Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu (TKASK) Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, kilo fazlalığının ve aşırı şişmanlığın (obezite) kansere yakalanma riskini artırdığını belirterek,
"Dünya genelinde yapılan araştırmalarda, tüm kanserlerin yüzde 30'u kilo fazlalığı ve şişmanlık ile ilişkili bulunmuştur" dedi.
Kutluk, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu yıl Dünya Kanser Günü'nün ana temasının, "Doğru Besin Bol Hareketle Gülümse Geleceğine" olarak belirlendiğini belirterek, herkesi kanserden korunmaya çağırdıklarını söyledi.
Tütün kullanımının, sağlıksız beslenmenin ve hareketsiz yaşamın kanser riskini önemli ölçüde artırdığını belirten Kutluk, "Dünya genelinde yapılan araştırmalarda, tüm kanserlerin yüzde 30'u, kilo fazlalığı ve şişmanlık ile ilişkili bulunmuştur. Okul çağındaki her 10 çocuktan biri normal kilosunun üzerinde. Bu çocukların 30-45 milyonu şişman" dedi.
Kutluk, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, "dünyada 1.6 milyar yetişkinin aşırı kilolu ve bunların en az 400 milyonunun şişman" olduğunu ifade ederek, "2015'te bu sayının 2,3 milyarı bulacağının ve bunların 700 milyonunun da şişman olacağının" tahmin edildiğini kaydetti.
Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizliğe neden olan bilgisayar oyunları ile televizyon karşısında uzun süre hareketsiz oturmanın, kilo fazlalığına yol açtığına dikkati çeken Kutluk, "1985'ten 2005'e kadar Çin'deki 7-18 yaş arası öğrencilerde obezite yüzde 1'den yüzde 8.5'e yükseldi. 2002-2007 yıllarında Hindistan'da aşırı kilo ve obezite yüzde 16'dan yüzde 24'e çıktı" diye konuştu.
Kutluk, Türkiye'deki rakamlara ilişkin de "Ülkemizde şişmanlık, yetişkinlerde yüzde 18–25, çocuklarda ise yüzde 4–9 oranlarında bildirilmiştir" dedi.
Beslenme ve fiziksel aktivite önerileri
Çocukluk çağında kazandırılacak doğru beslenme ve fiziksel aktivite, vücuttaki enerji dengesini sağlayacağından ileri yaşlarda oluşabilecek kanser olasılığını azalttığını vurgulayan Kutluk, "Yutak, karaciğer, pankreas, endometrium, meme ve barsak kanserleri ile aşırı kilo arasında dikkat çekici bir bağlantı bulunmaktadır. Kilo fazlası arttıkça kanser riski de yükselmektedir" dedi.
Kutluk, sağlıklı beslenmek için kalori fazlası olan yiyeceklerin üretiminin sınırlandırılması, şekerli yiyeceklerden kaçınılması, sebze-meyve ve tahıllardan zengin beslenme alışkanlığının oluşturulması, kırmızı etin az tüketilmesi ve işlenmiş etten uzak durulması, tuzlu ve salamura yiyecek tüketiminin sınırlandırılması, tütün ve alkol kullanılmaması gerektiğini söyledi.
Kutluk, alınacak bu önlemlerin sadece kanser değil, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve akıl sağlığı da dahil olmak üzere birçok hastalığın önlemesinde de etkili olduğunu vurguladı.
Uluslararası yapılan araştırmaların, yetişkinler ve çocukların gün geçtikte daha az hareketli bir yaşam sürmeye başladığını ortaya koyduğunu dile getiren Kutluk, şöyle devam etti:
"Bunun nedeni, oturularak yapılan işlerdeki artış, yeni teknoloji sayesinde yapılacak işlerin daha az hareket gerektirmesi, yürüyüş, bisiklet ve toplu taşım araçlarının yerini araba ve motosiklet gibi ulaşım araçlarına bırakması, ev işlerinin teknolojik aletlerle yapılması, nüfusu fazla metropollerde ve büyük şehirlerde fiziksel aktivitelerin gerçekleştirilebileceği alanların giderek daralmasından kaynaklanmaktadır."
Anne sütünün önemi
Kutluk, anne sütü ile beslenen çocuklarda, yetişkin dönemde şişmanlık oranlarının düşük olduğunu belirterek, bu konuda farkındalığın kazandırılmasında aile bireylerinin, toplum liderlerinin, öğretmenlerin rol gösterici olması gerektiğini söyledi.
Ailelerin, çocuklarını ip atlamak, dans etmek, koşu, yürüyüş, yüzme ve top oyunları gibi aktivitelere yönlendirmesi, spor faaliyetlerine teşvik etmesi, evde sağlıklı yemekler hazırlanması, sağlıklı vücut ağırlığının korunmasına özen gösterilmesi konusunda örnek olunması gerektiğini dile getiren Kutluk, şu önerilerde bulundu:
"Kanun koyucular ve okul idareleri, ulaşım politikalarında fiziksel harekete yönelik programlar geliştirmeli, boş zamanları değerlendirmek ve spor yapmak için kamu alanları oluşturmalı, şişmanlık riskini azaltmak için bu konuda çalışan sağlık uzmanları yetiştirmeli ve iş imkânları yaratmalı, vatandaşların bu konuda bilgilendirilmelerini sağlamalı. Kantin ve otomatik gıda makinelerinde satılan yiyecekleri denetlenmeli, güvenli yürüyüş ve bisiklet yolları yapılmalı."
(AA)