Magazin

'Eşime tokat attım' diyen İzzet Yıldızhan: Tokadı da şimdi şiddetten mi sayalım?

Şarkıcı İzzet Yıldızhan, çocuklarının annesine tokat attığını söyledi ve 'Tokadı da şiddetten mi sayacağız?' diye sordu

27 Ocak 2014 18:07

Şarkıcı İzzet Yıldızhan, "Kadınlara yönelik şiddeti kesinlikle kınıyorum" dedikten sonra "22 yıl boyunca birlikte yaşadığı eşine tokat attığını ve bunun çok doğal olduğunu" savundu. "Tokadı da şimdi şiddetten mi sayalım?" diye soran Yıldızhan, tokadı "eğitimi için çocuğuna da attığını" açıkladı. Yıldızhan, kadına yönelik şiddet için "Bazen şiddet ve kırgınlıklar sevginin pekişmesi bile oluyor" ifadesini kullandı. 

Habertürk gazetesinden Öykü Naz Şenses’in sorularını yanıtlayan İzzet Yıldızhan, "İyi bir aile babası olduğunu, babalığın hakkını verdiğini, iyi bir eğitim için çocuklarına tokat atmanın çok da büyütülecek bir şey olmadığını" ileri sürdü.

Şenses’in İzzet Yıldızhan ile yaptığı söyleşinin ilgili kısmı şöyle:

 

‘Her anne-baba erkek çocuğu olsun ister’

 

Bir röportajınızda, erkeğin egemenliğinin öncelikli olduğunu savunmuşsunuz. Bu fikrinizi destekleyen gerekçe nedir?

Bizim oralarda durum böyle. Her anne-baba erkek çocuğu olsun ister. Baba ne derse o olur. Baba olursa aile daha güçlü olur. Ben de böyle yetiştiğim için böyle düşünüyorum. Ama bu artık toplumuzda böyle değil. Kadınlar şimdi söz ve iş sahibi. Ben mesela çocuklarımın annelerinin çalışmasını istemem. Ben çalışıyorum yeter. Kendi işimin başına geçsinler ama başka yerde çalıştırtmam. Herkes beni eleştiriyor bu yüzden. Ama ben herkese saygı duyuyorum. Onlar da bana saygı duysunlar.

 

‘Yeri geldi tokat da attım’

 

Kadına şiddeti nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kesinlikle şiddetle kınıyorum.

Hiçbir kadına şiddet uyguladınız mı?

Bir erkek, "Şiddet uygulamadım" derse yalan söyler. Sadece şiddet algısı kişiden kişiye değişir. Her insan, ilişkilerinde belirli evrelerde tatsızlıklar, sorunlar yaşar. Çocuklarımın annesiyle yirmi iki yılım geçmiş. Tabii ki bizim de sorunlarımız oldu. Yeri geldi tokat da attım. Bir insanla hayatı paylaşıyorsun. Zaman zaman ters düştüğümüz konularda birbirimizi itmişizdir de, tokat da atmışızdır. Tokadı da şimdi şiddetten mi sayalım?

 

‘Tokadı şiddet olarak  görmüyorum’

 

Tokadı bir şiddet unsuru olarak görmüyor musunuz?

Hayır. Tokadı ben şu an eğitimi için çocuğuma da atıyorum. Bu benim için yadırganacak bir durum değil.

Sizin şiddet algınız nedir peki?

Şiddet bence bir erkeğin evdeki insanlara karşı olan sorumluluğunu bilmemesi, alkol ve uyuşturucu kullanması, sapkın hayat tarzını ailesine yansıtmasıdır. Ben sorumluluklarımın hepsini yerine getiriyorum. Sadece anlaşamadığımız ve zıtlaştığımız bir konu yüzünden bir tokat atıyorum. Şiddet mi bu? Bence bu bütün ailelerde olmuştur. Her ailede bir kadın tokat atmış veya tokat yemiştir. Bazen şiddet ve kırgınlıklar sevginin pekişmesi bile oluyor.

Erkek egemen geleneği savunan biri olarak bir kadın size tokat atsa tavrınız ne olurdu?

Çocuklarımın annesi attı zaten. Hem de çeneme vurdu. Böyle bir şey beklemiyordum açıkçası. Çok şaşırmıştım. Ellerini tuttum ve "Sen bana nasıl vurursun?" dedim. O da, "Sen bana neden vuruyorsun?" dedi. Bunları anlattığıma da şaşırmayın. Bu toplumda yetiştim ben. Bunlar gerçeklerimiz. Kim yaşamadım diyorsa yalan söylüyordur. Ben tüm içtenliğimle doğruları söylüyorum.

Hayatınızda birçok kadın oldu. Neden evlenmeyi tercih etmediniz?

Kimse almadı beni (Gülüyor). Şaka bir yana gerçekten evlenmek istediğim zamanlar oldu ama karşı taraf istemedi. Mesela çocuklarımın annesine evlenme teklifi etmiştim, kabul etmedi. Bir süre sonra o benle evlenmek istedi. Ben de, "Artık bitti" dedim. Ayrıca bizim gönül bağımız bir imzayla mı olacak? Benim her şeyden değerli birçok çocuğum olmuş. Bizim en büyük bağımız, en değerlilerimiz onlar.

Bundan sonra bir evlilik düşünür müsünüz?

Benim hayatım belli olmaz. İnsanın da nerede, ne zaman parayla aşkı bulacağını kimse bilemez. Neden evlenmeyeyim? Sağlıklı bir insanım. Yeni bir aşka da açığım, evliliğe de.

Çocuklarınızla nasıl vakit geçirirsiniz?

Çok fazla işle meşgulüm. Çoğu zaman nerede uyandığımı bilmiyorum. Ama konu çocuklarıma geldiğinde akan sular durur. Bir dertleri olduğunda işimi gücümü bırakıp onların yanına koşarım. Bazen hafta içi görmeye giderim onları. Hafta içi işlerim olduğunda da hafta sonları mutlaka onlarla olurum. Çocuklarımla geçirdiğim vakitte hayattaki her şeyi unuturum. Hepsini toparlarım. Birlikte bowling oynarız, sinemaya gideriz, eğlence merkezlerinde vakit geçiririz. Onlarlayken İzzet Yıldızhan yok olur, bir aile babası gelir.