Dünya

Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), Birleşmiş Milletler'de yapay zeka paneline katıldı

20 Mart 2025 20:11

Güncelleme: 20 Mart 2025 20:18

Kadın ve Demokrasi Vakfı'nın (KADEM) Birleşmiş Milletler (BM) binasında düzenlediği "Kadın ve Yapay Zeka" konulu panelinde, yapay zekanın kadın erkek eşitliği üzerindeki etkisinin yanı sıra, yapay zeka sistemlerinin kadınlara karşı ayrımcılığı destekleyen bir araca dönüşme riski ve çözüm önerileri ele alındı.

New York'taki BM binasında çok sayıda katılımcıyla düzenlenen panelin moderatörlüğünü Dr. Ravza Altuntaş üstlendi.

Kadınların yapay zeka geliştirme süreçlerine tam katılımını sağlamanın sadece adalet meselesi olmadığına dikkati çeken Altuntaş, bunun insanlığın "tüm çeşitliliğini, bilgisini ve katkılarını yansıtan bir gelecek inşa etme meselesi" olduğunu dile getirdi.

Panelin açılış konuşmasını yapan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, dünyanın kritik bir dönüm noktasında olduğunu, yapay zekanın birçok sahada büyük bir dönüşüme yol açtığını söyledi.

Gümrükçüoğlu, yapay zeka sistemlerinin aktif bir şekilde kadınlara karşı adaletsizliği desteklediği ve pekiştirdiğine dikkati çekerek, “Özellikle işe alım, terfi, liderlik seçimleri, kredi skorlama ve hukuk sistemlerinde kullanılan algoritmalar, tüm dünyada kadına yönelik ayrımcılığı beslemektedir." ifadelerini kullandı.

İnsanlar tarafından kodlanan yapay zeka sistemlerinin kadınlara karşı ayrımcılık ve baskı aracı haline gelebileceği uyarısında bulunan Gümrükçüoğlu, şöyle konuştu:

"KADEM olarak, yapay zekanın insan hakları ve temel özgürlükleri önceleyen bir çerçevede ele alınması gerektiğini savunuyoruz. Bu doğrultuda yapay zeka ekosisteminde kadınların tam katılımını, temsilini ve güvenliğini sağlamayı hedefleyen bir eylem planı çağrısında bulunuyoruz."

Gümrükçüoğlu, diğer taraftan yapay zekanın kadının güçlendirilmesi için önemli bir fırsat da teşkil edilebileceğini vurguladı.

ABD Yapay Zeka ve Dijital Politikalar Merkezi Başkanı Merve Hickok da merkezlerinin temel amacının yapay zekanın dünya genelinde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde yönetilmesini amaçladığını dile getirdi.

Hickok, yapay zekanın toplumsal cinsiyet önyargılarını açığa çıkarma ve derinleştirme potansiyeline sahip olduğunu ifade ederek, "Şu anda kadınlar olarak sadece yapay zeka tarafından ayrımcılığa uğramıyoruz. Aynı zamanda denetleniyoruz ve kasıtlı olarak baskıya uğruyoruz. Binlerce kişi yapay zeka algoritmalarını iyileştirmek için yoğun çaba sarf ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

BM'nin veri stratejisine katkı sağlayan yetkililerden uluslararası politika uzmanı Mahsa Hedayati ise esasen bilgisayar programcılığının ilk geliştiği dönemlerde kadınların aktif rol aldığını, daha sonra pazarın gelişmesiyle daha fazla erkeğin alana girdiğini ve kadınları dışlamaya başladığını kaydetti.

Hedayati, kadın ve yapay zekaya ilişkin BM verilerine değinerek, bilişim ve iletişim teknolojilerinde çalışanların yüzde 65'inin, yazılım geliştirme alanında çalışanların yüzde 94'ünün ve yapay zeka alanındaki girişimcilerin yüzde 82'sinin erkek olduğunun tespit edildiğini vurguladı.

Hedayati, yapay zeka tasarım ve uygulama süreçlerinde kadınların yeterince temsil edilmemesinin kritik bir sorun olduğunu söyledi.

Avukat Ceyhun Necati Pehlivan da Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Yasası’nın toplumsal cinsiyet eşitliği ve ayrımcılıkla mücadele hükümlerini ele alarak, bu düzenlemelerin adaleti nasıl teşvik edebileceğini değerlendirdi.

"Centro-i for the Society of the Future"ın kurucusu Elena Estavillo ise yapay zekaya ilişkin yaklaşımda "feminist" bir tutum benimsenmesi gerektiğini belirterek, "Eğer sistematik bir adalet inşa edilmezse, yapay zeka sadece mevcut eşitsizliklerin bir aynası ve büyütücüsü olarak görev yapar." uyarısında bulundu.

"American Offshore Wind Academy"nin Başkanı Serene Hamsho da "Yapay zeka insanların ön yargılarının aynasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Hamsho, insanların önyargıları olduğunu ve yapay zekanın da bunları "alıp güçlendirdiğini" aktararak, yapay zekanın veri ve modellerden beslendiğini dile getirdi.

Yapay zekanın temiz enerji alanındaki uygulamalarında toplumsal cinsiyet önyargısının risk teşkil ettiğini belirten Hamsho, kadınların işe alım, finansman ve liderlik pozisyonlarından sıklıkla dışlandığını kaydetti. (AA)


Gökçer Tahincioğlu: Sabahattin Ali cinayeti sadece bir devlet operasyonu değil, cezalandırma mekanizması; hem öldürüldü hem de unutturulmak istendi

 
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir