Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını deldiği iddiasıyla tek sanık olarak yargılandığı davaya ilişkin, "Jüri Mehmet Hakan Atilla'nın tutuklandığı ana ilişkin 'sempatik' videoyu yeniden izlemek istedi, umutlandım" dedi.
Davayı yerinde takip eden Turgut, jürinin karar hakkında hassas çalıştığını belirterek, "Jüri karar hakkında oldukça titiz çalışıyor olmalı; çünkü istenenler arasında Reza Zarrab’ın tanıklık yaparken çizmiş olduğu şemalar ile savcıların oluşturduğu işlemlerin akışını gösteren ve işi yapanların fotoğraflarının asılı olduğu poster panoları da vardı" diye yazdı.
Serdar Turgut'un Habertürk'teki yazısından ilgili bölüm şöyle:
Bu bekleme işkencesinin ne kadar süreceğini de bilmeden bekliyorsunuz. Dün sabah “Belki çabuk biter” diye umudumuz vardı, ancak jüri odasından hâkime iletilen istek notuyla bu umutlar da suya düştü. Bu süreçte jüri tamamen kapalı bir yerde tutuluyor, onlarla bir şeriften başka kimse görüşemiyor.
Jüri karar hakkında oldukça titiz çalışıyor olmalı; çünkü istenenler arasında Reza Zarrab’ın tanıklık yaparken çizmiş olduğu şemalar ile savcıların oluşturduğu işlemlerin akışını gösteren ve işi yapanların fotoğraflarının asılı olduğu poster panoları da vardı. Bunlar hemen bulundu ve jüri odasına gönderildi. Önceki gün savunma, dosyalarını toplayıp götürmüştü, bu yüzden onlar bu talepleri karşılarken biraz zorlandılar.
Jüri ayrıca Atilla’nın havalimanında tutuklanma anını gösteren videoyu da yeniden izlemek istemiş. Bu video da jüri odasındaki bilgisayarlara yüklendi. İnsanda kesinlikle Atilla’ya sempati yaratan bu videonun jüri tarafından istenmesi bende bir umut yarattı.
Tam bunlar bitti derken jüriden başka talepler iletildi yargıca. Bolca kırtasiye malzemesine ihtiyaç duyuyorlardı. Not almaya yarayan defterler de istediler.
Bütün bunlara bakınca, “Jüri galiba önceki gün 4 saat boyunca sadece yargıcın talimatlarını okumakla yetindi ve davayı konuşmaya bugün (dün) başladı” diye düşündüm.
Eğer durum böyleyse kararın hızlı çıkması da hayli zor olacak. Buradaki yaygın tahmin, kararın bugüne (cuma) kalacağı yolunda ama tabii her an bir sürpriz de olabilir.
Beklerken bir ara mahkeme salonunda bulunan Atilla, yanında oturan avukatı Cathy Fleming’in cep telefonunu aldı ve ekranda bir şeylere bakmaya başladı. Bu “Acaba karar öncesinde eşi ve çocuğuyla mesajlaşıyor mu?” düşüncesini doğurdu bende. Bir ara ona yeni alınmış bir gömlek getirildi, o da giymek için salona girmeden önce tutulduğu odaya gitti.