Sağlık

Kanseri donduran adam konuştu: Memedeki tümörün tek, küçük ve erken teşhis edilmiş olması gerekiyor

Meme kanserinde, kanserli hücreyi dondurarak yok etmeye yönelik bilimsel çalışmalar yapan Dr. Alexander J. Swistel

20 Haziran 2011 03:00

T24 - Meme kanserinde, kanserli hücreyi dondurarak yok etmeye yönelik bilimsel çalışmalar yapan Dr. Alexander J. Swistel, “Dondurma yöntemiyle tümörü yok etmek artık mümkün. Ancak bunun için memedeki tümörün tek, küçük ve erken teşhis edilmiş olması gerekiyor” dedi.

Meme kanserini donduran yöntem

Kanserli hücreyi “dondurarak yok etme” çalışmaları olumlu sonuç verdi ve meme kanseri tedavisinde büyük umut oldu. Yöntemi geliştiren ekipteki uzmanlardan Dr. Alexander J. Swistel kanser teşhis ve tedavisine ilişkin Milliyet gazetesinden Songül Hatısısu'ya önemli açıklamalar yaptı.

Dünyada kanser vakalarının önemli bir bölümünü oluşturan meme kanserinin tedavisinde yeni yöntemler üzerinde yoğun çalışmalar yürütülüyor. Meme kanseri tedavisinde dünyanın en iyi merkezlerinden biri olarak kabul edilen, ABD New York Presbiteryen Hastanesi Weill Cornell Tıp Fakültesi’nde yapılan, kanserli hücreyi “dondurarak yok etme”ye yönelik bilimsel çalışmalar olumlu sonuç verdi.

Bu tedavi yönteminin dünyada birkaç yıl içinde hızla yaygınlaşması bekleniyor. Yöntemi geliştiren ekipte çalışan, ismi ülkenin önde gelen uzmanları arasında geçen Dr. Alexander J. Swistel geçen hafta Türkiye’deydi.

ABD New York Presbiteryen Hastanesi Weill Cornell Tıp Fakültesi Meme Kanseri Bölüm Başkanı Doktor Alexander J. Swistel hastalığın tedavisinde geliştirilen son yöntemleri anlattı.


'Bu hastalık ülkenizde geç teşhis ediliyor'

-  Meme kanserinin oluşumunda genetik faktörler mi daha etkili çevresel faktörler mi? Yaptığınız araştırmalarda bu konuda yeni bulgulara ulaştınız mı?

Hastanın ailesinden aldığı genler, beslenme alışkanlığı ve çevre faktörleri etkili. Amerika’da meme kanserine yakalanan kadınların oranı çok yüksek. Türkiye’de 2000 yılı başına kadar düşüktü. Ancak son 10 yılda sizde de yükselmeye başladı. Amerika’da 100 bin kadından, 100’ü kanser hastası. Türkiye’de 10 yıl önce 100 bin kadından 20’si meme kanserine yakalanıyordu. Son iki yıl içinde bu sayı 45 kadına yükseldi. Amerika’ya göre Türkiye’de meme kanserine yakalanan kadınların yaşları da daha genç. Türkiye için en az bunun kadar önemli bir konu da, hastalığın çoğunlukla ileri aşamalarında teşhis edilmesi.

-  Neden böyle peki sizce?

Sanırım testlerini yaptırma konusunda yeterince bilinçli değiller. Ve korku...Ameliyattan korkma, memelerini kaybetmekten korkma. Bu çok travmatik bir korkudur. Bir de genelde kistler ilk görüldüğünde zaman içinde geçer diye düşünülür. Bu kistler genelde acımaz.


Ayda bir kez kontrol şart

-  Türkiye’de meme kanserine yakalanan kadınların oranı neden yükseliyor olabilir?

Bunu anlamak için hastaların hayatında nelerin değiştiği incelenmeli. 10 yıl önce Türk kadınlarının beslenme tarzı nasıldı? Şimdi nasıl? Belki son yıllarda batı kültürüne yakın beslenme alışkanlıklarınız arttı. Hamburger, fast food gıdaların tüketilmesi gibi... Çevre faktörleri de değişmiş olabilir. Havadaki kirlenme, suya karışan kimyasal atıklar etkiliyor olabilir. Cep telefonlarının çok fazla kullanımı olabilir. Tek sebep söylemek zor. Muhtemelen bunların bütünü.

-  Korunmak için ne yapmalı?

Beslenme tarzını değiştirmek zor, çevresel faktörleri de değiştirmek öyle kolay değil. Duşta, ayna karşısında memenizi en azından ayda bir kontrol etmelisiniz. Jinekologa gittiğinizde mutlaka memenize de baktırmanız lazım. Ve tabii yaşınıza bağlı olarak testlerinizi yaptırmayı ihmal edemezsiniz.


'Ameliyatlarda memenin ucunu koruyoruz'

-  Tıp bu konuda neden yavaş ilerliyor? Memeyi alarak tedavi etmek neden hâlâ bu kadar yaygın?

