Gündem

Kaleiçi esnafı: Turizm politikalarında küçük esnaf görünmüyor

17 Haziran 2021 15:28

Pandeminin derinleştirdiği ekonomik krizden pek çok sektör gibi turizm esnafı da olumsuz etkilendi. Antalya Kaleiçi esnafı , en çok devletten yeterli destek alamamaktan ve aşılamada turizm esnafının öncelikli gruplar arasına girememesinden şikâyetçi.

Ekonomik kriz, pandemiyle birlikte toplumun tüm kesimleri tarafından çok daha derinden hissedilmeye başladı. Birçok şirket konkordato ilan etti, birçok küçük iş yeri kapandı ya da kapanmak üzere. Dolar 8 lirayı, Euro 10 lirayı aşmışken bu krizden en çok etkilenen sektörlerden birisi de turizm. Pandemiden önceki dönemlere oranla, Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 78 azalmış durumda. En çok turist çeken kentlerin başında gelen Antalya’daki esnaf bu azalmadan en fazla etkilenenler arasında. Pandemiden önce, yazın gelmesiyle sokaklar dolup taşarken bu yıl da geçen yıla benzer şekilde bomboş. Antalya’da pandemiyle birlikte turizmin yaşadığı krizi, Kaleiçi esnafı ile konuştuk.

“Turizmin can çekişmesi uygulanan politikalar sonucu”

15 yıldır Kaleiçi’nde kafe işlettiğini belirten Zekiye Papiç, son 5 yıldır turizmin can çekiştiğini hatırlatarak başladı sözlerine. Turizmin can çekişmesinde dış politikada yapılan yanlışların etkili olduğuna işaret eden Papiç, şunları dile getirdi: “Pandemi öncesi 2019’da turizm biraz toparlamıştı, ama pandemiden itibaren işler çok kötü. Aslında Kaleiçi, AKP’nin muhafazakârlaşma politikalarıyla son 5-6 yıldır hedef halindeydi. Buradaki eğlence kültürünü bitirmek istiyorlardı. İş yerlerine çeşitli bahanelerle cezalar yağdırdılar. Barlara, kafelere sürekli baskın yapıyorlardı. Kolluğun, bekçilerin sürekli denetim adı altında kimlik kontrolü yapması insanları rahatsız ediyordu. Aslında bu bir tacizdir ve bu durum işlerimize de olumsuz bir biçimde yansıyordu”.

Pandemiyle birlikte ise birçok iş yerinin kapandığına dikkat çeken Papiç, kendisi gibi kapatmamakta direnenlerin ise çok zorlandığını dile getirdi. Bu süreçte devletin hiçbir desteğini göremediklerini, talep ettikleri kredilerin ise yarısını bile alamadıklarını hatırlatan Papiç, yabancı turistin azalmasından, yerli turistin de ekonomik gelirinin düşmesinden dolayı satışlarının bir hayli azaldığını belirtti.

“Kapalı olduğumuz dönemlerde bile vergi ödedik”

Devletten yeterli destek görememelerinin yanı sıra dükkânlarının kapalı olduğu dönemde bile vergi ödemeye devam ettiklerine vurgu yapan Papiç, bu nedenle yaşadıkları sıkıntıyı şöyle anlattı: “Aksine pandemi sürecinde iş yerlerimizi kapatmak zorunda olduğumuz halde bizden açıkmışız gibi vergileri almaya devam ettiler. Örneğin; benden kaldırım vergisi aldılar karantina sürecinde. Vergi, sigorta borçlarımızın ötelenmesini değil, silinmesini istiyoruz. Öteleseler nasıl ödeyeceğiz ki? Bir gelirimiz yok çünkü. Ayrıca burası turistik bir yer olduğu için kiralar çok yüksek. Birçok arkadaşımız kiralarını ödeyemiyor, devlet bunu da gözetmeli”.

“Turizm çalışanları aşılamada öncelikli olmalıydı”

Koronavirüs'e karşı aşılamanın devam ettiğini de anımsatan Papiç, “Turizmde birçok kesime temas ediyorsunuz, hatta uluslararası birçok kesime temas ediyorsunuz. Dolayısıyla turizm çalışanları aşılamada öncelikli olmalıydı. Fakat bu böyle gerçekleşmedi. Turizmi yeniden canlandırmak için öncelikle pandemiye ilişkin daha etkin önlemler alınmalı, turizm politikası değişmeli. Şu an burada bir tane bile turist yok desek yeridir, otellerin büyük bir kısmı kapalı.” dedi.

