Politika

Jörg Haider öldü mü öldürüldü mü?

Haider’ın ölümüyle birlikte Avusturya Nazi’likten arındığını Birleşmiş Milletler üyelerine kanıtladı. Haider öldürüldü, inancını taşı

14 Ekim 2008 03:00

İşte “BM Güvenlik Konseyi üyeliği için Türkiye’nin önünde iki rakibi var. Biri İzlanda... O iflas etti. Avusturya’da ise, ırkçı lider Haider trafik kazasıyla yok edildi. Böylece BM’ye, Nazi’likten arındık mesajı verdiler” diyen Yılmaz Öztuna’nın bugünkü yazısı...

Nobel 2008’i İsveç, Edebiyat dalında, Fransa’ya verdi. Fransa, en zengin Batı edebiyatını temsil eder. 1.4 milyon dolar kazanan Fransız romancı Gustave le Clozio, borçlarına yatıracağını söyledi. Hiç şaşırmadım. Borcu olmayan bir yazar şüpheli şahsiyettir.
Nobel’in bütün dallarını İsveç Akademisi, yalnız Barış Ödülünü Norveç verir (1905’e kadar İsveç’le Norveç aynı devletti, İsveç kralı aynı zamanda Norveç kralı idi).

2008 Barış Ödülü’nü doğrusu ben, Türkiye için bekliyordum, bu ümidimi bu sütunda birkaç defa yazdım. Ümidimi 2009 için muhafaza ediyorum.

Orta Doğu, Kafkasya, Avrupa ve dünya barışı için yorulmadan, üşenmeden, bıkmadan ülkeler dolaşan Sayın Tayyip Erdoğan ve Sayın Abdullah Gül’den başka bir şahsiyet tanımıyorum.
Nobel Barış’ı Norveç, komşusu Finlandiya’ya verdi: Finlandiya eski cumhurbaşkanı Martti Ahtisari’ye... 71 yaşındadır. Afrika’dan Kosova’ya çok ülkeye koşuşturduğunu biliyor, takdir ediyorum. Ancak bizim iki devlet adamımızla mukayese kabul etmez. Kaldı ki, Nobel’in solculara verildiğini herkes bilir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği, Türkiye için diğer bir kriter oluşturacak. Birkaç gün kaldı, göreceğiz. İflâs etmiş minimini İzlanda’ya verilirse, Türkiye’nin çok, ama ama pek çok derinlemesine düşünmesi icab eder. Halbuki düşünmeyi hiç de sevmeyiz. İkinci rakibimiz Avusturya’ya gelince, dün 59 yaşındaki ünlü ırkçı Jörge Haider babası gibi Nazi olan annesinin 90. doğum gününe giderken, malûm tarzda otomobil kazasına uğratıldı. Avusturya’daki bütün Alman olmayanları prangaya vurup sınır dışına atmayı isteyen bir ırkçı idi. Şansölyeliğine ramak kalmıştı. Hitler’in Almanyalı değil Avusturyalı bir Alman olduğunu unutmamak gerekir. Böylece Avusturya evlere şenlik Nazi’likten arındığını Birleşmiş Milletler üyelerine kanıtladı.