mRNA yöntemiyle geliştirilecek yeni aşı ve yeni nesil tedaviler, başta kanser olmak üzere çok sayıda hastalık için umut ışığı oldu. Moderna’dan BioNTech’e, Fransız Sanofi’den İngiliz AstraZeneca’ya kadar birçok ilaç ve biyoteknoloji şirketi, önümüzdeki 5 yıl içinde mRNA teknolojisi ve 'kişiye özel kanser aşısı'na yüz milyonlarca euro harcayacak.
Haftalık yayınlanan Gazete Oksijen'in Financial Times'tan aktardığı habere göre; 2017 yılında Vinod Balachandran, Nature adlı bilim dergisinde yayınladığı yazıda pankreas kanserinden sağ kurtulmayı başaran az sayıda hastada keşfettiği ilginç bir olguyu açıklıyordu.
Hastaların kanında dolaşan T-hücreleri, ölümcül tümörlerin içinde bulunan proteinleri tespit etme, hatırlama ve onlarla savaşma becerisi geliştirmişti.
New York’taki Memorial Hastanesi Sloan Kettering Kanser Merkezi’nde görev yapan cerrah, bunun “kendini aşılamak” gibi olduğunu belirtiyordu. Balachandran, mesajcı RNA moleküllerini kullanan mevcut aşıların, hastalığa verilen cevabı taklit etmekte ve çoğu zaman ölümcül olan tümörlere karşı kendini savunma becerisi gösteren hastaların sayısını artırmakta nasıl kullanılabileceğini anlatıyordu.
Araştırma o günlerde pek de tanınmayan bir bilim insanı olan, Alman biyoteknoloji şirketi BioNTech’in CEO’su Uğur Şahin’in dikkatini çekti. Bulgulardan çok etkilenen Şahin, Balachandran ve ekibini Mainz’a davet etti. Ren Nehri kıyısındaki 800 yıllık kiliseden restore edilmiş Heiliggeist restoranındaki akşam yemeğinde, Genentech adlı İsviçreli ilaç firmasından bilim insanları da vardı. Konu ise mRNA aşılarının pankreas kanserinin tedavisinde kullanılma potansiyeliydi.
Buluşmanın ardından başlayan araştırmalar iki yıl sürdü. 2019 yılının Aralık ayında, 20 pankreas kanseri hastası mRNA aşılarının değerlendirileceği ilk klinik deneye dahil edildi. Ama dünya yeni koronavirüsten henüz haberdar olmak üzereydi; dolayısıyla BioNTech ve diğerleri çok geçmeden mRNA çalışmalarında rotalarını değiştirerek Covid-19 aşısı üretmeye yöneldi.
BioNTech/Pfizer ve Moderna tarafından üretilen mRNA aşıları, Covid-19 kaynaklı ölümleri ciddi ölçüde azaltma özelliğiyle tanınır oldu; ancak Balachandran’ın da aralarında bulunduğu bir grup bilim insanı, bu tıbbi teknolojiyi başka hastalıkların tedavi olasılığını araştırmak için kullanıyor.
BioNTech eskiden beri belli kanser türlerine saldırmak için düzenlenmiş, kişiselleştirilmiş aşılar üretmeye odaklandı; kendisi de bir onkolog olan Uğur Şahin, bu yöntemin hastalığın tedavisinde devrim yaratacağına inanıyor. Şirket kolorektal, meme, cilt ve diğer kanser türlerinin tedavisi için ilaç denemelerine başlamış durumda.
Haberin tamamı için tıklayın...