“Kaleiçi’nde turizm, yönetenler tarafından yeterince desteklenmiyor”

15 yıldır Kaleiçi’nde restoran işleten İlyas Şimşek ise, pandemi süresince en büyük sıkıntılarının boş dükkânlara kira vermek ve vergi ödemeye devam etmek olduğunu vurgulayarak şunları dile getirdi:
“Elemanlara kısa çalışma ödeneği verildi, ‘iş yerlerine ciro kaybı verilecek’ dendi. Fakat herkes alamadı. Sınırlı sayıda kişiye kısmi ödemeler yapıldı. Pandeminin ilk sürecinde ayakta kalabilmek için kredi çektik, ama çoğumuz geçen yıldan beri düzelmeyen turizm ekonomisi yüzünden kredilerimizi geri ödeyemedik. Ödeyenler de iş yerleri kapalı olduğu için çok zor ödedi”. Kaleiçi’nin turizm açısından önemli bir bölge olduğuna, ancak yöneticilerin bu potansiyeli yeterince desteklemediğine dikkat çeken Şimşek, pandeminin yükünün genel olarak restoran ve kafelere yüklendiğini düşünüyor.

“Kafeleri ve restoranları kapatmak kalıcı çözüm değil”

İktidarın restoran ve kafeleri kapatarak pandemiye çözüm üretmeye çalışmasının anlamsız olduğunu düşünen Şimşek, bunun yanlış bir strateji olduğunu şu ifadelerle dile getirdi: “O zaman aşı sırasında kafe, restoran çalışanları öncelikli olmalıydı. Bu pandemiden sonra esnafın büyük bir kısmı iş yerini açamayacak duruma geldi. Müzik sektöründen hayatını kazanan müzisyenler bunalım içinde hayatlarını sürdürebilmek için çok farklı işler yapmaya çalışıyorlar. Kaleiçi’nde eğlence sektörünün de yoğunluklu olmasından dolayı en çok aranan mesleklerden biri de müzisyenler, ama esnafın durumundan ötürü müzisyenler artık mekânlarda çıkarılmıyorlar. Bundan dolayı intihar eden birçok müzisyen bulunuyor. Yeni açılan iş yerleri dükkânlarını zar zor açtı önünü göremiyor. Devlet bu iş yerlerine destek vermezse yakın zamanda birer birer kapılarına kilidi vuracaklar”.

“AKP küçük esnafı görmediği için durum böyle”

Turizmdeki krize dair değerlendirmede bulunan Dev-Turizm Sendikası’na üye Turgay Özdemir, özellikle küçük esnafın ciddi sorunlar yaşadığına dikkat çekti. Özdemir, iktidarın küçük esnaf yerine büyük sermayedarları desteklemesinin yanlış olduğunu düşünüyor ve bu düşüncesini şu cümlelerle ifade ediyor: “Bu, aslında AKP’nin kayırmacı politikasının da bir sonucu. Kendi yandaş büyük sermayedarları beslemek ve korumak üzerine bir politika ürettiği için, küçük esnafın sorunlarını yok saymış ve küçük esnafı yıkıma bırakmıştır. Esnafı bu yıkıma bırakırken oralarda çalışan işçilerin de işsizleşmesine göz yummuş oluyor. Bu da bu işsizleşen kitleyi açlığa mahkûm etmek oluyor. Burada çalışan insanlar perişan haldeler, hiçbir yardım görmediler”.

“Turizmde aşılamada döviz önemli, sağlık değil”

Hükümetin aşılama politikalarının yanlışlığına da değinen Özdemir, turizm sektörü çalışanlarının tümünün aşılamada öncelikli gruplar arasında yer alması gerektiğine dikkat çekti.

“Bakanlık yeni politikalar belirlemek zorunda”

Özdemir, mevcut turizm politikalarının büyük sermayeli patronların lehine olacak şekilde düzenlendiğinin altını çizerek, küçük esnafı destekleyici kararların alınmamasının sadece bu esnafı ilgilendirmediğini, yerli turistin de tatil hakkını engellemek anlamına geldiğini ifade etti.