-KAHVECİ: ''KİMLİĞİNİ SÖYLESE GÖREVE ALIRDIK'' KEMALPAŞA (A.A) - 15.07.2010 - Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, genel müdürlüğün işçi almak için açtığı sınavlarda bacağında platin bulunan terör mağduru Engin Yaşar'ın 1500 metre koşturulduğu iddialarına ilişkin, ''Kimliğini ve özelliğini imtihan komisyonuna söylememiş, 'Koşabilirim, kazanabilirim' iddiasıyla girmiş'' dedi. Osman Kahveci, Kemalpaşa Karaorman Deposu'nda gerçekleştirdiği brifing sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin İzmir Orman Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen mevsimlik işçi sınavında bacağında platin bulunan Engin Yaşar isimli terör mağdurunun, koşu sınavına tabi tutulduğu iddialarına ilişkin sorusu üzerine, bu yıl yangına hassas bölgelerde yangın işçisi ve iş makinelerini kullanmak üzere 6 ay süreli işçi almak için Türkiye genelinde sınavlar açtıklarını belirtti. İşçilerin İŞKUR aracılığıyla sınava çağrıldığını, alınacak işçi sayısının üç katının kurayla belirlendiğini ifade eden Kahveci, şöyle konuştu: ''Kuranın ardından da beden sağlığı ve kullanacakları iş makinesinin teknik özellikleriyle ilgili iki aşamalı mülakat yapıyoruz. Bazı kişiler kuradan muaf. Terör mağduru olanlar da bu muafiyet kapsamında, yani kuralara girmeden direkt mülakata katılır. İzmir'de 3, Manisa'da 12 kişi terör mağduru niteliğiyle bu sınavlara başvurmuş. Mülakatın ilk aşaması beden sağlığıyla ilgili. Bu kısım için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü görevlilerinden faydalandık. Mülakata katılanların sağlam raporu var. Oradaki komisyona sakatlığı yönünde herhangi bir bilgi veren yok. 'Kimse özrümüz var, koşamayız' beyanında bulunmuyor. Bu şekilde İzmir'de sınava başvuran 3 kişiden biri koşuya katılmamış, biri başarısız, biri de başarılı olmuş. Manisa'daki 12 kişiden de 5 kişi bedensel mülakatı geçmiş. Terör mağduru 19 kişi Türkiye çapında işe alındı zaten.'' -''SÖYLESE KULE GÖREVLİSİ OLARAK ALABİLİRDİK''- İzmir'de bir gazinin bilerek koşuya tabi tutulduğu yönünde eksik bilgili haberler çıktığını belirten Kahveci, şöyle devam etti: ''Orman yangınları ekmek kapısından çok ötede, terörle mücadele kadar tehlikeli. Bedensel olarak veya bizim aradığımız diğer özellikleri taşımayan kişilerin işe alınması hem kendisi, hem ekip için çok tehlikeli. Bir kişinin kondisyon eksikliği tüm ekibin hayatını tehlikeye sokabilir. Biz toleranslı davrandığımızda hem o arkadaşımızın, hem de ekibin hayatını tehlikeye atmış oluruz. Kimliğini ve özelliğini imtihan komisyonuna söylememiş, 'Koşabilirim, kazanabilirim' iddiasıyla girmiş. Özürlü olsa özürlü kadrosundan girer zaten, ama sağlam raporu var. Arkadaşımız 'Ben gaziyim, platin var' demiyor, kaybettikten sonra 'Koşturdular' diyor. Koşulacağını biliyor, sakatlığıyla ilgili raporu yok. Gelip bize durumu anlatsalar, biz gerekli yönlendirmeyi yaparız. Buraya girmesinin tehlikeli olduğunu söyleriz, mesela kule görevlisi olarak alabilirdik. 'Burası tehlikeli, sen şu fasıla müracaat et' derdik.''
