Sağlık

Kan aşısıyla cinsel hayatınızı doğal yoldan canlandırın

Avrupa’da cinsel fonksiyon bozukluklarında yaygın olarak kullanılan ozon (03) ya da kan aşısı, erkeklerin cinsel sorunlarında son derece etkili sonuç veriyor.

20 Kasım 2008 02:00

Avrupa’da cinsel fonksiyon bozukluklarında yaygın olarak kullanılan ozon (03) ya da kan aşısı, erkeklerin cinsel sorunlarında son derece etkili sonuç veriyor. 

2025'te erkekler yatakta mutsuzlaşacak

HPV aşısı vajinal kanserlerde de etkili

Bugün’de yayımlanan haberde, ozonun özellikle Avrupa'da yaygın olarak kullanılan yöntemi kan aşısının vücudun antioksidanlarını tetikleyerek yaşlanmanın başlıca sorumlusu olan serbest oksijen radikalleri ile savaşan fiziksel dayanıklılığı artıran ve erkeklerde ise cinsel fonksiyon bozukluklarının tedavisinde kullanılan bir yan tedavi olduğu belirtiliyor.

Yenilenmiş bir beden

Bunun nedeni de iş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluklarda ozon (O3) tedavisinin çok iyi yanıt vermesidir.

Ozonun kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma akivasyonu ile genel iyilik hali ile kişiler kendilerini yenilenmiş hissetmektedirler. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı artırmaktadır. Erkeklerde ise cinsel fonksiyon bozukluklarında faydalı sonuçlar alınmaktadır.

Mucize molekül

Ormanlarda ve deniz kıyılarında soluduğumuz temizlik ve sağlık kokan havasıyla hatırlayacağımız bu mucize molekül hepimizin bildiği oksijenin yüksek enerjili halidir Tedavi amaçlı ozon insanlara oksijen gibi solunum yoluyla verilemez. Çünkü güçlü oksidasyon özelliği ile saf halde solunursa belirli bir dozdan sonra tahriş edici etki gösterir. Fakat deriden ve dokulardan ozon çok kolaylıkla emilir.

Kanın ozonlanması ya kişinin kanı ozonlanarak kendisine geri verilerek ya da solunum sistemi dışındaki dokulara ozon çeşitli yöntemlerle temas ettirilerek uygulanır. Ozon kana geçtikten çok kısa süre sonra da yüksek enerjili oksijen halinde etkisini göstermeye başlayarak hücrelerin içine girer. Hidrojen peroksit halinde biyolojik ve tedavisel olayları başlatır. Hücreler de kendi özellikleri ve türlerine göre buna çeşitli yanıtlar verir.