Amerika’da 20 merkezde yürütülen bir çalışmayla ‘dondurma’ dediğimiz yeni tedavi yöntemi bulundu. Dünyada ilk kez uygulanan bu yönteme göre birer protein hücresi olan tümörler eğer büyümemişse, yayılmamışsa ve tekse, kanserin ilk evreleri yaşanıyorsa dondurularak yok edilebiliyor.

İğneye benzeyen küçük bir “skop” kullanarak endoskopi yöntemiyle henüz küçük olan tümörün etrafını buzla donduruyoruz. Mikro ölçekte yapılan bu önlem sonrasında tümör buz topunun içine hapsolup sonunda donarak ölüyor. Yöntem onaylanmasının ardından, bu yıl sonunda uygulanmaya başlanacak. Artık tümörleri daha iyi tanıyoruz ve hedefe yönelik tedavi yapabiliyoruz. İleride ameliyatlar daha az yapılacak ve tümörler tedaviyle yok edilecek.

Çok yol kat edilen bir diğer yöntem ise tümörün beslenmesini durdurmak. Tümör kanla besleniyor, büyüyebilmesi için kan gerekiyor. Cornell’de yapılan bir çalışmada tümöre giden kan besinini durdurmanın mümkün olduğu görüldü. Kan irtibatını kestiğinizde tümör beslenemiyor, küçülüyor. Üzerinde çalışıyoruz.


'Hastalar operasyondan yeni memesiyle uyanıyor'

-  Hastalığın tedavisinde başka ne tür gelişmeler var?

Hastalığın özellikle ileriki aşamalarında maalesef meme alınıyor. Artık meme kanseri cerrahı, plastik cerrahla birlikte operasyona giriyor. Ameliyat esnasında hastaya aynı anda protez göğüs de yapılıyor. Hasta yeni memesiyle uyanıyor. Biz Cornell‘de bu operasyonu, memenin göğüs uçlarını koruyarak yapıyoruz. Plastik cerrahiyle hastaya kendi göğüs uçlarıyla yapılmış yeni göğsünü kazandırıyoruz.

Bunun dışında radyoterapide önemli gelişmeler var. Eskiden 5 - 6 hafta devam eden bir tedaviyle memeye radyosyon verilirdi. Şu anda yalnızca tümörün üzerine veriliyor ve bu da sadece 5 gün sürüyor.


'Genetik riski bulunanlar testlere erken başlamalı'

-  Hangi testleri ne sıklıkta yaptırmamız gerekiyor?

Genetik riskinize bağlı olarak değişiyor. Türkiye’de gördüğüm hastanın kızkardeşi, annesi göğüs kanseriymiş. Kendisi 29 yaşında kanser olmuş. Bu gibi yüksek riskli hastalar mamografi, ultrason ve belki de MR yaptırmalı. Daha düşük riskli hastalarda ise mamografi yeterlidir. Normal koşullarda 40 yaşında mamografi yaptırmaya başlamak gerekir.

-  Ancak gençlerde görünme sıklığı artıyor diyorsunuz...

Genetik yatkınlığı olanlar ultrason ve mamografi çektirmeye 30 yaşında başlamalı. Göğüsler arasında fiziksel farklılık, acı, renk değişikliği, sert kist, ileri safhalarda göğüs ucundan gelen akıntı ya da kan gibi etmenler varsa hemen doktora gidilmeli. Türkiye’de geçen yıl yeni 45 bin meme kanseri hastası teşhis edilmiş.

-  Çevremden gördüğüm cerrahi operasyonlarda memenin alınması uygulamasının çok yaygın olduğu. Aslında alınmaması gereken durumlarda oluyordur mutlaka, hasta ne yapmalı?

Maalesef küçük tümör mü, büyük tümör mü olunduğuna bakılmadan alınabiliyor. Hasta kendisini emanet edeceği doktorun genel cerrah değil meme cerrahı olmasına, kaç meme ameliyatı yaptığına bakmalı. İkinci hatta üçüncü bir uzman görüşü daha almalı.


'Parlak renkli meyve ve sebze yiyin'

- Korunmada beslenme önemliyse kansere iyi gelen yiyecekler var mı peki?

Nedenini bilmiyoruz ama parlak renkli sebzeler ve meyveler koruyucu olabiliyor. Blueberry (yaban mersini), patlıcan, pancar gibi besinler.


90 yaşındaki kadının sorusu:

Yeni mememi ne zaman yapacaksınız?

-  Meme ucunun korunmasını ilk kez duyuyorum...

Çok önemli, çünkü natürel bir görüntü verirken, kişinin kadınlığını hissetmeye devam etmesini sağlamış olursunuz. Bu yöntemle ameliyat yapma tekniği hızla yaygınlaşacak. Bakın 4 hafta önce, 90 yaşında bir kadın hastamın memesini aldım. ‘Yeni mememi ne zaman yapacaksın?’ dedi. Biraz şaşırarak bakmışım herhalde, “Bana bak oğlum, bana iki meme lazım, tek göğüsle erkek tavlamak zor olur değil mi?” dedi.