T24 Haber Merkezi
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler, 8 yıldır uygulanan kalıcı yaz saatinin faturalara ‘enerji israfı’ olarak yansıdığını belirterek “2016’nın Kasım-Aralık ve 2017’nin Ocak-Şubat-Mart aylarını kapsayan dönemi alıp bir önceki yılın aynı dönem sarfiyatına bakıp karşılaştırdığımızda tasarruf adına bir şey olmadığını, aksine enerjide bir artış olduğunu tespit ettik. 2016 ile bir önceki yıl arasında 7 milyon kilovatsaatlik bir artış oldu. Tasarruf yapıldığını söyleyenler istatistiki olarak bunu açıklamalı" dedi. Gürler, uygulama kaldırılmayacaksa ikili saat dilimine geçilmesi önerisinde bulundu.
Türkiye, 2016'da uygulanmaya başlayan kalıcı yaz saati uygulamasına yönelik tepkiler devam ediyor. ‘Tasarruf’ gerekçesiyle hayata geçirilen uygulama 8.yılına girerken öğrenciler başta olmak üzere milyonlarca vatandaş mağdur oluyor.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler, uygulamanın faturalara ‘enerji israfı’ olarak yansıdığını söyledi.
“Tasarruf adına bir şey olmadığını, aksine enerji bir artış olduğunu tespit ettik”
Kış saati uygulamasının kullanıldığı son sene baz alınarak yapılan karşılaştırmada kalıcı yaz saati uygulamasının yüksek oranda enerji israfına neden olduğunu belirten Güler, şunları söyledi:
“Biz 2016 yılından beri zaten her sene bu dönem bu açıklamayı yapıyoruz. 2016 yılında uygulanmaya başlandı. Tasarruf edileceği gerekçesiyle başlatıldı bu uygulama. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı bir rapor sunulduğu söylendi. Ancak 2024’teyiz, henüz o raporu gören kimse yok. Biz 2016 yılından beri bunun bu uygulamanın yanlış olduğunu dile getiriyoruz. Ortada bir veri yok, bir çalışma yok. Biz uygulamaya geçildiği ilk sene 2016’nın Kasım-Aralık ve 2017’nin Ocak-Şubat-Mart aylarını kapsayan dönemi alıp bir önceki yılın aynı dönem sarfiyatına bakıp karşılaştırdığımızda tasarruf adına bir şey olmadığını, aksine enerjide bir artış olduğunu tespit ettik. 2016 ile bir önceki yıl arasında 7 milyon kilovatsaatlik bir artış oldu tüm Türkiye çapında. Bunu diretenler, tasarruf yapıldığını söyleyenler istatistiki olarak bunu açıklamalı. ‘Şu kadar harcama yapılırken biz bu uygulamayla bunu düşürdük’ gibi bir veri yok. Ama bizim elimizde 2016 ile bir önceki yıl arasında bunun artış olduğu yönünde bir veri var. Yani elimizde bizim bu veri var. Bakanlık yetkililerinin söyledikleri, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin hazırlamış olduğu rapor… Bunlar ne yazık ki sanalda kaldı.”
“İkili saat dilimine geçilsin gibi önerilerimiz var”
Kalıcı yaz saati uygulamasının kaldırılmasına ilişkin Danıştay kararını anımsatan Gürler, şu önerilerde bulundu:
“2017 yılında Danıştay’a bir dava açıldı bunun iptaliyle ilgili. Ve Danıştay ‘yürütmeyi durdurma kararı’ verdi Ama buna rağmen 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla bu, kalıcı olarak devam etti. Bugüne kadar da devam ediyor. Biz, madem bunda bir ısrar var, bari bir çözüm önerisi ortaya atalım dedik. Bizim hep ilkokuldan beri bir bilgimiz vardır işte Türkiye 45-26 meridyenleri arasındadır. Iğdır'dan geçen 45 meridyeniyle, İzmir'den geçen meridyen arasında tam 76 dakikalık bir fark var. Bu çok büyük bir fark. Eğer yapılacaksa böyle bir uygulama… Nüfusun daha yoğun olduğu batı illeri baz alınarak madem böyle bir saat uygulaması yapılsın. Ya da 76 dakika az bir zaman değil, ikili saat dilimine geçilsin gibi önerilerimiz var. Madem böyle bir diretme yapılacak. En azından bilime, mühendisliğe kulak verilsin.
“Mesai saatleri, okul saatleri buna göre düzenlenebilir”
Bir de valiliklere top atılıyor. Biz buradan valiliğe de çağrı yapıyoruz. Madem böyle bir diretme var. En azından mesai saatleri, okul saatleri buna göre düzenlenebilir. Çocuklar erkenden erkenden yollara düşmesinler. Mesai, okul başladıktan ancak bir saat sonra gün ışığını görebiliyorlar. Bu tür düzenlemeler yapılmasına çağrı yapıyoruz.” (ANKA)