Hülya Karabağlı
T24/ Ankara - Ayşe Paşalı ile su yüzüne çıkan acı gerçek şiddetin hızını kesmedi. Resmi rakamlardan harmanlanan sonuçlara göre, günde 5 kadın öldürülüyor. Boşanma aşamasında, boşandıktan sonra ya da çeşitli bahanelerle kadınlar cinayet kurbanı oluyor. Cinayetlerin bir bölümüne ‘intihar’ süsü veriliyor. Bu, cinayet rakamlarının daha az gösterilmesine yol açıyor. Bir önceki haftanın bilançosuna göre öldürülen kadın sayısı 8.
2009 ilk 7 ayında 953 kadın
İçişleri Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre, 2009 yılının ilk 7 ayında 953 kadın öldürüldü. Bu, bir günde 5 kadının öldürüldüğü anlamına geliyor. “Kadın Cinayetlerine İsyandayız” Kampanyasından Melek Özman, T24’e, “Bu rakam, bizim için çok sarsıcı oldu. Demek ki; intihara zorlamalar, kayıtlara geçmeyen cinayetler hariç tutulduğunda bile günde 5 kadını kaybediyoruz”.
“Katliamlar herkes üzerinde infial yaratmadı”
Ağır bilançonun ve daha sonraki süreçte yaşanan kadın cinayetlerinin toplumda bir infial yaratması umut ettiklerini anlatan Özman, “Ama öyle olmadı. Herkes üzerinde infial yaratmadı. Tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Cinayetlerin büyük bölümü boşanma süreçlerinde. Katilleri kocaları. Kadınlar yargı sürecinde korunmaları için savcılıklara başvururken, göz göre göre öldürüleceklerini aklımıza bile getirmedik”.
‘Yasama, yürütme ve yargı sınıfta kaldı’
Özman’a göre, yasama-yürütme ve yargı, yitip giden hayatlar için iyi bir sınav veremedi. “İki yıllık süreçte, sadece yargı sınıfta kalmadı. Yasama ve yürütme de bir şey yapmadı. Kadınlar onların gözü önünde öldürülmeye devam ediyor”. Cinayetlerin istatistikleri yansımayan tarafına dikkat çeken Özman, “Cinayetlerin büyük bir kısmı ise intihar süsü verilerek işleniyor”.
‘Kadın erkek eşik değil denirse’
Devlet yetkililerin, kadına yönelik cinayetlere ‘münferit’ bir olay gibi baktıklarını anlatan Özman, “ Başbakan kadın ve erkeğin eşit olmadığını iddia ediyor, mahkeme heyetleri ve savcılar da kadın katillerini serbest bırakıyor. Toplumun adalet duygusunu kökünden sarsan kararları verenler, kadın katillerinin tarafında yer alanlar, kendilerinin de bu kadın katliamında birinci derecede sorumluluğa sahip olduklarını görmeli”.
İŞTE ERKEK ŞİDDETİYLE HAYATINI KAYBEDEN MASUM KADINLAR:
17 YAŞINDAKİ Ç.T( 01. Temmuz): Ocak ayında Ankara’nın Pursaklar ilçesinde 17 yaşındaki Ç.T.eşi ve eşinin ailesi ile birlikte yaşadığı evde ölü olarak bulundu. Muhittin Tekin ve Hüseyin Tekin Ç.T.’yi öldürmekten tutuklu olarak yargılanıyordu. Sanıklar ve sanık avukatları Ç.T.’nin intihar ettiğini iddia ediyorlardı. Son duruşmada sanıklar Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin oy birliğiyle verdiği karar sonucunda beraat ettiler.
AYŞE PAŞALI: 2010 yılının Aralık ayında kendisini ölümle tehdit eden eski eşi tarafından Ankara’da sokak ortasında öldürüldü. Paşalı’nın mahkemeden talep ettiği koruma kararı bir türlü çıkmamıştı.
ARZU YILDIRIM: Eski eşi tarafından Ümraniye’de sokak ortasında infaz edildi. Yıldırım, katili Metin Çilingir hakkında suç duyurusunda bulunmuş, dilekçesini daha hızlı olsun diye cumhuriyet savcılığından alıp kendisi elden emniyet birimlerine iletmek istemişti. Ama Yıldırım, dilekçesini emniyete ulaştıramadan öldürüldü.
SALİHA ARDEM: Ataşehir’de ayrı yaşadığı eşi tarafından kapısının önünde öldürüldü. 22 Şubat’ta da Adana’da öğretmen Özlem Yılmaz ayrı yaşadığı eşi tarafından öğrencilerinin gözü önünde boğazı kesilerek ağır yaralandı.
ARZU ODABAŞ: Dört çocuk annesi Arzu Odabaş, boşanma davası süren eşi tarafından Üsküdar’da öldürüldü. Aynı gün Adana’da Semiha Karadağlı boşanmak istediği eşi tarafından çocuklarının gözleri önünde av tüfeği ile katledildi. Bunlar sadece birkaç ay içinde basında da yer alan tüyler ürpertici cinayet haberlerinden bazıları.
ŞEHRİ FİLİZ: İki çocuk annesi Filiz, birlikte yaşadığı Tarık E. tarafından cadde ortasında bıçaklandı. Yere düşen kadına tekmeler atan Tarık E. koşarak olay yerinden uzaklaşırken hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı.
'Öldükten sonra mı koruyacaksınız?'Türkiye'de dün 5 kadın erkek kurbanı oldu!