Nursena Kurtoğlu / T24 Ankara
Harvard Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarda cinsel eğitim yetersizliğinin kadınları cinsel tacize açık hale getirdiğine yönelik sonuçlar ortaya çıktı. Türkiye’deki örnekler de bu tespiti doğrular nitelikte. T24’ün ulaştığı kadınlar, cinsel eğitim yetersizliği nedeniyle tacize uğradıklarını anlamalarının yılları bulduğunu, kendilerini koruyabilecekleri bir alan yaratamadıklarını söyledi. Jinekolog ve seksolog Selcen Bahadır, “Cinsel eğitim yetersizliği yaşayan kadınlar, ‘hayır’ deme hakkına sahip olduklarını bilmiyorlar” dedi.
2020’de yayınlanan Rebekah Rollston imzalı “Kapsamlı Cinsel Eğitim ve Şiddeti Önleme” makalesine göre cinsel eğitim yetersizliği, kadınları cinsel şiddete açık hale getirebiliyor. Harvard Üniversitesi’nin tespitleri de aynı yönde… T24’ün ulaştığı kadınların anlatımları da bu tespitleri doğruluyor. Yağmur da bu kadınlardan biri…
“Bacaklarından kan geldi mi? Fazla arandığın için bunlar başına geliyor”
Vücudundaki değişimleri 5. Sınıfta fark ederek annesine söyleyen imam-hatip öğrencisi Yağmur’a, annesi vücut kıllarının temizliği ve ped kullanımı hakkında “eğitim” verdi. Aldığı bu “cinsel sağlık eğitiminden” bir sene sonra sınıf arkadaşıyla girdiği can yakıcı boğuşmadan anlam çıkaramayan Yağmur, bunu annesine anlattığında karşılaştığı bir soru oldu: “Bacaklarından kan geldi mi?”
Annesine yaşadığı boğuşmayı anlatan Yağmur’un asıl niyeti ne yaşadığını anlayabilmek iken annesinin yanıtı “fazla aranma, arandığın için bunlar başına geliyor” oldu.
Dayısının tacizine de uğrayan Yağmur, yanlış bir şeyler olduğunun çocukken de farkında ancak adını o zamanlarda koyamıyor. Yağmur, dayısının tacizine kardeşiyle beraber maruz kaldığını “fark ettiğinde” artık onunla görüşmek istemediğini annesine söylüyor. Cinsel eğitim arayışının “aranmak” olduğu düşünen annesi, kardeşine bu yaftayı yakıştıramayarak onun evli ve çocuklu bir imam olduğunu vurguluyor.
Yıllar sonra dayısı, Yağmur’un şort giydiği bir fotoğrafı ailesine gönderip babasından şiddet görmesine neden oluyor. Yağmur, dayısının fotoğrafı yıllarca telefonunda sakladığını öğrenmiş.
“Ailem muhafazakardı ama mahremiyet eğitimi vermekten yoksundu”
Cansu, 36 yaşında, evli ve çocukları olan bir kadın. Yaşadığı cinsel eğitimin eksikliğinden kaynaklanan problemlerden bahseden Cansu, yaşadıklarını T24’e anlattı. 7-8 yaşlarında kuzeniyle yaşadığı bir kavgasını annesinin gördüğünde “kızlık zarını koruması gerektiğini” söylediğini ifade etti.
Cansu, buna karşılık annesinin onun mahremiyetini gözetmediğinden bahsetti. 10 yaşlarında bile abisinin karşısında leğende yıkandığını ifade eden Cansu, tek başına giyinmesine de izni olmadığını söyledi.
Cansu, abisinin tacizine uğradığı zaman 12 yaşındaydı. Yaşadığı şeyi o sıralar adlandıramayan Cansu, anne olduğunda yaşadığı tacizden dolayı annesine kızgınlık hissetmeye başlamıştı. Cansu, oğlunu yetiştirirken annesinin yaptığı hataları yapmadığını söyledi. Yaşadıklarından bahseden Cansu “Ailemiz muhafazakâr ama mahremiyet eğitimi vermekten yoksundu” dedi.
