Gündem

KADEM'den 'Soros' savunması: Uluslararası bir vakıftan fon almadık

"Alnımız açık yüzümüz ak"

11 Temmuz 2019 15:30

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ın Twitter hesabından başlattığı tartışmayla gündeme gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın da yönetiminde olduğu KADEM'den Soros iddiasına yanıt geldi. KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu savunmasında, "KADEM'in kaynağını 'Soros' ifadesiyle bir arada zikretmek bir iftiradır" dedi. 

KADEM’in ‘Soros Projesi’ olduğunu iddia eden Kaplan'a yanıt Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’dan gelmişti. Twitter hesabından cevap veren Bayraktar, “KADEM, Ailenin birliğini ve korunmasını savunur, Soros projeleri iftirası vebaldir, Müslümanın hakkaniyetine yakışmaz. Çok etkileşim alınması doğru söylendiği anlamına gelmez” ifadelerini kullanmıştı.

TIKLAYIN: Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'dan Yusuf Kaplan'a tepki

TIKLAYIN: Karar yazarı Çakır: Tuhaf şeyler oluyor; KADEM’e 'Sorosçu' demek Sümeyye Erdoğan’a 'Sorosçu' demektir

Gümrükçüoğlu, "Toplumsal cinsiyet' derken eşcinselliği ya da cinsiyetsizleştirmeyi kastettiğimiz iması akla ziyan bir iddiadır. Düzenlediğimiz eğitim ve projeler aracılığı ile mücadele ettiğimiz bir konunun müsebbibi yahut destekçisi olarak görülmek, en hafif tabirle insafsızlıktır." dedi

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Başkan Yardımcısı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın da katılımıyla derneğin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, sosyal medya başta olmak üzere farklı mecralarda dile getirilen iddialara cevap verdi.

Gümrükçüoğlu, kırgınlıklara, ayrılıklara sebep olmak, kardeş bildikleri insanlarla cedelleşmek için bunu yapmadıklarını fakat gelinen noktada, sessiz kaldıkça bilgi kirliliğinin arttığına ve algıların hakikati örttüğünü şahit olduklarını iddia etti.

Gümrükçüoğlu, gelinen noktada, kurumlarına isnat edilen haksız ithamları, KADEM'e, KADEM’e gönül vermiş üyelere, bu ülke topraklarında toplumsal düzeni inşa etmek için birbirlerinin velisi olarak emek vermiş ve vermekte olan bütün kadın ve erkeklere saygısızlık olarak addettikleri için bu açıklamayı yapma gereği duyduklarını ifade etti.

"KADEM'in binası kira değil mülkümüz"

Dernek binasına fahiş kiralar ödendiği yönündeki iddiaya ilişkin olarak Gümrükçüoğlu, binanın KADEM Vakfı'nın mülkü olduğunu, yapılan bağışlarla, özel bir şahıstan satın alındığını, kamudan tahsisli olmadığını, tapu kayıtlarının açık ve ortada olduğunu belirterek, iddialardaki gibi herhangi bir kiranın söz konusu olmadığını kaydetti. Gümrükçüoğlu, genel olarak KADEM'in de her STK gibi özel bağışlarla ayakta durduğunu, derneğin giderlerinin Dernekler Masası tarafından, Vakfın giderlerinin ise Vakıflar Genel Müdürlüğünce denetlendiğini, buna rağmen kendi inisiyatifleriyle bağımsız denetçi marifetiyle de dernek ve vakfı rutin olarak denetime tabi tuttuklarını vurgulayarak, "Alnımız açık yüzümüz ak." dedi.

"Fon almadık"

Bir diğer iddianın da KADEM'in bazı uluslararası vakıflar tarafından fonlandığı olduğunu belirten Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, "KADEM hiçbir uluslararası vakıftan fon almamıştır. Böyle bir başvuruda da bulunmamıştır. Ancak ülkemizde son derece rahat şekilde çalışmalar yürüten pek çok vakıf bu tür uluslararası vakıflardan fonlandığı halde onların mercek altına değil de KADEM'i öne sürüp sanki KADEM'in böyle bir fonu varmış gibi ortaya sürmek hatta ve hatta KADEM'in kaynağını 'Soros' ifadesiyle bir arada zikretmek bir iftiradır" şeklinde konuştu.

Kendilerinin de tüm STK'lar gibi proje yazıp gönüllü toplumsal hizmetlerine finansman sağlamaya çalıştıklarını, bu çerçevede, Dışişleri Bakanlığına bağlı Avrupa Birliği Başkanlığının açmış olduğu AB programlarının hibelerine başvurduklarını belirten Gümrükçüoğlu, bu kapsamda bazı projelerinin kabul edildiğini, bazılarının ise edilmediğini dile getirdi.

Gümrükçüoğlu, bu başvuruların da herkese açık, rekabet temelli, hesap verilebilir, değerlendirme ve denetleme aşamaları şeffaf yürüyen süreçler olduğuna işaret ederek, Avrupa Birliği tarafından Türkiye'ye sağlanmış olan kaynaklar kapsamında kadının siyasete ve ekonomiye kattığı fayda, mülteci kadınların topluma entegrasyonu gibi projelerinin kabul gördüğünü, neticede kendi gündemlerine uygun projelere başvurduklarını ve projelerin oluşturulması, paydaşların ve çıktıların belirlenmesi gibi bütün süreçleri kendilerinin yönettiklerini söyledi.