Kamu kurumlarının ödenekleri arasında aktarma yetkisi yüzde 5’ten yüzde 20’ye çıkarıldı. Maliye Bakanı'nın da ödenek kullanımı konusunda tek yetkili olduğu belirtildi. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, "Daha açık anlatımla, Meclis’in bir X kuruluşuna, falanca amaç için verdiği parayı, Y kurumuna bambaşka bir amaç için harcama yetkisi tanındı" yorumunda bulundu.
Toker'in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (18 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'Bütçe hakkı gasp edildi' başlıklı yazısı şöyle:
Meclis’te görüşülen 2017 bütçesinin ilk hazırlığı ağustosta başladı.
Bugün 3.30 TL’yi geçen ABD Doları, o sıra 2.95 TL’ydi.
Haliyle “İşler gerçekten yolunda mı” sorusu bütçeyi de ilgilendiriyor.
Zira mızrağın çuvala sığacak bir yanı kalmadı.
***
“İşler AKP iktidarı cenahında nasıl gidiyor” sorusunun cevabı, kat kat ambalajlara sarılsa da Meclis’te veriliyor aslında.
İki gece önce bir kanun geçti. Bir yandan 2017 bütçesi görüşülürken, diğer yandan bütçeyi doğrudan ilgilendiren bir kanundu bu. Bir torba aslında.
Adı: “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun.”
İki yeni üniversite kuran, ÖTV’de değişiklik yapan, alacakları yeniden yapılandıran, üniversite öğrencilerine beslenme yardımı öngören...
Fakat içinde öyle bir madde var ki yıllardır mali disipliniyle övünen kadroların, oyun alanının nasıl daraldığının belgesi niteliğinde.
***
Mali disiplini bozma riski büyük olan bu kritik maddeyi anlatmadan önce, bir hatırlatma:
Anayasa Mahkemesi (AYM), CHP’nin 2015 bütçesiyle ilgili başvurusunu haklı bularak, altyapı yatırımlarıyla ilgili bir maddeyi iptal etmişti. Madde, yatırımcı kuruluşların ihaleye çıkmadan önce, yasal sınırlamalardan muaf olmasını öngörüyordu. AYM, “Bütçe kanununa bütçe dışı hükümler koyamazsın” dedi.
Evvelsi gün genel kurulda geçen bu yasayla, iktidar AYM kararına saygı duyarak uymuş görünüyor.
Ama bunu Meclis’e ait olan bütçe hakkını gasp ederek yaptı.
Nasıl mı? Kamu kurumlarının ödenekleri arasında aktarma yetkisi yüzde 5’ti. Bu yetki yüzde 20’ye çıkarıldı. Maliye Bakanı da tek yetkili.
Daha açık anlatımla, Meclis’in bir X kuruluşuna, falanca amaç için verdiği parayı, Y kurumuna bambaşka bir amaç için harcama yetkisi tanındı.
Oysa anayasa ve yasalar tersini söylüyor; bir ödeneği başka bir kuruma aktarmak istiyorsan yasa çıkarman gerektiğini...
***
16 Kasım tarihli Meclis tutanakları önemli. CHP’li Musa Çam, kimseye hesap vermeden yapılacak bu aktarma için “Ne yapmak istiyorsunuz değerli arkadaşlar? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz” diye soruyor.
MHP’li Erhan Usta, bu yolla kurumlar arasında 63 milyar TL’lik bir ödenek aktarması yapılabileceğini söylüyor. Yapılanın bütçe hakkının devri olduğunu, bütçenin torba haline getirildiğini söylüyor.
CHP’li Burcu Köksal, 2017 bütçesinin görüşüldüğü Plan Bütçe Komisyonu’nu kastederek “Yukarıda maç başlamış ama siz burada maç başlamışken kuralı değiştirmeye kalkıyorsunuz” diyor ve ekliyor:
“Bakın, bu ülkede yabancı yatırımcılar artık Türkiye’de yatırım yapmıyorlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü sizin ekonomi politikalarınıza güvenmiyorlar. OHAL sürecinin kötüye kullanılmasını onlar da gözlemliyorlar ve burada hukukun, temel hak ve hürriyetlerin askıya alındığını, insanlar üzerinde büyük bir siyasal baskı kurulduğunu onlar da görüyorlar.”
Özetle: Bugün yarın Resmi Gazete’de yayımlanacak yasanın, ödenek aktarımını değiştiren maddesinin meali şu:
“Döviz kurundaki artış, oyun alanımı iyice daralttı. Sözleşmelerini dolar, Avro üzerinden yaptığım projeler zora girebilir. Oysa bu yatırımların milli irade nezdindeki kıymeti büyük. 2017’de altyapı projelerini yürüten müteahhit şirketlere hakediş ödemesi için para bulmam lazım.”
Yeni anayasa ve başkanlık maratonuyla hiç ilgisi olmayan bir yazı okudunuz.