“Kadın Cumhurbaşkanı İstiyoruz” Platformu, Prof. Dr. Büşra Ersanlı’yı, Cumhurbaşkanı adayı olarak önerdi ve tehlikeli gördükleri siyasi kutuplaşmaya karşı başta kadın milletvekilleri olmak üzere, adayını henüz açıklamamış HDP’yi ve CHP’li sosyal demokrat vekilleri Büşra Ersanlı’nın Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemeye davet ettiler.
Platform üyeleri, tüm meslek ve emek örgütlerini, Meclis dışı siyasi partileri, kadın örgütlerini, insan hakları örgütlerini, doğa ve hayvan hakkı savunucularını, LBGT kurumlarını, akademisyen ve sanatçıları bu çağrıyı büyütmeye ve desteklemeye çağırdılar.
“Kadın Cumhurbaşkanı İstiyoruz” Platformu’nun yaptığı basın açıklaması şöyle:
“Cumhurbaşkanı, Meclisteki vekiller tarafından aday gösterilse de, partiler üstü bir pozisyonda olması, din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, ideoloji, sınıf farkı gözetmeksizin, temsil ettiği toplumun bütününü kucaklaması beklenir. Ülkemizde Cumhurbaşkanı’nın sahip olması gereken bu tarafsızlık niteliği maalesef sadece yazılı kaynaklarda kalmıştır. İçinde bulunduğumuz kutuplaşma ortamını değiştirebilmek için beklentimizi yükseltmeli ve Cumhurbaşkanı’nın özellikle son dönem iyice zedelenen tarafsızlık ilkesini ortak bir çabayla mümkün kılmalıyız. Zira, hukukun üstünlüğü, yaşama, yürütme ve yargı süreçlerinin kusursuz işlediği bir sistem herkes için gereklidir. Bu da ancak tarafsız, bağımsız bir Cumhurbaşkanı ile mümkündür.
Bugüne kadar açıklanan iki Cumhurbaşkanı adayı, Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu ise mevcut politik fay hatları üzerinde konumlanmaktadır. Oysa Cumhurbaşkanlığı makamı, bu kutuplaşmayı güçlendirmek yerine, ortadan kaldırması gereken en yetkin makamdır. Öte yandan, özellikle 12 Eylül darbesinin yargılanmasının konuşulduğu su günlerde, her ikisi de Türk-İslam sentezi anlayışını temsil eden, ezilen toplum kesimlerinin haklarını savunmayan, siyasal İslam kökenli iki adayın, Türkiye’nin demokratikleşmesine ve topluma katkısı muallaktır.
Ülkemiz ne yazık ki parlamentolar arası kadın temsilinde dünyada 91. sırada, Dünya Ekonomik forumuna göre ise kadın erkek eşitliğinde 135 ülke arasında 123. sırada yer alıyor. Türkiye sokaklarında her gün üç kadın katlediliyor. Çocuk gelinler olarak adlandırılan, yaygın pedofili vakaları toplumun en büyük yaralarından. Kız çocuklar hala cinsiyetlerinden ötürü okullara gönderilmiyorlar. Bu tüm Türkiyeli yurttaşlara ve siyasetçilere utanç vermesi gereken duruma en anlamlı yanıt, Türkiye’nin tüm renklerini temsil edebilecek bir kadın Cumhurbaşkanı adayı olacaktır. Kadın bir Cumhurbaşkanı adayının bizzat kendi varlığı bile Türkiye’de kurulu muhafazakar hegemonyada büyük bir gedik açacaktır. Kadınları evlere hapsetmeye, sürekli toplum dışına itmeye çalışan siyasal İslam çizgisine karşı bu tercih pek çok dengeyi özgürlükten, emekten, barıştan ve demokrasiden yana dönüştürecektir.
Bizler, “Kadın Cumhurbaşkanı İstiyoruz” Platformu olarak, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı’yi Cumhurbaşkanı adayımız olarak öneriyoruz. Büşra Ersanlı yaşamı ile Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünün simgesi haline gelmiş çok değerli bir kadın akademisyendir. Gençliğinden beri hep özgürlük mücadelesinin içinde yer almış, barışa olan inancını sadece sözde bırakmamış, 2011 yılında düşüncelerinden ötürü 9 ay tutuklu yargılanmış, gençlerin ölmemesi ve barış için bedel ödemiş bir insan hakları savunucusudur. Başörtüsü yasağına da, kürtaj yasağına da, sendika yasaklarına da aynı anda karşı çıkacak kadar özgürlükçü bir demokrattır. Tüm yaşamını emeği ile geçinen insanların daha fazla hak elde etmesi için geçirmiş bir emek dostudur. Son olarak da Türkiye dış politikasında büyük hatalar yaparken bölgeyi ve dünyayı çok iyi tanıyan bir uluslararası ilişkiler uzmanıdır. Ama belki de, en önemlisi kadınların her alanda dışlandığı toplumuzda, her türlü kültürel, politik engele rağmen hiç yılmamış ve başarılı olmuş tüm topluma örnek bir kadındır.
