, bunun şöyle bir mahzuru var: Belediye Başkanı tabii ki açıklayabilir ama Kapadokya bölgesi turizm bölgesi olduğu için zaman zaman oraya sanatçılar davet edilir, oraya işadamları sanatçıları davet eder. Fakat bu psikolojik baskı üzerine bunların davet edilmemesi gibi, edilmez demiyorum, edilmemesi gibi bir sorunla da karşı karşıya kalabiliriz. Bunu böylelikle bitireyim.