“Cinsel eğitim eksikliği vajinismusa sebep oluyor”
Cansu, evliliğinin ilk zamanlarında vajinanın kaslarını kontrol edilememesi veya istemsiz olarak kasılması rahatsızlığı olarak bilinen “vajinismus” geçiriyor. Eşinin ailesi, evlendikleri ilk gece sonrası “bekaretinin kanıtı olarak ilk gece çarşafı” bekledikleri için bu durumu onlar da öğreniyor ve Cansu’yla eşini tedavi olmaları için hocalara okutuyorlar.
Vajinismusa çözüm: “El ve ayaklarını bağla”
Bekledikleri tedaviyi okuttukları hocadan alamayan aile, çifti bir kadın doğum doktoruna götürüyorlar. Kadın doğum uzmanı doktor, Cansu’nun vajinismus rahatsızlığı sebebiyle ilişkiye girememelerine “çözüm” olması için Cansu’nun ellerinin ve ayaklarının bağlanmasını öneriyor. Bu dehşet verici öneriden sonra psikoloğa giden Cansu, rahatsızlığını altı ayda yeniyor. Cansu, tedavi olduğu psikoloğun, rahatsızlığının sebebinin yaşadığı aile içi istismar ve cinsel eğitimsizliği olduğunu söylediğini ifade etti.
Belgin, genç yaşlarında cinsel eğitim almamış ve vajinismus geçiren kadınlardan biri. Birlikte olduğu erkek arkadaşı ona söyleyene kadar rahatsızlığını idrak edemeyen Belgin, evlilik dışı yaşanan cinselliği günah saydığı için yaşadığı durumu bir tür koruma kalkanı olarak düşünüyor. Bu konuda destek almaktan çekinen Belgin’in vajinismusu 4 sene sürdü. Cinselliğe dair merak ettiklerini sorabileceği bir arkadaş çevresi olmadığını ifade eden Belgin, ailesiyle de bu tür konuları konuşamadığını belirtti.
“Cinsel eğitim yetersizliği, ergenleri ve genç kadınları tacize daha açık hale getirebiliyor”
Dünyada, Türkiye’ye kıyasla yaş gruplarına göre daha kapsamlı cinsel eğitim verildiğini ifade eden Dr. Selcen, “Eğitim verilmeyen ergenler ve genç kadınlar tacize daha açık oluyor…Sen bedenin neresi cinsel organların neresi bilmiyorsan tacize açık hale geliyorsun. Cinsel eğitim yetersizliği yaşayan kadınlar hayır deme hakkına sahip olduğunu bilmiyorlar. Çok küçük yaşlardan itibaren ne zaman hayır demesi gerektiğini mahremiyet eğitimi verilmesi gerekiyor. Aileler çocuklarını severken kişisel sınırlarına saygı duyulmalı izin almalı. Ergenliğe gelindiğinde de aileler çocuklarına daha kapsamlı eğitim vermeliler” diye ekledi
Sivil toplum kuruluşlarının cinsel sağlık çalışmaları
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Naz Berfu Aktaş’a göre cinsel eğitim eksikliğinin kadınları tacize daha açık hale getirmesinin en önemli nedeni bireylerde yeterli bir özgüvenin gelişmemiş olması ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmemek yer alıyor. Naz Berfu Aktaş “Cinsel sağlık dendiğinde akla sadece doğum kontrol yöntemleri ve bu yolla bulaşan hastalıkların geliyor” dedi. Konunun yaşam ve cinsel sağlık için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Aktaş “Güvenli ilişkiler kurabilme ve sağlıklı nesiller yetiştirebilme açısından son derece önemlidir” diye ekledi.
Toplumda cinsel eğitim eksikliğini gidermek için çeşitli sivil toplum kuruluşları ve Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmet merkezleri çalışmalar yapmakta. 2002 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Gençlik Danışmanlık ve Sağlık Hizmet merkezleri, Türkiye Üreme Sağlığı programı dahilinde 10-24 yaş arası çocuk ve gençlere hizmet vermektedir. Türkiye Aile Planlaması Vakfı (TAPV), Toplum Gönüllüleri Vakfı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği gibi birçok sivil toplum kuruluşunun cinsel eğitim ve cinsel istismara karşı çalışmaları bulunmaktadır. Birçok üniversitede Cinsel Taciz ve Saldırıya Karşı Destek Birimleri oluşturulmuştur. Ancak bu kurumlardaki danışmanların eğitimleri ve nitelikleri çok önemlidir. Eğitici ve danışman yetiştirmek konusunda Türkiye Psikiyatri Derneği ve CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) çalışmaları mevcuttur. |