İfade ve düşünce özgürlüklerinin her gün ihlal edildiği, gazetecilerin işlerini kaybettiği bir ülkede, düşüncelerini savunduğu için hapis yatmış bir aydının Cumhurbaşkanı adaylığını ayrıca anlamlı buluyoruz. Türkiye’de kurulu sistem kendi yandaşları dışındaki tüm insanları, dezavantajlı gruplara dönüştürüyor. Ülkemizde kadınlar, Aleviler, Kürtler, sosyal demokratlar, çocuklar, eşcinseller, trans bireyler, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, işçiler, kamu emekçileri, bedensel/zihinsel engelliler sistem tarafından sürekli eziliyor. Öte yandan suni politikalarla bu gruplar birbirine düşman edilmeye çalışılıp, toplumda kasıtlı olarak yaratılan kutuplaşma üzerinden siyasi pozisyonlar belirleniyor. Büşra Ersanlı’nın bu suni toplumsal yarılmaları bir bilim insanı akılcılığı ve duyarlı bir aydın hassasiyeti ile ivedilikle tamir edebilecek ve tüm toplumsal kesimlerin iç ferahlığı ile destekleyebileceği, Reyhanlı’yı, Madımak’ı, Soma’yı, Roboski’yi ve Gezi’yi aynı anda temsil edebilecek yegane aday olduğunu düşünüyoruz.”
Prof. Dr. Büşra Ersanlı kimdir?
1990 yılından beri Marmara Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olmuş ve aynı üniversitenin Siyaset Bilimi Bölümü’nden yüksek lisans (1981) ve doktora (1989) dereceleri almıştır. Prof. Dr. Şerif Mardin’in danışmanlığında yazdığı ve Türk tarih tezini konu aldığı doktora tezi daha sonra kitap olarak basılmıştır.
İngiltere, Fransa ve Rusya’daki çeşitli akademik kurumlarda araştırma ve eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunan Ersanlı’nın başlıca akademik ilgi alanları arasında siyaset kuramları, milliyetçilik, Türk milliyetçiliği, Türkiye’de milli tarih yazımı, Orta Asya, Kafkaslar, Rusya Federasyonu, Avrasya çalışmaları ve toplumsal cinsiyet bulunmaktadır. İngilizce’nin dışında çeşitli seviyelerde Fransızca, Özbekçe, Türkmence, Osmanlıca ve Rusça bilen Ersanlı, 2006-2009 döneminde Marmara Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün başkanlığını yürütmüştür. 1999’da ise bu bölümün bağlı olduğu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından üstün başarı ödülüne layık görülmüştür.
1992-1996 döneminde Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanı’nın danışmanı olarak da görev yapan Ersanlı bugüne kadar pek çok kitap ve makale yazmış, ayrıca sayısız ulusal ve uluslararası bilimsel konferansta bildiriler sunmuştur. Bir siyasal aktivist olarak da tanınan Ersanlı, İnsan Hakları Dernekleri, KA-DER Kadın Adayları Eğitme Derneği, AÇEV-Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı gibi birçok derneğin eğitim çalışmalarına destek vermiştir. Ayrıca Türkiye Ekonomi ve Sosyal Tarih Vakfı (TESEV), Üniversite Profesörleri Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, 10 Aralık Hareketi, Barış Meclisi, TÜSES ve daha birçok sivil toplum kuruluşuna, kurucu, üye ve eğitmen olarak destek vermiştir.
2009 yılında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Parti Meclisi’ne seçilen Ersanlı, TBMM çatısı altında başlatılan yeni anayasa hazırlık çalışmaları çerçevesinde BDP Anayasa Komisyonu’nda yer almış ve partiler arası hazırlık ve uzlaşma görüşmelerine katılarak bilimsel ve siyasal birikimini yeni anayasa sürecine yansıtmaya çalışmıştır.