Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ın, cinsiyet eşitliğini savunmayı, ailenin çökmesine neden olan Soros projesi olarak nitelendirmesi tepkilere neden oldu. Yusuf Kaplan, Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın da yöneticisi olduğu KADEM hakkında da eleştirilerde bulundu.
KADEM’in ‘Soros Projesi’ olduğunu iddia eden Kaplan’a yanıt Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’dan geldi. Twitter hesabından cevap veren Bayraktar, “KADEM, Ailenin birliğini ve korunmasını savunur, Soros projeleri iftirası vebaldir, Müslümanın hakkaniyetine yakışmaz. Çok etkileşim alınması doğru söylendiği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili Sümeyye Erdoğan’ın başkan yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği’nden de açıklama geldi. Sosyal medyadaki eleştirilere tepki gösterdiği açıklama şöyle:
“KADEM olarak derneğimize ve vakfımıza yönelik saldırılara cevap vererek polemiğe girmek yerine işimize odaklanmayı; kadınlarımız, ailelerimiz ve toplumumuz için fayda üretmeyi her zaman tercih ettik.
Fakat hakkımızdaki karalama kampanyasının ulaştığı boyut karşısında artık sessiz kalmamız mümkün değil. Kapsamlı bir basın açıklamasıyla atılan iftiralara cevap verecek, haklarımızı korumak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Gerçek derdi, kadınlarımızın, ailelerimizin ve toplumumuzun iyiliği olanlarla ise daima istişare ve işbirliğine açığız.”
"KADEM, erkeklere 'hayvan' diyor"
Öte yandan tartışmaya Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk de isim vermeden katıldı.
"KADEM Sorosçu mu?" başlıklı bir yazı kaleme alan Şentürk, şu ifadeleri kullandı:
“Kadın Hakları” alanı önceden tanımlanmış üstelik üzerine onlarca fikrin inşa edildiği eski tarladır. Anadolu tabiriyle tarlayı başkaları sürmesin diye; yani BM, NED, Amnesty (Uluslararası Af Örgütü), AP, AB, İsrail vakıfları LGBT derken, yüzden fazla yabancı kurum, kuruluş, grup ve vakıf senin (senden kasıt Türkiye) boş bıraktığın alanda gelip at koşturmasınlar diye kendi içimizden bir atakla alanda faaliyet göstermeye çalışıyor. Yabancılar olsa ne olur? Hani şu “Benim bedenim, benim kararım” rezaleti var ya, o işte birkaç kadının aklına aniden gelmiş bir şey değil. Uluslararası Af Örgütü, faaliyet takvimini belirlemiş, sloganı yazıp emretmemiş ve benim kızım da eline pankartı alıp emperyalistin verdiği emirle sokağa çıkıp bağırmış. (https://www.amnesty.org.tr/icerik/kadin-haklari) Kadın hakkı savunma aktivitelerinin hemen hepsinin arkasında böyle yabancı örgütlerin emir komuta zinciri vardır. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de meydanı onlara bırakmamak için çalışıyor. Sorosçu olması imkânsız çünkü Sorosçular’la mücadele ediyorlar.
Peki ben niye desteklemiyorum KADEM’i? Erkeklere “hayvan” dedikleri için... Ucuz erkek düşmanlığı sınırına yaklaştıkları için... Batı’nın radikal kadın hareketlerinden damıtılmış sekülerist adetleri gayet normalmiş gibi gösterdikleri için... Aslında bütün satırları Brüksel’de, İslam ve aile düşmanı emperyalistler tarafından yazılmış özü ve biçim itibariyle tamamen Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan “İstanbul Sözleşmesi” adıyla bize dayatılan lanete karşı mücadele etmedikleri gibi bu yönde faaliyetler gösterdikleri için...