Gündem

Kanadalı astronot: Dünyanın etrafında 2650 kere döndüm; 5 bin gezegene baktım, hayat yok

"Ölüm riski oranı 38'de 1'di; bir astronot olarak 20 yıl boyunca her gün çalıştım"

20 Mayıs 2018 11:38

Kanadalı astronot Chris Hadfield, 166 günlük uzay macerasını anlattığı, ‘National Geographic Live: Uzaydan Dünyamız’ etkinliği için Türkiye’deydi. Hürriyet yazarı Ayşe Arman'a konuşan Hadfield, "Diğer gezegenlerde yaşam arayan bir uydu fırlattık, 5000 gezegen taradık ama hayat formuna rastlamadık. Halen tek yaşam gördüğümüz yer Dünya. Tek başımıza olduğumuzu düşünmüyorum ama bir kanıt bulana kadar bilmiyoruz" dedi.

Ayşe Arman'ın, "Dünyanın etrafında 2650 kere döndüm" başlığıyla yayımlanan yazısının bir kısmı şöyle:

166 gün uzayda kaldınız, uzayda yürüyen ilk Kanadalı astronotsunuz. Başınıza gelmeyen kalmadı, inanılmaz maceralar yaşadınız... Sonra altı kitap yazdınız, şimdi dünyanın her tarafında konferanslar veriyorsunuz, gençlere ve çocuklara ilham oluyorsunuz... Başlıyorum sormaya: Küçükken kafayı uzaya takmanızın özel bir sebebi var mıydı?

- Bir çiftlikte büyüdüm ben. Toronto’ya bir saat uzaklıkta bir çiftlikte. Etrafımda beni besleyen büyük bir şehir yoktu. Bilimkurgu kitaplarından, çizgi romanlardan ilham aldım. Edgar Rice Burroughs, Arthur C. Clarke ve Jules Verne favori yazarlarımdı. Onların kitaplarını okuyarak büyüdüm. Ve Jules Verne’nin ‘Esrarlı Ada’ kitabının başkahramanı Cyrus Smith rol modelimdi. “Çocukken en çok ne yaptın” diye sorarsanız, okudum ve hayal kurdum derim!

***

 Astronot olacağınızı söylediğinizde nasıl tepkiler aldınız?

- Kimseye söylemedim ki! Bu, “Batman olacağım!” demek gibi bir şeydi. Gerçekleşme ihtimali ortaya çıkıncaya kadar hayalimi kendime sakladım. 1981’de ilk uzay mekiği uçuşu gerçekleşti. 1983’te NASA’nın Kanada’dan astronot alacağı açıklandı. Çünkü onların uzay mekiğindeki devasa robot kolunu biz yapmıştık. Böylece üç Kanadalı astronota uzay mekiğinde yer açıldı. Derken Kanada’dan bir astronot alımı oldu. Tabii o zamanlar, gerekli eğitime ve deneyime sahip değildim. Ama beklediğim kapı açılmıştı. Çabamı iki katına çıkardım...

***

Mesleğiniz için verdiğiniz uğraşı, bir kadın için verdiniz mi hayatta? Eşiniz, “Ya uzay ya ben” diyor mu?

- (Gülüyor) Tabii ki demiyor! Biri için bir şeyi yapmayı bırakırsanız, ömrünüzün geri kalanında onu bundan dolayı suçlarsınız. Yapmanız gereken şey, paralel çalışmak. Biz, ikisini de yürütmeyi başardık. Ben de ona istediği şeylerin peşinden gitmesi için hep destek oldum. İşletme okudu. Sonra çocuklarımız oldu. Derken aşçılık eğitimi aldı ve Houston’da profesyonel aşçı olarak çalıştı. Şimdi kendi işletmelerimizi yönetiyor. Benim işimle de ilgileniyor. Yakında İngiltere’yi boydan boya yürüyecek, böyle de ilginç bir kadındır...

"5000 gezegen taradık yaşam formuna rastlamadık"

-Diğer gezegenlerde yaşam arayan bir uydu fırlattık, 5000 gezegen taradık ama hayat formuna rastlamadık. Halen tek yaşam gördüğümüz yer Dünya. Tek başımıza olduğumuzu düşünmüyorum ama bir kanıt bulana kadar bilmiyoruz. Mars’ta geçmişte yaşam olup olmadığı araştırılıyor. Belki Mars’ta atmosfer ve su vardı. Sonra yaşam Dünya’da gelişti, bunlar halen inceleniyor.

***

7.5 milyar için oradaydım

Siz bu deneyimle insanlara ne söylüyorsunuz?

- Ben orada sadece kendim için bulunmadım, 7.5 milyar insan için oradaydım. Sadece altı kişiydik. Bunu paylaşmak bir sorumluluk. O yüzden de 25 dile tercüme edilen kitaplar yazdım. Sizin ülkenizde de yaptığım gibi konuşmalar yapıyorum ve insanlara “Korkmayın!” diyorum.

***

"4.5 yıl hazırlandım o yürüyüşe"

Uzayda ne kadar korkuyor insan?

- ‘Tehlike’ ve ‘korku’ arasında fark var. Biz genellikle ikisini birbirine karıştırıyoruz. Korkunun ilacı yetkinlik, o işe hâkim olabilmek. Bunu, bisiklete binmeye benzetebiliriz. İlk kez bisiklete bindiğinizde, nasıl kullanacağınızı bilmediğiniz için tehlikeli ve korkutucu gelir. Ama kullanmayı öğrendiğinizde, artık korkutucu olmaktan çıkar. Ama bisiklet değişmemiştir, tehlike tamamen aynıdır, sadece siz değişmişsinizdir...

***

İlk uzay uçuşunuz çok tehlikeli, TED konuşmasında anlatıyorsunuz...

- Evet. Ölüm riski oranı 38’de 1’di. Oldukça yüksek bir oran. Ama ben korkmuyordum. Deli veya cesur olduğum için değil, hazır olduğum için korkmuyordum.